​’Kredide sıkıştık’

0
42

Orta büyüklükteki işletmeler ve ticari firmalara yönelik bankacılık faaliyetlerine odaklanan T-Bank’ın Genel Müdürü Dinçer Alpman, “Piyasada yeni kredi yaratmanın sıkıştığı bir dönemdeyiz. Son bir yıldır yeni yatırım kredisi için başvuruları azaldı. Sektörde yeniden yapılandırma veya işletme kredisi konuşuluyor. Yılın ilk çeyreğinde yeni kredi büyümesi yüzde 2 oldu” dedi.

Hürrriyet’ten Hülya Güler’in haberine göre, Türk Telekom’un hakim ortağı Lübnanlı Hariri Ailesi’nin Türkiye’deki finans yatırımı T-Bank’ın (Turklandbank) Genel Müdürü Dinçer Alpman, bankacılık sektörünün 2009-2012 dönemindeki rahat kredi yaratma imkanının artık daraldığına dikkat çekti.

Türkiye’nin son yıllarda yüzde 4 büyüme bandında kalmasında da bu daralmanın etkili olduğunu kaydeden Alpman, “Piyasada yeni kredi yaratmanın sıkıştığı bir dönemdeyiz. Bunun üzerine bir de global belirsizlikler, bölgesel gelişmeler, terör ve iflas ertelemenin kötüye kullanımının yarattığı unsurlar eklenince piyasadaki sıkışıklık daha da fazla hissediliyor. Bu durum rakamlara da yansımış durumda. Yılın ilk çeyreğinde yeni kredi büyümesi yüzde 2 olarak gerçekleşti” dedi.Türkiye’de kredi mevduat rasyosunun yüzde 142 olduğunu hatırlatan Alpman, “Bankacılık sektörünün sahip olduğu kredi yaratma kapasitesi belli bir doygunluğa geldi. O yüzden de herkes içerde mevduat toplayarak kendi bilançosunu büyütmek istiyor. Mevduat çekme konusunda rekabet var ve  bu faizler üzerinde de baskı yaratıyor” dedi.  

T-Bank olarak orta büyüklükteki işletmeler ve ticari-kurumsal firmalarla çalıştıklarını kaydeden Alpman şunları söyledi:

“Piyasada nakit akışları daraldı, vadeler uzadı ve bir takım problemli kredilerde artış var. Örneğin biz son  bir yıldır birçok müşterimizle yeni bir projeyi konuşmadık.” 

TÜRKİYE’DEN ÇIKIŞ GÜNDEMİMİZDE DEĞİL
T-BANK’ın ortağı Hariri Ailesi’nin Türk Telekom ile birlikte ele alındığında Türkiye’deki en büyük yabancı yatırımcılarından biri olduğunu belirten Dinçer Alpman, şunları konuştu:

“Bizim ortaklarımız 2006’da bankayı satın aldıklarında biz 2007’de gelecek öngörülerine ilişkin bir çalışma yapmıştık. O dönemde bankacılık sektörünün özkaynak kârlılığı yüzde 18’di. 2015’te ise bu oran yüzde 10.5’e geriledi. Ancak biz bono yatırımcısı gibi Türkiye’ye bakmıyoruz. Her yılın farklı dinamikleri oluyor. Yıllara göre yaşanan iniş çıkışlar Türkiye’de kalıp kalmamaya dönük kararlarımızı etkilemez. Son dönemde Türkiye’den çıkan bazı bankalar oldu. Ama bunların hiçbiri kârlılıktaki düşüşten dolayı olmadı. Ya bir takım regülasyon kısıtlarından dolayı bazı bankalar el değiştirdi veya ortak değiştirdi. Ya da 2008-09’da ana ortakları sıkıntıya giren bankalar el değiştirdi. Bizim ise Türkiye’den çıkış hiç gündemimizde değil. Biz sağlıklı büyümeye devam ediyoruz.”