Kokteyllere “Ortaçağ” formülü geliyor

0
70

Tarihçiler ve likör üreticileri geçmişte ilaç olarak kullanılan ve daha sonra da kokteyllere esin kaynağı olan formülleri geri getirmek için işbirliği yapıyorlar.

ABD’de Minneapolis’te yer alan Tattersall Distilling son birkaç yıldır ödül kazanan cinleri ve likörleriyle ünlü. Ancak yakında, Ortaçağ’da veba tedavisinde kullanılan suyuyla da dikkat çekebilir.

Melek oto kökü, kantaron ve birkaç başka ottan oluşan karışım Ortaçağ’da çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan alkollü bir karışımdı. Yüzyıllar sonra ise bu Ortaçağ reçetesi Tatersall’ın Minnesota Üniversitesi ve Minnesota Institute of Arts’la işbirliğiyle canlandırıldı.

İçki damıtma endüstrisi hem ölçek olarak büyük hem de daha sofistike hale gelirken, alkolün günlük yaşamdaki rolüyle ilgilenen, gittikçe artan sayıdaki tarihçiyle yolu kesişiyor.

Ortaçağ tıbbı büyük ölçüde, şifa verdiğine inanılan bitkilerin karıştırılması ve eşleştirilmesine dayanıyordu. Damıtma teknolojisi Ortadoğu’dan Avrupa’ya yayılırken, eczacılar bu karışımların alkol karıştırılması halinde daha uzun süre dayanabileceklerini keşfettiler.

Ancak bu karışımların tümü iyi değildi. Yine de reçetelerin yarısı kısmen belli bir seviyeyi yakaladı. Eski çağlarda eczacılar deneme yanılma yöntemiyle, hangi malzemelerin uygun olacağını belirliyorlardı.

Tatersall’ın kurucularından Jon Kreidler, “insanlar zamanla, sıklıkla ot kökenli ve acı olan bu alkollü içecekleri şeker ve diğer karışımlarla harmanlayarak, panç, çeşitli kokteyller ve şuruplar hazırladılar. Ancak bunları yaptıkları sırada damıtma endüstriyel bir boyut kazandığından bir zamanlar yaygın olan yüzlerce tarif kayboldu, pek çok harika içki de bertaraf oldu” diyor.

Bu kaybolan alkollü karışımları geri getirme çabaları ise geçen yaz başladı. Minneapolis Institue of Art’ın küratörlerinden Nicole LaBouff Minnesota Üniversitesi küratörlerinden Emily Beck’le temas kurdu. LaBouff farklı tarihisel periyodları betimleyen bir dizi oda yaratmıştı ve bu projeyi hazırlarken halen çok revaçta bazı kokteyllere atıfta bulunulduğunu fark etti.

LaBouff bunun üzerine sadece bu içkileri kâğıt üzerinde tanıtmanın değil ziyaretçilere tattırmanın da uygun olacağını düşündüklerini kaydediyor. Ancak tabii ki bu reçeteleri hayata geçirmek de ciddi bir zorluğu beraberinde getiriyordu. Eyaletten izin almak, bir sürü bürokratik formalite, bir damıtma merkezinin kurulması vs gibi süreçler söz konusuydu. Tüm bu işlerin halledilmesi için de profesyonellerle işbirliği zorunluydu ve böylece kütüphane yetkilileriyle içki imalatçısı Tatersall arasındaki işbirliği doğmuş oldu.  

(THE NEW YORK TIMES/Çev: Anahid Hazaryan)