Pandemiyle geçen 2020 yılında artan talebi karşılamak için makine yatırımlarını artıran Sapro, 2021 yılında yaklaşık 30 milyon euro’luk yatırım planlıyor. İhracata ve çevre dostu ıslak mendil üretimine ağırlık veren şirketin gündeminde Orta ve Güney Afrika pazarına açılmak yer alıyor.
Begüm Nur Alkış
Dünyanın farklı ülkelerinde yedi deposu bulunan ıslak mendil üreticisi Sapro, 2021 yılında cirosunun yaklaşık yüzde 75’ini ihracattan karşılamayı planlıyor. Yeni yılda gündemine Orta ve Güney Afrika pazarlarını alan şirketle ilgili Sapro Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhun Zincirkıran, fizibilite çalışmalarının ve işe alımların da başladığını belirtiyor. Türkiye’de kozmetik ve kişisel bakım ürünleri pazarının her yıl yüzde 10 büyüdüğüne dikkat çeken Zincirkıran, şirketle ilgili planlarını ve sektörü Fortune Türkiye’ye değerlendirdi.
Sapro, 2020 yılını finansal açıdan nasıl kapattı?
Pandemi döneminde, hijyen ve temizlik online alışverişlerinde ve eve servis yapan market zincirlerinde inanılmaz bir talep oldu. 1997’den beri sadece ıslak mendil alanında üretim yapan bir şirket olarak bu süreçte büyük bir atılım yaptık. Mart ayından bu yana ürünlerimize yönelik taleplerde yüzde 50’lik artış var. Yoğun talep karşısında kapasitemizi yüzde 30-35 oranında arttırmamızı sağlayacak yurt içi ve yurt dışından makine yatırımları yaptık. 2020 ciromuz 2019 yılına oranla yüzde 40 arttı, ciromuzun yaklaşık yüzde 75’i ihracat kaynaklı.
2021 yılında yatırım kararlarınızı hangi alanlarda yoğunlaştırdınız?
Biz sadece ıslak mendili değil, Tetra fabrikamızda koli ve teşhir üretimini, Multipak fabrikamızda plastik üretimini ve Lotus Teknik fabrikamızda ıslak mendilin hammaddesi olan “nonwowen” kumaş üretimini yapıyoruz. Pandemide büyümemizin bir sebebi de grup şirketler bünyesinde kurduğumuz dikey entegrasyon oldu. Bu sayede malzeme tedarik zincirinde sıkıntı yaşamadık. Türkiye pazarının yüzde 40’ını domine ediyoruz. Ayrıca kendi ürünümüz olan Hops markamız ile de pazarda yer alıyoruz. 2021 yılı için ayırdığımız yatırım bütçesi 30 milyon euro. Bu bütçenin büyük bir kısmını ihracat yatırımlarına ve çevre dostu ıslak mendil üretimine kullanmayı öngörüyoruz. Amerika, Kanada, Avrupa ve Ortadoğu’nun neredeyse tamamına ıslak mendil ihracatı gerçekleştiriyoruz. Bulgaristan’da açtığımız ancak pandemi nedeniyle tam kapasite çalıştıramadığımız fabrikamızı 2021’de faaliyete geçireceğiz. Bu fabrika Balkanlar ve Avrupa’ya ihracatta büyük kolaylık sağlayacak. 2021’de bir önceki yıla göre yüzde 45 büyümeyi hedefliyoruz.
Kozmetik sektörünün genel durumu hakkında neler söylersiniz?
Ticaret Bakanlığı’nın 2019 yılında hazırladığı rapora göre, Türkiye kozmetik ürünleri ihracatında 34. sırada yer alıyor. En büyük pazarlar ise Irak, İran ve Rusya. 2019’da kozmetik sektörü ihracatında ilk 15’te yer alan firmaların toplam ihracatı 483 milyon dolardı. Kozmetiğe ihtiyaç duyulan yaş 20’li yaşlara kadar indi, erkek kozmetiği de pazarda iyi bir yer tutmaya başladı. Detaylı kozmetik kullanım çeşitliliği arttı. Islak mendilde yakın zamana kadar tek makyaj temizleme mendili olmasına rağmen oje çıkarıcı, akne giderici gibi çeşitli mendiller de piyasalarda yerini buldu.
Ar-Ge ve çevreye yönelik çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Yatırımlarımızın yaklaşık yüzde 2’sini Ar-Ge’ye ayırıyoruz. Hem ıslak mendilin doğadaki çözünebilirliğine hem de karbon salınımını azaltma yönünde çalışmalar yürütüyoruz. Doğa dostu biyoçözünür ıslak mendillerin üretimi için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’ndan 21 milyon euro’luk yatırım kredisi aldık. Gelecek hedeflerimiz arasında daha fazla doğayla dost ürünler üretmek yer alıyor.
