Kılıçdaroğlu: Koalisyona en hazır parti CHP

0
47

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,  MHP lideri Bahçeli’nin tavrı nedeniyle yüzde 60’lık blokun hükümet kurma şansının kalmadığını, koalisyona en hazır partinin ise CHP olduğunu söyledi.

Sabah Gazetesi’nden Okan Müderrisoğlu’na açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Koalisyona en hazır parti CHP. Hangi koşullarda, kimlerle, nasıl bir koalisyon olabilir, ön çalışmalarımızı yaptık. Sayın Bahçeli’nin tavrı nedeni ile yüzde 60’lık blokun hükümet kurma şansı kalmadı.” dedi. 

Kılıçdaroğlu, şu mesajları verdi: 

CHP koalisyona hazır mı?
Koalisyona en hazır parti CHP. Hangi koşullarda, kimlerle, nasıl bir koalisyon olabilir, ön çalışmalarımızı yaptık. 

Yüzde 60’lık blok kaldı mı? 
Sayın Bahçeli’nin tavrı nedeni ile yüzde 60’lık blokun hükümet kurma şansı kalmadı. 

İlk turdan sonra nasıl bir tablo çıktı? 
Gerek MHP gerekse HDP, bir AKP-CHP koalisyonu kurulmasını istiyor. Bu ilginç. 1- Bize göre Türkiye’nin ağır sorunları var ve o iki parti bu sorunların çözümünde kendilerini hazırlıklı görmüyor. 2- Yönetme zaafları var. 3- “Elimizi taşın altına koymak yerine bir sonraki seçimi düşünmemiz daha kârlı” diye bakıyorlar. Bizim için önemli olan bir sonraki seçim değil, Türkiye. 

AK Parti-CHP koalisyonunun artı ve eksileri neler? 
AKP bir koalisyona ne kadar hazır? 13 yıl ülkeyi tek başına yönetiyorsunuz, uzun süre mücadele ettiğiniz siyasi parti ile hükümet olacaksınız. Biz de 13 yıl onları eleştirdik. Şimdi iki ayrı partinin ülkenin yönetiminde söz sahibi olmaları durumu var. Bunun, zorlukları ortada. Artıları şöyle… 13 yıllık kutuplaşma, akıllı ortaklıkla engellenebilir. Kürt sorunu, anayasa gibi temel sorunlar çözülebilir. Eksilerine gelince… Farklı bir dünya görüşüne sahibiz. Anlayışlarımız arasında ne kadar çakışma olacağını süreç gösterecek. 

Dışişleri, Milli Eğitim, Adalet veya yatırımcı bakanlıklarla ilgili talepleriniz mi var? 
Sözlerimizin yerine getirilmesi açısından ilgili bakanlıkların CHP’ye verilmesini arzu ederiz. 

Nasıl bir hükümet olmalı? 
Yüksek profilli, 4 yıllık hükümet. Ağır sorunların çözümü belli bir süreyi ve kararlılığı gerektiriyor. Sayın Davutoğlu’na da ifade ettim. Koalisyonu kuracak partilerin samimi olması ve birbirlerine güvenmesi gerekiyor. 

Erken seçimi ne kadar olası görüyorsunuz? 
Erken seçim hala güçlü olasılık. 

Cumhurbaşkanı’nın “anayasal sınırlara çekilmesi” ile neyi kastediyorsunuz? 
Cumhurbaşkanı’nın eleştirdiğimiz bazı tavırları var. Birincisi, seçim sürecinde AKP’nin eş genel başkanı gibi konuşması ve oy istemesi tarafsızlığı konusunda soru işareti yarattı. İkincisi, örtülü ödenek Başbakan tarafından kullanılmalı. Devlette çift başlılık yaratılmamalı. 

Halkın doğrudan seçtiği Cumhurbaşkanı’nın sistem içindeki yeri ve rolü ile ilgili ne düşünüyorsunuz? 
Arzu edilirse eskiden olduğu gibi Cumhurbaşkanı’nın parlamento içinden seçilmesi önerilebilir. Ön koşulumuz yok. Uzlaşma ile çözülebilecek bir konu. 

