Krizi fırsata çeviren asırlık serüven

0
172

İş gücü, raflardaki stoklar, kerpiç bir ev ve anne Mary Hilton’un aşçılığı ile Conrad Hilton’un hayata geçirdiği Hilton, bugün sektördeki yolculuğunun 100. yıldönümünü kutluyor. 100. yılında dünya genelindeki farklı topluluklar üzerinde Hilton’un yarattığı etkiye yönelik özel bir çalışma hazırlayan marka, 2018 yılında 769 milyon dolar kâr açıkladı. Hilton 2019 yılında kârını yaklaşık yüzde 16-21 arası artırmayı hedefliyor.

BEGÜM NUR ALKIŞ

Krizi fırsata çeviren dünyaca ünlü markaların hikayelerini okumuşsunuzdur. Amerikalı Profesör Bertell Ollman, kriz ortamının görünmez olan birçok şeyi bir anda şeffaf bir hale getirdiğine dikkat çekiyor. 100 yılı geride bırakan Hilton markasının da ortaya çıkışı yine bir krizi fırsata çevirme sırasında doğuyor. Varlıklı bir ailede yetişen Hilton’un kurucusu Conrad Hilton’un babası Gus’un serveti kömür madenlerinden geliyordu. 1907’de New York’ta bir banka, rezervlerini eriten bir mali krizle karşılaşınca Gus’ın da rezervleri eridi. Banka kapandı ve Gus Hilton ise nakde çeviremediği eldeki hisse senetleri ile kaldı. Ansızın parasız kalan Hilton ailesi bir kriz yönetim toplantısı yaparak, ayakta kalmak için ellerindeki dört varlığı kullanmaya karar verdi. Bunlar: iş gücü, raflarındaki stoklar, New Mexico’da, ana hattaki bir tren istasyonuna bakan, şehrin en büyük ve ücra kerpiç evi ve anne Mary Hilton’un aşçılığı.

Bu dört varlığın bir Hilton oteline işaret ettiğini bulan 20 yaşındaki Conrad, bugün bulduğu çözüm yolunun 100. yılını kutluyor.

Hilton kuruluşunun 100’üncü yıldönümüne özel bir çalışma da hazırladı. Yıldönümüne özel sosyal bilimler geçmişi olan iki iş dünyası yazarı (Chip Heath ve Karla Starr) ile çalışan Hilton, şirketin gezginler, seyahat sektörü, kendi çalışanları ve dünya genelindeki farklı topluluklar üzerindeki etkisini, bir başka deyişle “Hilton Etkisi”ni anlatmayı amaçlıyor. 2018 yılında 769 milyon dolarlık kâr açıklayan Hilton, 2018 Aralık ayı sonu itibariyle toplam oda sayısı 364 binin üzerine çıkarken bu rakam 2017 yılına göre yüzde 6’lık bir artışa denk geliyor. Hilton’un 2019 yılı için kâr beklentisi 895 milyon dolar ila 931 milyon dolar arası. Yıllık FAVÖK’ünün ise 2 milyar doların üzerinde olması bekleniyor. Hilton Worldwide Üst Sınıf Otellerden Sorumlu Türkiye Bölge Müdürü Armin Zerunyan ve Hilton Türkiye Kıdemli İş Geliştirme Direktörü Tuğrul Temel ile Hilton’un 100. yılına özel çalışmaları, “Hilton Etkisi”, Hilton’un hizmet felsefesi, yeni yatırım plan ve projeleri üzerine sohbet ettik.

100 yıllık bir geçmişe sahip Hilton’un kuruluş hikayesinden kısaca bahsedebilir misiniz?

Armin Zerunyan: Kurucumuz Conrad Hilton 1919’da, Texas’ın Cisco kentinde bir banka satın almak üzereydi; ancak fikir değiştirerek banka yerine bölgenin yerel oteli The Mobley’i satın aldı. İşler de giderek hızla büyüdü, seyahat ve turizmin uluslararası ilişkileri güçlendirme ve farklı kültürlerin karşılıklı anlayış yetisi oluşturmasındaki rolü onun felsefesinde her zaman önemli bir yer tuttu. Türkiye hikayesine baktığımızda ise; Conrad Hilton, Amerika dışında kendi markasıyla otel açacağı ilk ülke olarak Türkiye’yi seçti ve Hilton İstanbul Bosphorus 1955’te misafirlerini ağırlamaya başladı.

