GLOBAL BIR ŞIRKET OLMA STRATEJISIYLE E-IHRACAT ALANINDA ÇALIŞMALARA DEVAM EDEN KOÇTAŞ; DIJITAL DÖNÜŞÜM, ÇOKLU KANAL YAPILANMASI VE MAĞAZALAŞMAYI ODAĞINA ALARAK BU ALANDA YATIRIMLARINI SÜRDÜRÜYOR. ŞIRKET, 2021 YILINDA 100 YENI MAĞAZA AÇMAYI PLANLIYOR.
2021 YILINI dijital alanda planladığı yatırımlara hız vererek “teknoloji yılı”
ilan eden Koçtaş’la ilgili Koçtaş Genel Müdürü Devrim Kılıçoğlu, “Dijital dönüşüm çalışmalarında bu zamana kadar yaptığımız 100 milyon TL’lik yatırımın meyvelerini almaya başladık” diyor. Kılıçoğlu şirketle ilgili gelecek dönem planlarını, e-ticaret yol haritasını ve sektörle ilgili görüşlerini Fortune Türkiye okuyucularıyla paylaştı.
Koçtaş olarak 2020 yılını nasıl kapattınız? 2021 yılı hedefiniz
nedir? Dövizdeki hareketlilik sizi ve sektörünüzü nasıl etkiliyor?
Pandeminin en olumsuz etkilediği sektörlerin başında perakende sektörü geliyor. 2020 yılı bizim için iyi başlamasına rağmen, mart-nisan döneminde yaşanan kapanmaların sonucunda oluşan yaralar, haziran ayı ile birlikte başlayan yeni normalleşme ile sarılmaya çalışıldı. Koçtaş olarak pandemi sürecinde; hem müşterilerimizin, çalışanlarımızın ve ailelerinin sağlığını korumak, hem de iş sürekliliğini ve istihdamı devam ettirmek ana önceliğimiz oldu. 2020 yılı bizim için ileri veri- analitiği ve çevik yönetim anlayışının yaygınlaştığı, sürdürülebilir kârlı büyümenin temellerinin atıldığı ve işletme sermayesinin çok dikkatli şekilde yönetildiği bir yıldı. 2020 yılında pandemi sürecinin etkilerine rağmen toplamda yüzde 10’luk bir büyüme elde ettik. Dijital kanallarımızda önceki yıla göre yüzde 70 artış yakaladık. 2020 yılında ara vermeden devam ettiğimiz hem dijital hem de mağaza yatırımlarımıza 2021 yılında da devam edeceğiz. Büyüme beklentimiz ise yüzde 40 seviyesinde.
Dövizde son dönemde alınan kararlarla öngörülebilirliğin arttığını görüyoruz. Bu da tahmin ve planlama yapabilme açısından önemli bir gelişim. Bunun haricinde Kasım 2020 sonunda yeniden başlayan ve devam eden kısıtlamalar sektörü olumsuz etkiliyor. Özellikle hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamalarının devam etmesi, müşterilerin mağazalara sadece hafta içi gelebilmesi, ciro kaybından kiralara, vardiya ve tedarik zinciri yönetimine kadar tüm planlamaları güçleştiriyor. Hafta sonlarında da hafta
içi gibi saat kısıtlamalarına geçilmesini zararın boyutunun azalması açısından önemli görüyoruz.
Koçtaş’ın hizmet ağını genişletmek adına gündeminizde neler var? Koçtaş 2.0 sürecinden bahseder misiniz?
Koçtaş olarak Edirne’den Artvin’e, Sinop’tan Hatay’a kadar mağazalarımızla toplam 35 ilde 110 Koçtaş Fix ve 40 büyük format olmak üzere toplam 150 mağazamızla hizmet verirken, dijital kanallarımızla da tüm Türkiye’ye ulaşıyoruz. 2020 yılında, yeni normal sonrası müşteri ve veri analitiği çalışmalarıyla, mağaza bazlı planogram esaslarını uygulayarak 3 bin m2 büyüklüğünde ilk “Medium Box” Koçtaş mağazamızı Ankara Bilkent’te açtık. 2021
yılında 100 yeni mağaza açacağız. 2023 yılına geldiğimizde mağaza sayımızı üç kat artırarak toplam 600 mağaza ve buna paralel olarak yaklaşık 4 bin çalışanımız ile mevcut ve yeni müşterilerimize en iyi markaları en uygun fiyatlarla sunmaya devam edeceğiz.
Nisan ayının başında mağazalarımızın kapalı olduğu bir dönemde “Koçtaş’ı şimdi kursaydık, nasıl yapılandırırdık?” sorusuna her kademeden Koçtaş çalışanının geliştirdiği fikirler ile tüm süreçlerimizi gözden geçirip cevap aradık ve sıfır bazlı bütçeleme metodolojisiyle “Koçtaş 2.0” adıyla kapsamlı bir proje başlattık. Müşteri ve çalışan deneyimi, verimlilik, dijitalleşme vb. tüm konularda ortaya çıkan 255 fikir değerlendirilerek 78 tanesi çevik takımların iş planına alındı.
2021’de e-ticaretin önündeki riskler ve fırsatlar sizce neler olacak? Salgının e-ticaret ekosistemi üzerindeki kalıcı etkileri neler olacak?
