Hong Kong’da, demokrasi talebiyle patlak veren protestolar dünyanın gündemine otururken, analistler siyasi gibi gözüken huzursuzluğun arka planında ekonomik sorunların yattığına dikkat çekiyorlar.
Hong Kong’un 1997 yılında İngiltere tarafından Çin’e devredilmesinin ardından, Hong Kong’daki ekonomik dengelerin değişmesinin bu protestolarda önemli bir payı var. Analistler, Çin’in ekonomik büyümesinin yarattığı yeni zengin sınıfın Hong Kong’un sunduğu nimetlerden azami derecede yararlanmak istemesinin başta emlak olmak üzere pek çok kalemde fiyatları aşırı şişirdiğine dikkat çekiyorlar. Nitekim zengin Çinlilerin Hong Kong’a olan ilgisi 2009 yılından beri emlak fiyatlarının iki katına çıkmasına yol açtı. Oysa, İngilizlerin egemenliğindeyken gayrı menkul fiyatları 16 yılda yalnızca yüzde 26 oranında artmıştı.
Gayrı menkul dışında, lüks tasarımcı ürünlerinin de Hong Kong’ta vergiden muaf oluşu geçen yıl tam 50 milyon Çinlinin buraya akın edip başta Louis Vuitton olmak üzere tüm lüks ürünlerde fiyatların patlamasına yol açtı.
Ancak lüks tüketim haricinde, sıkıntı kaynağı olan asıl fiyat artışı daha yaşamsal bir kalemde görülüyor: Bebek maması.
Çin’de 2008 yılında, içine tehlikeli maddeler karıştırılmış bebek mamalarının en az altı bebeğin ölümüne yol açmasının ardından ülkedeki anneler yabancı marka güvenilir bebek mamaları bulabilmek için Almanya’ya kadar gitmeye başladılar. Öte yandan, tabii ki, yabancı bebek mamasının bulunabileceği en yakın ve en ucuz güzergâh Hong Kong. Çinli annelerin bebek mamaları için Hong Kong’a akın etmeleri üzerine, Hong Kong yönetimi dünyanın en tuhaf ihracat yasağını uygulamaya sokmak zorunda kaldı. Buna göre, yönetim Hong Kong dışına çıkanlara beraberlerinde en fazla iki kutu bebek maması götürmelerine izin veren yasal bir düzenlemeyi gündeme getirdi. Bunun üzerine, ülkede bebek maması kaçakçılığı başladı.
Her şeye rağmen şu bir gerçek ki, Çin’deki ekonomik büyüme Hong Kong’a özellikle de perakendecilerine yaradı ancak nüfusun yaşam standardında iyileşme yaratmadı. Ana kara Çin’deki zenginler Hong Kong’luların yaşam standardını yakalamakla kalmayıp, onları aştılar. İşte bu nedenle, Hong Kong halkı Çinlileri “çekirge sürüsü” olarak adlandırıyor. Hong Kongluların gözünde Çinliler, gelip her şeyi talan eden, üstelik kaba saba insanlar. Kısacası eski para ila yeni zenginlerin karşıtlığının başrol oynadığı bilindik hikâye şimdi Hong Kong’da taşları yerinden oynatıyor.
