Kurgan

By Fortune Türkiye

Hazine ve Maliye Bakanlığı, KURGAN (kuruluş gözetimli analiz sistemi) olarak adlandırılan yeni bir sistemi hayata geçirmiştir. Sistem, kayıt dışı ekonomi ile mücadelede, yapay zekâ yardımı kullanarak, sahte ve muhteviyatı itibarı ile yanıltıcı belge kullanımını önlemeye yöneliktir. Ancak sistemin nasıl çalıştığının mükellefe çok iyi anlatılması büyük önem taşımaktadır.

Değerli Fortune okuyucularım, bu yazımda Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından KURGAN olarak adlandırılan, sahte ve muhteviyatı itibarı ile yanıltıcı belge ile mücadele sistemi hakkındaki değerlendirmelerimi paylaşmak istiyorum. Sahte belge, gerçek bir muamele veya duruma dayanmayan, ancak bunlar varmış gibi düzenlenen belgeleri; muhteviyatı itibarı ile yanıltıcı belge ise gerçek bir muameleye dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge olarak tanımlanmaktadır. Özellikle ekonominin daralma ve küçülme dönemlerinde sahte belge kullanımının arttığı gözlemlenmektedir. Hazineye gidecek KDV’nin ödenmemesi, maliyetlerin fiktif olarak artırılması, ortaklara para aktarılması, kara paranın aklanması, kaçak malların yasal hale getirilmesi, haksız KDV iadesi alınması, belgelenemeyen harcamaların bu yolla karşılanması gibi sebeplerle sahte belge düzenlenmekte veya kullanılabilmektedir.

Bakanlık, 1 Ekim 2025 itibarı ile sahte belge ile mücadelede artık yeni bir aşamaya geçmiş bulunmaktadır. Bakanlık, Vergi Istihbarat sistemi, Vergi Denetim Analiz Sistemi, Sahte Belge Risk Analiz Sistemi, Mekânsal Veri Analiz Sistemi, Risk Analizi Değerlendirme ve Araştırma Sistemi gibi veri analiz sistemlerini kullanmak suretiyle işlem riskini ölçen ve büyük veri analitiğini kullanarak ekonomideki işlemleri anlık olarak tarayan ve KURGAN olarak adlandırılan, bir vergisel risk analiz sistemi oluşturmuştur. Söz konusu sistemde, düzenlenen her bir fatura anlık olarak değerlendirilmekte ve riskli işlemler tespit edilmektedir. Tespit edilen işlemler risk durumuna göre puanlanmakta, belirli bir puana ulaşan riskli işlemler gözetim altına alınmaktadır. Böylece, cari denetim ekipleri veya mükellefe yapılacak bildirimler ile riskli işlemin kayda alınması ve beyanname durumu hakkında bilgi alınacak, bu aşamada mükelleften söz konusu işlemin riskini değerlendirmesi istenecektir. Mükellef ya gerekli beyanname düzeltmelerini yerine getirecek ya da yapmış olduğu alımların gerçek olduğuna dair kanıtları Bakanlığa sunacaktır. Vergi müfettişleri bu aşamada devreye girip beyanname düzeltmesi yapmayan mükelleflerin ilgili işlemlerini inceleyeceklerdir. Eğer vergi incelemesi sonucunda sahte belge kullanımının söz konusu olduğu tespitinde bulunulursa, bahse konu belgenin bilerek mi, yani kasıtlı olarak mı ya da bilmeden mi kullandığına ilişkin Vergi Denetim Kurulu tarafından yayınlanan on üç kriter dikkate alınarak yapılacak değerlendirme sonucunda, mükellef hakkında işlem yapılacaktır.

Bilindiği üzere sahte belge kullanımı, parasal cezaların yanı sıra, hapis cezaları da gerektirmektedir. Sahte belgenin kasıtlı kullanıldığının tespit edilmesi halinde hapis cezası süreci başlayacaktır. 1 Ekim 2025 tarihine kadar daha çok sahte belge düzenleyicilerinden kullanıcılara gidilirken yeni sistemde artık kullanıcıdan düzenleyicilere gidilecektir. Yani bakanlık talep olmaz ise arz da olmaz mantığı ile hareket etmektedir. Riskli işlemlerin tespitinin algoritmik (yapay zekâ) hesaplamalara dayanması nedeniyle söz konusu algoritmaların çalışma sistematiği, risk kriterler ve risk puanlamasının neye göre belirlendiğinin kamuoyu ile paylaşılması halinde sistem daha kolay kabul görecektir. Unutmamak gerekir ki yapay zekâ neticede bir algoritmadır. Yani sistem tarafından çizilen programa göre hareket eden ve buna odaklanan bir yapısal kurgudur. Sistemden olumlu sonuç alınması, insan unsurunun da hesaba katılmasını gerektirir. Aksi halde mükelleflerin kafasında her zaman bir soru işareti kalacaktır.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...