‘Kimse çözüm sürecini şantaj aracı olarak kullanamaz’

0
23

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye’deki Kobani kentinde yaşananların Türkiye’deki gelişmelerle ve devam eden çözüm süreci ile ilgili olmadığını belirterek, kimsenin çözüm sürecini Türkiye’ye karşı bir şantaj aracı haline getirmesine izin verilmeyeceğini söyledi.
 
Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan Davutoğlu, IŞİD örgütünün Suriye’nin kuzeyindeki Kürt kenti Kobani’ye yönelik saldırıların ardından Türkiye’ye yönelik eleştirileri değerlendirdi ve Kobani üzerinden Türkiye’ye bir baskı oluşturma çabası olduğunu kaydetti.
 
Suriye’deki Kürtlerin taleplerine rağmen Kobani’ye silah ve orada savaşmak isteyen Kürtlere yönelik bir koridor açılması taleplerine karşılık verilmemesinin ardından geçen hafta boyunca Türkiye’nin çeşitli kentlerinde gösteriler düzenlenmiş, çıkan olaylarda yaklaşık 40 kişi hayatını kaybetmişti.
 
Davutoğlu, gösteriler sırasında kamu mallarına ve binalarına zarar verildiğini, bunun kabul edilemez olduğunu belirterek, zarar verilen binaların yerine daha iyilerinin yapılacağını, zarar gören her bir TOMA’nın yerine “5 ya da 10” TOMA’nın alınacağını belirtti.
 
“Mesele Kobani değil, mesele Kobani üzerinden Türkiye’ye baskı oluşturma çabası. Kaldı ki Kobani konusunda da en öncelikli adımları biz attık” diyen Davutoğlu, Suriye’de zor durumda kalanlara etnik ve dini kökenlerine bakılmadan yardım edildiği gibi Kobani’dekilere de insani yardım yapıldığını ve Kobani’den kaçanlara da Türkiye’nin kapılarının açıldığını söyledi.
 
“Ama herkes bilmeli; uluslararası toplum gereğini yapmadan, Türkiye tek başına birileri istedi diye herhangi bir maceraya girmez” diyen Davutoğlu Türkiye’de devam eden çözüm süreci ile Kobani’de yaşanan gelişmeler arasında bir bağ bulunmadığına vurgu yaptı.
 
Türkiye’deki çözüm sürecinin Kobani’deki gelişmelerden çok önce başladığını söyleyen Davutoğlu, “Bunu irtibatlandırmayın. Hepimizin çok önem verdiği bir süreçtir bunu sabote etmeyin dedim… Çözüm sürecinde samimilerse bu Türkiye patentli süreçtir, dışarıda hiçbir olayın ilişkisi yoktur. Ayrıca Kobani’ye nasıl yardım ederiz derseniz, konuşuruz ama çözüm sürecinin şantaj aracı haline getirilmesine izin veremeyiz. Çözüm süreci sürdürülecek ama kimsenin bunu bir şantaj aracı olarak kullanmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
 
HDP’li çok sayıda üst düzey yetkili ve cezaevindeki Abdullah Öcalan, IŞİD’in Kobani kentine yönelik saldırılarının ardından kentin düşmesi halinde Türkiye’deki çözüm sürecinin de sona ereceğini belirtmişti.
 
Türkiye’nin Suriye’ye yönelik herhangi bir müdahale konusundaki perspektifini de anlatan Davutoğlu, “Biz tek boyutlu ve tek bölgeye dayanan politikaları doğru görmüyoruz” dedi ve şöyle devam etti:
 
“Diyoruz ki Suriye’deki zulüm bitmedi. Sorumluları adalet karşısına çıkarılmadıkça, mazlumlar kendi evlerine dönmedikçe kalıcı barış sağlanamaz. Bunun da olması için, Suriye’de mazlumların sığınabileceği güvenli alanların olması, tampon bölge demiyorum bakın, askeri tanımlamalar kullanmıyorum. Suriye rejiminin, kaçanları havadan bombalamasını engellemek için uçuşa yasak bölge ilan edilmesi gerekir. İstediğimiz husus, kendi içinde bütün etnik mezhebi dini kesimleri ile komşuları ile barış içinde bir Suriye. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok, kimseyle güç mücadelesine girme isteğimiz yok.”
 
Türkiye, Suriye’de mülteciler ve ılımlı muhalifler için bir güvenli bölge kurulmasını talep ederken, takip edilecek politikanın Suriye lideri Beşar Esad’ın iktidarına son verilmesi seçeneğini de içermesini talep ediyor.
 
Davutoğlu, konuşmasında Türkiye’nin IŞİD’e destek verdiği yönünde CHP ve HDP’den gelen eleştirileri de yanıt verdi ve “Türkiye IŞİD’e de, Esed’e de karşıdır ve karşı olmaya devam edecektir. Bu zalimce yapılan zulümler karşısında mazlumların yanındayız. Kılıçdaroğlu bugün aynı netlikte bunu diyebilecek mi? HDP diyebilecek mi?” dedi.
 
Demirtaş: Kobani düşerse hepimizin felaketi olur
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Davutoğlu’nun bugün yaptığı konuşmaya da atıfta bulunarak, “Kobani’ye yardım edilmezse hükümet bu katliamdan sorumlu olacak; Türkiye’de Kürtler başta olmak üzere vicdanı olan herkesin kırılma yaşamasına neden olacak ve içerideki süreç tamamen bitecek. Oluşacak psikoloji ile sürece devam edilemez hale gelecek. Kobani’nin düşmemesi lazım, düşerse hepimizin felaketi olacak ama anlamıyorlar” dedi.
 
TSK’nın IŞİD örgütüne karşı savaşmasını talep etmediklerini kaydeden Demirtaş, “IŞİD ile savaşacak 10,000’lerce genç var. Tükürüğümüzle boğarız dedik, buna izin vermediler… Bütün korkumuz Kobani’nin düşmesi karşısında ortaya çıkacak reaksiyondur. Biz halklarımızın karşı karşıya kalacağı felaketten korkuyoruz” dedi.
 
Çözüm süreci konusunda partisine yönelik eleştirileri de yanıtlayan Demirtaş, IŞİD ile PKK’nın bir tutulmasına tepki gösterdi ve “IŞİD ile birse PKK’yla iki yıldır niye konuşuyorsun?” dedi.