Koronavirüs Borçlu Şirketler İçin Yıkım Olacak

    0
    32

    Koronavirüs krizi küresel finans piyasalarına borç dalgaları gönderdi. Şimdiye kadar dikkatler dibe vuran varlık piyasalarına yöneldi ancak kurumsal tahviller açısından durum daha kritik olabilir.

    Korona kurumsal borçlar açısından çifte dezavantaj sunuyor: Birincisi küresel mali krizden beri oluşan kredi balonu; ikincisi ise tüketici güveninde meydana gelecek depremin yaratacağı doğrudan etkinin şirketlerin bilançolarında yol açacağı büyük tahribat. Kredi balonunun sönmesi belki düzeltmeyle halledilebilir ancak küresel talepteki çöküş pek çok borçlu şirket içim ciddi bir kriz yaratacak. Daha da kötüsü bunu kimin çözebileceği de belli değil.

    Kurumsal kredi piyasaları hem ABD’de hem de dünyada özellikle kurumsal kredi ve tahvillerdeki rekor artış nedeniyle zaten sallantıdaydı. Kaldıraçlamadaki artış sistemin bütününe yayıldı ve zaten borçlu olan pazar segmentlerinde çok geniş bir yer kapladı. JP Morgan’ın verilerine göre, ABD’de 2007 yılından beri yatırım yapılamaz notu olan kredi piyasası iki katın üzerinde büyüyerek 1,3 trilyon dolara çıkarken, dolara endeksli yüksek getirili tahvil piyasası yüzde 65’in üzerinde artışla 1,6 trilyon dolara çıktı.

    Bizler aylarca özellikle kurumsal kredilerin düzeltmeye hassas olduklarını belirttik. Korkularımız gerçek oluyor. 20 Şubat’tan beri yüksek getirili ve kaldıraçlı kredi piyasaları sırasıyla yüzde 16 ve yüzde 14 oranlarında gerilemiş bulunuyor. Ne yazık ki, bu zararlar daha da kötüleşecek.

    Koronavirüs salgını kredi krizini körüklemekle kalmayıp, ekonomi üzerinde de derinlemesine negatif bir etki yaratıyor. Goldman Sachs’ın tahminlerine göre, ikinci mali çeyrekte GSYİH yüzde 34 daralacak; bu da ABD tarihinde daha önce tanık olunmamış bir çeyrek daralması.

    Öte yandan, belki daha da endişe verici olanı, belirsiz zamanlama. Kimse sosyal izolasyonun ne kadar süreceğini bilmiyor. Kârların azalması ve belirsizlik yatırımcıların talep ettikleri risk primlerini daha da yukarı çekecek ve bu da sermaye teminini daha da zorlaştıracak. Kreditörler zarar korkusuyla geri adım attıklarında da kredideki düzelme krize dönüşecek.

    Hükümetler ve merkez bankaları devasa teşvik paketleri açıkladılar; bu paketler şirketleri destekleyecek geniş ölçekli kredi programları da içeriyor. Bu paketler etkileyici ve piyasalar da olumlu karşıladı. Nitekim yatırım yapılabilir notu olanlar geçen hafta 109 milyar dolarlık bir para akışına sahip oldular. Ancak yatırım yapılamaz notu olanlar bu destek paketlerinden yararlanamayacak. Ve bu kesim de yaklaşık 3 trilyon dolarlık tahvil ve kredi dilimini oluşturuyor.

    Son on yılda kurumsal kredilerdeki disiplinsizlik yangın riskine yol açarken, COVID 19 salgını yangına körükle gidiyor.

    Dünya tabii ki eninde sonunda bu krizi aşacak ama pek çok şirket bu karanlıktan aydınlığa çıkamayacak. Hükümet özel sektörü bir yere kadar destekleyebilir. Ancak yine daha önce yaşanan her resesyonda olduğu gibi, yatırımcıların pek çok şirketin bilançosunu destekleyerek son derece cazip getiriler elde etmeleri için fırsat da doğacak. (Kaynak: Fortune.com)

    BOB DIAMOND ve TY WALLACH

    Bob Diamond Atlas Merchant Capital’in kurucusu ve CEO’su, Barclays’in eski CEO’sudur. Ty Wallach Atlas Merchant Capital’de baş yatırım sorumlusudur.