Kahve Pazarına Yeni Markalar Geliyor

0
357

Türkiye kahve perakendesinde yaşanan kayıplara rağmen önümüzdeki yıl pazara yeni markaların giriş yapması bekleniyor. Uzmanlara göre; pazarın yüksek büyüme potansiyeli, yatırımcıların ilgisini çekiyor. 

Towerlife Kurucusu Selen Deniz

Pandemi döneminde kahve perakendesinin küresel lideri ABD’de başta olmak üzere neredeyse gelişmiş tüm ülkelerde, önemli oranlarda satışlar düştü. Ülkemizde de durum farksız değil. Bu dönemde değişen tüketici alışkanlıkları da dikkat çekici. Örneğin, Avrupalılar organik kahveye rekor düzeyde ilgi gösterdiler. Aynı zamanda dünya genelinde kişisel kahve hazırlama ekipmanlarına muazzam bir ilgi yaşandı. Tüm bunlarla birlikte kahve fiyatlarında önemli artışlar görüldü. Bütün bu olumsuzluklara rağmen uzmanlara göre Türkiye pazarı, büyüme potansiyeli ile yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çekiyor.  

Z Kuşağının Tercihleri

Towerlife Kurucusu Selen Deniz, “Pandemi sürecinde olumsuz etkilenen kahve pazarında şimdi toparlanma süreci yaşıyoruz. 2022’in ilk yarısında yeni markalarla birlikte sektöre canlılık gelecek” diyor. Kahve kültürünün ortaya çıkardığı küresel ticaret potansiyelinin birçok sektörü geride bıraktığına dikkat çeken Deniz, “Ürün çeşitliliği her gün zenginleşirken, sektörde kadın yatırımcıların ağırlığı ve Z kuşağı müşterilerin tercihi sektörün geleceğine yön verecek. Yulaf ve badem sütü içeren, şeker kullanılmayan, matcha veya kombucha gibi fonksiyonel bileşenler içeren, organik formüllerin her geçen gün daha çok ilgi gördüğünü gözlemliyoruz. Asya ve Latin Amerika ülkelerinin sektörel büyümeyi hazır kahve, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa ülkelerinin ise kahve kapsülleriyle yakaladığını yine araştırmalar neticesinde görebiliriz. Kuzey Amerika’nın soğuk kahveye karşı ilgi artışı veya Avrupa premium seçeneklere odaklanacağının öngörülmesi, Orta Asya’da gelir seviyesiyle birlikte kahve dükkanlarının rekor büyümesi, Brezilya’nın taze öğütülmüş kahveye talebinin Amerika’daki büyümenin yarısından fazlasını üstlenecek olması ise global kahve piyasalarını yakalamak isteyenlere aktarılan diğer önemli veriler arasında” diyor. 

İki Milyon Kişi İstihdam Ediliyor

Pandemi ve tam kapanma öncesi, Türkiye’nin kahve pazarında dünyanın en cazip ülkelerinden biri olduğuna işaret eden Deniz, “Ülkemizde son on yılda tüketimi en çok artan içecek kahve oldu. Son on yılda kahve tüketimi kişi başına 1.1 kilogramın üzerine çıktı. Pandemi süresince tüm restoranlar ve kafeler ile birlikte sektör çok ağır yara aldı. 2 milyon kişinin istihdam edildiği sektörde,  TESK verilerine göre en az 300 bin genç işsiz kalırken cafelerde geçtiğimiz yıl iflas oranı yüzde 25’e yaklaştı. Sektör yeni dönemde toparlanma sürecini neredeyse atlattı. Şimdi yeni markaların da Türkiye’ye gelmesini bekliyoruz. Özellikle kıyı illerimiz, Karadeniz, Ege ve Marmara yeni yatırım alanları olarak öne çıkıyor” diyor. Tüketicinin çevre dostu ve gezegene karşı sorumlu markalar görme ihtiyacı markalar ve firmalar tarafından hem anlayışla karşılandığını söyleyen Deniz, “Bu insanlığın ortak tavrı tüm kesimlerde desteklenen bir gereklilik. Ancak globalin bu hızlı değişen beklentilere uyum sağlamakta güçlük çektiğini ABD ve İngiltere’nin kahve perakendesinde yaşadığı zorluklardan anlayabilir ve gereken dersleri not alabiliriz. Yalnızca çevreciliğin değil, geliştirmeye yönelik yatırımların da hız kazanması gereken bu alanda bitki bazlı ürün seçeneklerine daha çok yer vermenin çözümler arasında yer alması gerektiğinden bahsedebiliriz. Y ve Z kuşaklarının birbirinden son derece bağımsız beklenti ve taleplerle gelmesi ise yine aynı sonuçlara varmak için göz önünde bulundurulması gereken bir diğer faktör” diyor.