Dünyada iklim değişikliğiyle buzların erimesi Kuzey Kutbu’nu stratejik olarak önemli hale getirdi.
Kutup bölgesinde şimdiye kadar işlenmemiş doğal kaynakların keşfi için global bir rekabetin başladığı gözleniyor.
Çin kritik önemdeki madenlerin büyük bir bölümüne sahipken, dünyada diğer ülkeler Kutup bölgesinde buzulların erimesinden yararlanarak, buradaki hammaddelerden ve yeni ticari yollardan yararlanmayı hedefliyorlar.
ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kutbu’nda geniş bir alana yayılan Grönland’ın öneminin altını defalarca çizerek ABD’nin adaya sahip olmasını ekonomi ve ulusal güvenlik açısından “mutlak bir gereklilik” olarak adlandırdı.
Kanada da, özellikle son zamanlarda ABD’yle diplomatik ilişkilerinin gerilmesinin ardından Kuzey Kutbu’ndaki yatırımlarını artırdı.
Kuzey Kutbu’nda geniş bir kıyı çizgisi olan Rusya da bölgeyi stratejik önceliği olarak tanımlıyor. Nitekim, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geçenlerde, Kuzey Kutup sularında dolaşacak yeni nükleer buz kırıcı gemisini tanıttı.
Yetkililer, Grönland’ın yalnızca petrol ve doğalgaz değil devasa miktarda değerli, stratejik madenler ve nadir elementler, uranyum vs. barındırdığına dikkat çekiyorlar. Kısa süre öncesine kadar, bunları işlemek mümkün değildi. Ancak iklim değişikliğiyle, özellikle de yaz aylarında, Kuzey Buz Denizi’nde dolaşmanın mümkün hale gelmesi, Grönland’ı Çin’in nadir elementlerine alternatif bir kaynak olarak önemli hale getirdi.
Grönland’ın güneyinde dünyanın en büyük nadir element varlıklarından birini işleten Critical Metals’ın CEO’su Tony Sage, özellikle de Trump’ın yeniden başkan olmasının ardından Grönland’a yatırımcı ilgisinin arttığını belirtiyor.
Critical Metals haricinde, madencilik şirketi Amaroq da Grönland’ın bazı kaynaklarını keşfetmek için çalışıyor. Şirket kısa süre önce yüksek dereceli nadir elementler keşfetti. Bunlar arasında, germanyum ve galyum da var. Bu iki nadir element, elektrikli araçlardan yarı iletkenlere, askeri aplikasyonlara pek çok alanda temel komponentler işlevine sahip.
