Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, ihracat şubatta geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 5,1 artarak 11 milyar 296 milyon dolara ulaştı.
TİM, 2017’nin şubat ayına ilişkin ihracat verilerini açıkladı.
Buna göre, şubatta ihracat geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 5,1 artarak 11 milyar 296 milyon dolar oldu. Son 12 aylık dönemde ise ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,6 artışla 143 milyar 218 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.
Otomotiv endüstrisi, en fazla ihracat gerçekleştiren sektör oldu
TİM verilerine göre, 2017’nin şubat ayında 2 milyar 230 milyon 199 bin dolarlık ihracata imza atan otomotiv endüstrisi, bu sonuçla en fazla ihracatın gerçekleştirildiği sektör oldu. Bunu 1 milyar 348 milyon 439 bin dolarla kimyevi maddeler ve mamülleri, 1 milyar 288 milyon 928 bin dolarla da hazır giyim ve konfeksiyon sektörleri takip etti.
Şubat ayında en fazla ihracat artışı yüzde 82,3’le zeytin ve zeytinyağı, yüzde 64’le de mücevher sektörlerinde kaydedildi.
Geçen ay Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 82,4’ünü gerçekleştiren sanayi grubunda 2016’nın aynı ayına göre yüzde 6’lık artışla 9 milyar 312 milyon 922 bin dolarlık ihracat yapıldı.
Aynı dönemde toplam ihracatın yüzde 14,8’ini oluşturan tarım grubunda yüzde 2,4 azalışla 1 milyar 673 milyon 310 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Toplam ihracattan yüzde 2,7 pay alan madencilik grubunda ise yüzde 26,9 artışla 309 milyon 935 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi.
En dikkat çekici artışlar Çin, ABD ve İsrail’de görüldü
Miktar bazında ihracat, şubatta yüzde 10,2 artarak 9,4 milyon ton oldu. Söz konusu dönemde en fazla ihracat yapılan 5 ülke sırasıyla Almanya, İngiltere, Irak, İtalya ve ABD oldu.
Yılın ilk 2 ayında yüzdesel bazda en yüksek ihracat artışı yüzde 139 ile Malta ve yüzde 112 ile Singapur’da gerçekleşti. En dikkat çekici artışlar, Çin, İsrail ve ABD’de gerçekleşti. Bu ülkelere ihracat, sırasıyla yüzde 67, 27,8 ve 26,5 artış kaydetti.
En fazla ihracat yapılan üç il; 4 milyar 726 milyon 491 bin dolarla İstanbul, 1 milyar 148 milyon 632 bin dolarla Bursa ve 1 milyar 42 milyon 286 bin dolarla Kocaeli şeklinde sıralandı. Sakarya, şubat ayında en fazla ihracat yapan 10 il arasında yüzde 167 ile ihracatını en hızlı artıran il oldu.
Büyükekşi, Bursa’daki Durmazlar Makina’da düzenlenen ve şubat ayı ihracat verilerinin açıklandığı toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, “İran’daki ticaret merkezinin açılışı siyasi nedenlerle ertelenmişti. Siyasi gelişmeler sizin performansınızı nasıl etkiliyor?” sorusu üzerine Büyükekşi şunları söyledi:
“İran ile geçen yıl yapmış olduğumuz tercihli ticaret anlaşması var. 160 kalem malda Türkiye ile İran arasında tercihli ticaret anlaşması imzalandı. Ocak ayında İran Sanayi ve Ticaret Bakanı Türkiye’de Ekonomi Bakanımızın konuğuydu. Toplantıya ben de katıldım. Orada bu 160 kalemden oluşan tercihli ticaret anlaşmasını 400 kaleme çıkarmak için karşılıklı görüşmeler yapılıyor. Orada ilk startı verildi ocak ayında. Bizim geçen hafta sayın bakanımızla birlikte gideceğimiz toplantıda bunun anlaşması yapılacaktı ama bu çalışmalar bitirilmediği için herhangi bir siyasi sebepten değil, çalışmalar yetişmediği için bu seyahat ertelendi. İnşallah bu toplantı, bu çalışmalar bitince yapılacak aynı zamanda da İran’daki merkezin açılışını sayın bakanımızla gerçekleştireceğiz.”