Cumhurbaşkanı hükümeti kurma görevini size verirse, devlet görevi gibi mi bakacaksınız yoksa siyasi tavır sergilemeye devam mı edeceksiniz? 
Cumhurbaşkanı umarım farklı bir ortamda davet eder. 

Cumhurbaşkanı’nın başkanlığındaki Bakanlar Kurulu’na nasıl yaklaşacaksınız? 
Anayasada yetki var. Bu yetki şimdiye kadar olağanüstü hallere özgü olarak kullanıldı. Öyle kalmalı. 

17-25 Aralık konusunu protokole bağlamak yerine parlamentoya mı bırakacaksınız? 
17-25 Aralık, siyasi partilerden çok yargının ve parlamentonun görevi. Bunu protokolün ön şartı gibi ele almayız ama parlamentoda doğal akışı içinde bakılır. Burada ortak titizlik göstermeliyiz ki kamuoyunda ‘yeni bir hükümet kuruldu’ algısı yerleşsin. 

Paralel Yapı ile mücadeleye bakışınız ne yönde olur? 
Devlette paralel yapı olmasını istemeyiz. Devletin tek yapısı vardır. Anayasa’da çerçevesi çizilmiştir. 

ATAŞEHİR SORUŞTURMASI: GEREĞİNİ YAPARIZ

CHP’li Ataşehir Belediyesi’ndeki rant iddialarına ne diyorsunuz? 
Belediye Başkanı bana geldi, kendisinin ve eşinin malvarlığı beyanını verdi. Kamuoyuna açıklamasını istedim. Açıkladı. Arkasından, ‘haksız mal edinme’ iddiasıyla kendisi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmasını istedim. Bunu da yaptı. Bu, siyasi tarihimizde güzel bir başlangıç olabilir. Bir belediye başkanı hakkında iddia olduğu zaman savcılık tarafından soruşturulması sağlanabilir. İçişleri Bakanlığı da ihbar kabul edip, soruşturabilir. Soruşturmanın sonucunda ne çıkarsa siyaseten gereğini yaparız. 

Kızınızın da ismi geçiyor… 
Kızım, bir akrabamızın evinde kalıyordu. Üniversiteyi okudu, avukat oldu, ev almak istedi. Eşimin üstüne kayıtlı Kadıköy yakasındaki evi sattık, üstüne bir parça para ilave ettik. Bu küçük ev alındı. Kimden alındığını emin olun takip etme şansımız yok. 78 metrekare bir yer. Belediyeden satın alınsa, ‘etik değil’ denebilir ama belediyeden satın alınmamış. Kızımın adresi ve telefonu verilmiş. Kötü telefonlar geliyor. Biri gelir saldırırsa diye eve gitmeye korkuyor. Siyasetçi elbette mercek altında olmalı. Ama bunun bir dozu olmalı. 

‘OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI DEĞİL KARARLILIK LAZIM’

Suruç’taki terör saldırısını nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Suruç olayında istihbarat ihmali olduğu kanısındayım. İhmal varsa, etkili soruşturma gerekiyor. Hükümetin Suriye politikasının değişmesi gerektiğini söyledik. Bugün, IŞİD ‘in Türkiye’de eylem yapabilir konuma gelmesi hepimizi düşündürmelidir. 

Başbakan’ın ‘ortak deklarasyon’ çağrısına katkı verecek misiniz? 
Demokrasisi gelişmiş bütün ülkeler terör konusunda ortak tavır takınmıştır. Neden olmasın? Dört partinin lideri teröre karşı ortak deklarasyon yayımlayabilmeli. Ama iki sayın lider imza atmama eğiliminde. 

Meclis’in olağanüstü toplantıya çağrılması istemi var… 
Parlamentonun olağanüstü toplanmasından çok hükümetin kararlılığına ihtiyaç var. ‘IŞİD terör örgütünün yuvalarına gireceğiz, dağıtacağız. Teröre izin vermeyeceğiz’ demesi ve bu iradesinin arkasında durulması daha önemli.