Ersan Taylan- QNB LEASING kendini bir “finansal çözüm ortağı” olarak konumlandırıyor. Kısa vadeli işlemler yerine, müşterilerinin iş modellerini ve gelecek hedeflerini analiz ederek uzun vadeli, güvene dayalı iş birlikleri kurmayı hedefliyor. Bu yaklaşım doğrultusunda, özellikle teknik uzmanlık gerektiren alanlarda iş ortaklarıyla stratejik ittifaklar kuruluyor. Örneğin, rüzgar enerjisinde Goldwind ve enerji verimliliği projelerinde Escon Enerji ile yaptığı iş birlikleri sayesinde, finansal çözümlerini teknik bilgiyle entegre ederek müşterilerine bütüncül bir değer sunuyor. QNB Leasing Genel Müdürü Osman Taş ile müşterilerinin değişen ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi çalışmalarını konuştuk. İşte ayrıntılar…
Önümüzdeki dönem için neler planlıyorsunuz?
QNB Leasing olarak gelecek vizyonumuz; sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve pazar erişiminde inovasyona odaklanıyor. Türkiye’nin yeşil dönüşüm sürecinde etkin bir oyuncu olmayı, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarını güçlü bir şekilde destekleyerek sektörde öncü bir konum üstlenmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayan yenilikçi finansman modelleri geliştirmeyi planlıyoruz. Beklentimiz; sürdürülebilirlik ve inovasyon odaklı stratejilerimiz sayesinde pazar payımızı artırmakla kalmayıp, aynı zamanda leasing sektörünün geleceğini şekillendiren aktörlerden biri olmaktır.
Bunlar arasında öncelik verilen konular nelerdir?
Türkiye’de leasing kullanan firma sayısı bugün yaklaşık 40 bin ve leasing ile finanse edilen yatırımların toplam sabit kıymet yatırımlarındaki payı sadece yüzde 3 seviyesinde. Bu, gelişmiş ekonomilere kıyasla son derece düşük bir oran. Burada çok büyük bir büyüme potansiyeli var. Geleneksel makine ve ekipman finansmanının ötesinde; teknoloji yatırımları, veri merkezleri, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projeleri gibi stratejik alanlarda ciddi bir büyüme imkânı bulunuyor. Bu veriler doğrultusunda, büyüme stratejimizin odağında, pazarın üzerinde bir performans sergilemek yer alıyor. Bu kapsamda üç ana önceliğimiz bulunuyor: stratejik sektörlerde derinleşmek, sürdürülebilir finansmanda lider konuma gelmek ve KOBİ’lere erişimi yaygınlaştırmak.
Yenilikçi çalışmalarınızdan söz eder misiniz?
QNB Leasing olarak, finansman modellerimizi müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarına göre sürekli yeniden tasarlıyoruz. Bu inovasyon anlayışımızla, firmaların bilançolarını güçlendiren esnek gamımızı genişleterek her türlü yatırım ihtiyacında müşterilerimizin güvenilir iş ortağı olmayı sürdürüyoruz.
İçinde bulunduğumuz dönemin koşullarını baz alarak müşterilerinizin en çok hangi alanlarda desteğe ihtiyaç duyduklarını görüyorsunuz?
İçinde bulunduğumuz ekonomik konjonktürde müşterilerimizin en çok likidite yönetimi ve maliyet kontrolü alanlarında desteğe ihtiyaç duyduğunu gözlemliyoruz. Finansman olanaklarının daraldığı dönemlerde, firmaların nakit akışını güçlendirmek amacıyla ‘Sat-Geri Kirala’ ürünümüzü proaktif bir şekilde öne çıkarıyoruz. Bu model sayesinde şirketler, bilançolarındaki varlıkları bize devredip geri kiralayarak hızla işletme sermayesi yaratabiliyorlar. Öte yandan, artan enerji maliyetleri karşısında müşterilerimizin rekabet gücünü korumalarına yardımcı olmak için özellikle çatı üstü GES projeleri gibi yenilenebilir enerji yatırımlarını uluslararası fonlarla cazip koşullarda finanse ediyoruz. Böylece hem işletme sermayesi ihtiyacını karşılıyor hem de maliyetleri düşürerek müşterilerimizin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlıyoruz.
Pazar konumuzu nasıl tarif edersiniz?
QNB Finansal Kiralama olarak, Türkiye leasing sektörünün köklü ve güçlü oyuncularından biriyiz. EBRD, FMO, IFC gibi uluslararası kuruluşlardan sağladığımız fonlarla finansal gücümüzü pekiştiriyoruz. Müşterilerimizin likidite yönetimi ve maliyet kontrolü ihtiyaçlarına yönelik esnek finansman çözümlerini öne çıkarıyoruz. En belirgin farkımız ise, sürdürülebilirliği iş modelimizin merkezine yerleştirmemizdir. Özellikle yeşil finansman finansman çözümleri sunuyoruz. Özellikle artan enerji maliyetlerine karşı, yenilenebilir enerji projelerine odaklanarak müşterilerimize entegre enerji finansmanı çözümleri sağlıyoruz. Ayrıca, tüm süreçlerimizi dijitalleştirerek operasyonel verimliliği artırıyor ve hızlı hizmet sunmayı amaçlıyoruz. Tekne ve uçak finansmanı gibi niş alanlardaki çözümlerimizle de ürün alanında, çatı üstü GES ve RES projeleri gibi çözümlerle sektöre öncülük ediyoruz. Ayrıca, tekstil, inşaat, sağlık ve enerji gibi stratejik sektörlere yayılmış dengeli portföyümüzle riskleri yöneterek sürdürülebilir büyümemizi sağlıyoruz.
Bu yıl gerçekleştirdiğiniz kredi anlaşmaları hakkında bilgi verir misiniz?
Yurtdışı piyasalardaki sağlam kredibilitemiz ve uluslararası finansman şirketleri güçlü iş birliklerimiz sayesinde, son dönemde birçok saygın finansman kuruluşuyla finansman anlaşması imzaladık. Hollanda Kalkınma Finansman Kurumu (FMO) liderliğindeki bir konsorsiyumdan 130 milyon euro sendikasyon kredisi sağladık; bu fonun büyük bölümü KOBİ yatırımlarına, kalan kısmı ise yenilenebilir enerji projelerine yönlendirilmektedir. Ayrıca, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile 25 milyon euro değerinde, tamamı KOBİ’lerin yeşil dönüşüm yatırımlarına ayrılan bir kredi anlaşması imzaladık. Öte yandan bu yılın ilk çeyreğinde Uluslararası Finans Kurumu’ndan (IFC) temin ettiğimiz 100 milyon dolarlık finansman ile KOBİ’lerin yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve çevre dostu projelerinin yatırımlarını finanse ediyoruz. Temin ettiğimiz ve edeceğimiz kaynaklarla başta KOBİ’ler olmak üzere işletmelerin sürdürülebilir yatırımlarını desteklemeye devam edeceğiz.