“Birtakım sıkıntılar var doğrudur”
Büyükekşi, hazır giyim ihracatının geçen ağustos ayından beri düştüğü, güvenlik gerekçesiyle siparişlerin başka ülkelere kaydırıldığı yönündeki soruyu ise Büyükekşi, şöyle yanıtladı:
“Hazır giyim ihracatında müşterinin kaymasından çok şu anda birtakım sıkıntılar var doğrudur ama problem daha çok aslında özellikle büyük alıcıların Türkiye’ye gelmesinden imtina etmesi yönünde bize gelen şikayetler var. Çünkü özellikle güvenlik konusunda bazı sigorta şirketlerinin, üst düzey yöneticilerin Türkiye’ye gelmeleri halinde sigorta etmeme yönünde bir konu var. Bununla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Bazı ülkelere yalnız ya da bakanlarımızla gidiyoruz. Bunu da en kısa zamanda aşacağımızı düşünüyoruz.”
“ABD ile ticarette herhangi bir sıkıntı söz konusu değil”
Büyükekşi, bir gazetecinin, “ABD Başkanı Donald Trump, dün akşam kongredeki konuşmasında, ‘ABD’ye istedikleri gibi mal satabiliyorlar ama biz satamıyoruz. Bu böyle devam etmez.’ dedi küresel ekonomiye bunun etkileri nasıl olur?” sorusu üzerine, şunları kaydetti:
“Trump’ın açıklaması, zaten tamamen biliyorsunuz Asya Pasifik Anlaşması’nı (TPP) iptal etti, Avrupa Birliği’nde, Amerika’da yapılan çalışmalar aslında askıya alındı. Özellikle Uzak Doğu ülkelerine yönelik başta Çin’e karşı bir tepkisi var. Birtakım ilave gümrük vergileri getirmeyi hedefliyor. Çok büyük bir ekonomi, dünyanın en büyük ekonomisi ABD, Türkiye ile ABD arasında ticarette herhangi bir sıkıntı söz konusu değil ki rakamlarımız da zaten bizim kabul edemeyeceğimiz derecede çok düşük. Biz önümüzdeki günlerde, yeri kiraladık dekorasyonu bitmek üzere hem New York’ta hem Chicago’da showroomlarımızı açacağız. İnşallah ihracatımızı aynı şekilde ABD’ye artırmaya devam edeceğiz. Bu problemlerden Türkiye ile ABD arasında bir sorun olmayacağını düşünüyorum.”
“Makinelerin yüzde 70’ini ürettiğimiz halde ithal ediyoruz”
TİM Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Dalgakıran da “Makine sektörünün yüksek teknoloji anlamında Türkiye’ye transferi konusunda kurum olarak hükümetle nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz?” sorusunu yanıtlarken, makine sektöründe işin insan kaynağıyla yürütüldüğünü söyledi. Dalgakıran, “Bu insan kaynağını oluşturabilirsek genç nüfusumuz var diye övünürüz ama eğitimli bir genç nüfus yaratabilirsek meraklı çalışkan şüphe eden, analitik düşünen ve sanayide çalışmak isteyen bir genç nüfus yaratabilirsek önümüzdeki 10 yıl içinde bu sektör teknolojik olarak çok ciddi yerlere gelecektir.” diye konuştu.
Dalgakıran, sektörün gelişmesi için gereken önlemleri aldıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Alınması gereken önlemleri, yapılması gereken işleri biz bürokrasiyle ve siyasetle paylaşıyoruz. TİM de bu raporları kendilerine sunuyor. Bizim elimizde bunun nasıl olacağına dair projeksiyonumuz 15 yıldır var ve herkese iletiyoruz. Herkese düşen görev de Türk makineciliği olarak yaptığımız işi dünyada en güçlü rakiplerimiz kimlerse onların seviyesine taşımaya taşımak. Gördüğünüz gibi biz de bu konuda elimizden geleni yapıyoruz ama elektronik ve yazılım sektörünün gelişmesi bizim kilogram değerlerini artırmamız için son derece önemli. Çok basit bir örnek verirsek ortalamamız 6 dolar civarında makine sektörü olarak. Özel sektör de alım tercihlerini yerli ürünlerden yana kullanırsa ki hepimiz bundan şikayet ediyoruz ama özel sektör alımlarına baktığımız zaman makinelerin yüzde 70’ini Türkiye’de ürettiğimiz halde ithal ediyoruz. Aslında burada mevcut kültürü değiştirsek, bilinç yaratsak cari açığı sırf bu bilinç ve kültürle önemsiz hale getirebiliriz.”