“Hilton Etkisi” nedir, bahsedebilir misiniz?

Armin Zerunyan: 100. yıldönümümüze özel olarak, otellerimizle varlık gösterdiğimiz ülkelerdeki halk ve şehir yaşamı üzerindeki etkimizi ortaya çıkarmak amacıyla bir araştırma yapmak istedik. Araştırmacılarımız “Hilton Etkisi” kavramını keşfettiler ve buna en iyi örnek olarak da Türkiye’de açılan ve Türkiye’nin ilk uluslararası oteli olma özelliğine sahip Hilton İstanbul Bosphorus’un etkisini gösterdiler. Otelimiz İstanbul ile özdeşleşti ve Türk konaklama sektörü profesyonelleri için adeta bir uzmanlık okulu haline geldi. Hilton’da kariyerine başlayan birçok isim sonrasında başarılı uluslararası kariyerlere imza attılar ve bu sayede Türk misafirperverliğini ve mutfağını dünyaya tanıttılar.

Şu an kaç ülkede Hilton markası bulunuyor? Açılmayı düşündüğünüz yeni pazarlar var mı?

Tuğrul Temel: Hilton, dünya çapında 100’den fazla ülkede 5 bin 500’den fazla oteliyle dünyanın en büyük otel şirketlerinden biri. Hâlihazırda süren 2 bin’den fazla otel projemiz var ve faaliyet gösterdiğimiz her bölgede büyümeye devam ediyoruz. Türkiye de bu bölgelerden biri. Bugün itibariyle Türkiye’de 62 otelimiz var; geçen sene Hilton Istanbul Maslak ve DoubleTree by Hilton Antalya Kemer de dahil olmak üzere yedi yeni tesis açtık.

Hilton’un hizmet felsefesi nedir? 

Armin Zerunyan: Hilton yıllar içinde oda servisi, her odada TV ve merkezi rezervasyon sistemleri gibi konseptlere öncülük etti. Günümüzde de inovasyon bizim için önemini korumaya devam ediyor. Türkiye’deki otellerimizi ziyaret eden misafirlerimiz, mobil uygulama aracılığıyla check-in ve oda tercihlerini online yapabiliyorlar. Bu şekilde konuklarımızın yaşadıkları deneyimi iyileştirmek ve geliştirmek üzere sürekli yenilikler yaratmaya çalışıyoruz. 

Hilton olarak gerçekleştirmeyi düşündüğünüz yeni yatırım ve projelerinizden bahsedebilir misiniz?

Tuğrul Temel: Türkiye’de daha da büyümeye kararlıyız; hâlihazırda, farklı aşamalarda bulunan 27 projemiz var. Bunların dört ila altısının bu yıl içerisinde misafirlerimizi ağırlamaya başlamasını umuyoruz. Lüks (Conrad) ve üst sınıf (Hilton ve DoubleTree by Hilton) otellerin yanı sıra, orta segmentte de başarıyla büyümemizi sağlayan Hilton Garden Inn ve Hampton by Hilton dahil geniş marka portföyümüz ile yeni gelişme fırsatları peşindeyiz. Yatırımcılarımızdan ve misafirlerimizden gelen taleplere yanıt olarak, bir yaşam tarzı sunan Canopy by Hilton ve üst kalite oteller koleksiyonundan oluşan Curio Collection by Hilton gibi yeni markalar da oluşturduk. Türkiye’nin bu markalarımız için iyi bir potansiyeli olduğunu düşünüyoruz. Bu amaçla geçtiğimiz yıl Curio oteli için büyük bir memnuniyet duyduğumuz yeni bir anlaşma imzaladık. Bodrum’da bulunan Curio otelimizin kapılarını misafirlerimize 2021’de açmayı umuyoruz. Değerli otel sahiplerimizin ve piyasadaki yatırımcı ortaklarımızın desteğiyle, bir şirket olarak 100. yılımızı doldurduğumuz bu günlerde, Türkiye’de 100 otel sayısına gitgide daha da yaklaşıyoruz.