Dünyada yeni perakendenin ve çok kanallı perakendeciliğin gelişimiyle, çok daha fazla sayıda müşteriye dokunulan bir dönüşüm süreci yaşanıyor. Perakende sektörü dijital dönüşüm yarışında bayrağı taşıyan sektörlerden bir tanesi. Tüm dünyayla birlikte ülkemiz de COVID-19 salgını sebebiyle olağanüstü bir dönemden geçiyor. Karantina sürecinin başlamasıyla beraber insanların evde geçirdiği süre arttı ve tüketiciler bu sürede hem yaşam alanlarını güzelleştirmek hem de eksikleri gidermek için online alışverişe yöneldiler. Daha önce dijital dünyayla ilgisi olmayan yüzde 22’lik bir kesimin de bu süreçte online kanalda aktif rol aldığını biliyoruz. Müşteri odaklı yaklaşım, hızlı ve sorunsuz teslimat büyük önem kazandı. Kargo ve lojistik hizmetleri hiç olmadığı kadar önemli bir noktaya geldi.
Pandeminin etkilerinin 2021 yılında da devam edeceği açık. E-ticarete ilgi devam edecek. Özellikle lojistik, müşteri deneyimi, rekabet ve sürdürülebilirlik, tedarikçi yönetimi konuları öne çıkacaktır. Artan rekabet ve müşteri beklentileri ile birlikte işletme sermayesi, kârlılık ve yaratılan değerin, şirketler açısından öncelikli konular olacak. Aynı zamanda ekosistemdeki paydaşların büyümeden adil pay almasını sektörün gelişmesi açısından önemsiyorum.
Koçtaş olarak 2021 yılı ajandanızda hangi konu başlıkları yer alıyor? E-ticaret yol haritanızdan ve hedeflerinizden kısaca bahseder misiniz?
2020 yılı bizim için “sıfır baz” yılıydı. Yaklaşık iki yıldır uyguladığımız sıfır
bazlı bütçeleme programı ile kaynak verimliliğimizi artırdık ve ek kaynaklar yaratabildiğimizi gördük. Perakendecilikte 25. yılımızı kutladığımız 2021 yılını da yarattığımız sıfır bazlı bütçeleme yaklaşımı sonucu elde ettiğimiz ek kaynaklarla, dijital yatırımlarımıza daha da hız vererek ‘teknoloji yılı’ ilan ettik. Dijital dönüşüm, çoklu kanal yapılanması ve mağazalaşma bir süredir odağımızda olan ve 2021 yılında da yatırım yapmayı sürdüreceğimiz öncelikli alanlarımız.
Pandemi öncesi online satış oranımız, mağazalarımızda bulunan hızlı sipariş ekranı kiosk dahil yüzde 8 düzeyindeydi. Pandemi sonrasında bu oran yüzde 9,5’a kadar yükseldi. 2021 yılında tüm yatırımlarımızın yüzde 30’unu dijitale ayırmayı planlıyoruz. Çoklu kanal yapılanmamızın bir çıktısı olarak, bu sene içinde e-ihracat alanında yapacağımız çalışmalar ile global bir şirket olma stratejimizin adımlarını da atmak istiyoruz. Aynı zamanda B2B ve toptan satış kanalımızda pandemiye rağmen 2020 yılında yüzde 30 büyüdük. Bu alanda ciddi fırsat olduğunu görüyoruz.
Ev geliştirme perakendeciliğiyle ilgili dünyadaki son gelişmelerden bahsedebilir misiniz? Sektördeki yeni normal süreçler neler olacak?
2021 yılı müşterilerin; mağazalara gittiğinde ürün bulunurluğuna daha çok dikkat edeceği, güvenilir markalardan alışveriş yapma isteğinin artacağı, alışverişlerini hızlıca tamamlamak isteyeceği ve sosyal mesafenin devam edeceği bir yıl olacak. Müşteri deneyimi, dijitalleşme, tedarik zinciri, lojistik ağı ve verimlilik çalışmalarının ve yatırımlarının daha da hızlanacağını, bu yatırımlarda geri kalmış markaların ayakta kalamayacağını öngörüyorum.
Bu yeni dönemde artık her zamankinden daha çok “evin içinde mutlu olmak” odağımızda. Evlerimiz artık hem ofis hem de okul. Yaşadığımız mekanı konforlu hale getirmek, evdeki zamanın kalitesi kadar önemli. Bu açıdan ev geliştirme sektörüne yönelik talebin devam edeceğini öngörüyorum.
Müşterilerimizin evlerindeki değişiklikler için eskisi gibi DIFM (do it for me) yerine daha ziyade DIY (do it yourself) tarafına kayacağını gözlemlemeye devam edeceğiz. Evlerde geçen zamanın arttığı bu yeni dönemde bir kesimin “kendi evinin ustası” olma yolunda motive olacağını söyleyebiliriz. Öte yandan, pandemi döneminde hijyen koşullarına uygun çalışan, işinin ehli bir usta bulma ihtiyacı artacak. Bu noktada, ustalar ile usta arayanlar arasında köprü görevi gören ücretsiz uygulamamız “Ustabilir” için bir fırsat alanı görüyoruz.
Gelecek dönem yol haritanızda dijital dönüşümle ilgili hangi çalışmalar bulunuyor?
2016 yılında Koç Holding’in liderliğinde dijital dönüşüm sürecimize start verip, 2018 yılında açılışını yaptığımız Ar-Ge merkezimizdeki iç kaynaklarımız ile de projelerimizi hayata geçirmeye başlamıştık. Fiziksel mağazalarımızla dijital kanallarımızı entegre etmek için başlattığımız bu yolculukta emin adımlara ilerliyoruz. Dijital dönüşüm çalışmalarının ve bu zamana kadar yaptığımız 100 milyon TL’lik yatırımın meyvelerini almaya başladık.
