Bildiri öncesine açıklamalarda bulunan Yüksekdağ, “Bugün sunacağımız bildirge sultanın kabusu, bütün Türkiye halklarının ve hayalidir, inancıdır. onlar kabus görmeye başladılar ama daha çok kabus gerecekler. Biz bu hayalle, bu inançla bildirgemizde ifade ettiğimiz yeni yaşamı inşa edecek gücü ortaya koyduk ve bu güç yeni yaşamın kurucusu olacak” dedi.
>> CHP’nin seçim vaadi: Kira ve kreş için her ay 760 TL
Yüksekdağ, “Bizler olmayı güzelliğe dönüştürenler, sizleri sevgiyle selamlıyorum. Bugün paylaşacağımız seçim bildirgesini, halklarımızın bağrında büyümüş değerlerden damıttık. Bildirgeyi ‘Biz’ler oluşturdu. Bildirgemizi direnenlerle, haklıların gücü ve aklıyla yaptık” diye konuştu
“HDP BÜTÜNLÜKLÜ BİR RADİKAL DEĞİŞİM ÖNERİYOR”
Selahattin Demirtaş da konuşmasında, “Bizim yapacağımız hiç bir öneriyi tek başına değerlendirmemek lazım. Çünkü biz bütünlüklü bir sistem değişikliği öneriyoruz. HDP bütünlüklü bir radikal değişim öneriyor. Yepyeni bir Türkiye’yi ancak radikal bir dönüşümle inşa edebiliriz. Ankara’nın yükseklerinde bakarak yeni bir toplum inşasına, toplumsal mühendisliğe soyunmadan bizzat, sokakta, meydanlarda, alanlarda, atölyede, fabrikada, iş yerinde, okulda, kampüste hep birlikte yeni yaşamı inşa edeceğiz” dedi.
KADIN BAKANLIĞI
Demirtaş ve Yüksekdağ konuşmalarının ardından seçim bildirgesini okudu. Figen Yüksekdağ, kadın bakanlığı kurulacağını belirterek şunları kaydetti:
“Meclisin yarısının kadın olduğu, kadın vekillerin, kadın mücadelesini temsil ettiği savaşın ve şiddetin olmadığı, başta erkek egemenliği olmak üzere, hiç bir egemenliğe tabi olmadığımız bir ülkede yaşamak istiyoruz. Bu kararları bu yönelimi hayata geçirebilmek için sadece sözlerimizle değil, uygulama gücümüzle de hareket edeceğiz. Bu görüş açısına bağlı olarak bir kadın bakanlığı kuracağız. Bu zaman kadar kadını aile sınırları içerisine hapsede, bir birey olarak görmeyen ve onun karşı karşıya kaldığı bütün şiddet ve ayrımcılığa karşı göz yumma politikasını ve destekleme politikasını sergileyen bu erkek egemen zihniyete karşı kadın bakanlığı aracılığıyla çok daha radikal güçlü bir kadın özgürleşme hamlesi gerçekleştireceğiz.
>> Kaynak polemiği devam ediyor
Kadın bakanlığımız bütün kadınların, uğradığı her türlü ayrımcılığa, haklarının, yaşamın en kuytu köşesinde dahi savunulması ve korunması için çalışacak, sadece kadınların hizmetinde çalışacak ve kadınlar tarafından yönetilecek, oluşturulacak.”
HER MAHALLEYE ANA DİLDE KREŞ
Yüksekdağ, her mahalleye ana dilde kreş açacaklarını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizler ve içi emeği sosyal güvenlik içerisine alacağız. Sosyal devlet, sosyal destek paketlerini adalet ve eşitlik ilkesine göre düzenleyeceğiz. Tüm mahallelerde 7/24 ana dilinde ücretsiz kreşler açacağız. Kadınların eve ve 3 çocuk doğurarak o evin sınırlarına hapsedilmesine karşı, kadınları ekonomik yaşamda da, sosyal, siyasal ve toplumsal yaşamda da özgürleştirecek en önemli hizmeti en önemli hizmeti ve icraatı halkların demokratik partisi kadınların ve bütün bizlerin gücüyle yaşama geçirecek. Bu kreşler hizmet vermeye başladığında toplumun yarısı olan kadınların enerjisi özgürleşecek ve kadınların önünde ki bütün barajlar kalkacak.”
8 MART BÜTÜN KADINLARA RESMİ TATİL İLAN EDİLECEK
Figen Yüksekdağ, seçim bildirgesinde, yaşlı bakım kurumları, engelli iyileştirme merkezleri kuracaklarını belirterek, “Bizlerin gücü sadece bunlarla sınırlı tutmayacak, toplumun yarısını oluşturan kadınlarla birlikte politika ve yeni yaşamı kurma iradesinin ve aynı zamanda 8 Mart’ı bütün kadınlar için resmi tatil ilan edeceğiz. Bugüne kadar kadının adını ve kadının günü tanımayan iktidara en zıt cevabı işte böyle vereceğiz. 8 Mart günü kadınların dayanışma, mücadele ve kolkola veren, kendi özgürlüğünü, eşitliğini ve bu yolda yürüyüşünü büyütme günü olacak. O gün bütün kadınlara aynı zamanda miting ve buluşma, dayanışma eylemlerine katılım için ücretsiz ulaşım hizmeti verilecek. Dünyanın bütün kirli çamaşırlarını, bütün kirli bulaşıklarını bizim yıkamadığımız, bütün dünyayı kendi emeğimizle doyurmak zorunda kalmadığımız ve özgürleştiğimiz bir Türkiye hayal ediyoruz. Bütün bunların için ihtiyaç duyduğumuz tek şey cesaret. Bütün kadınlara ve bizlere cesaretini al da gel diyoruz” dedi.
KADIN MECLİSLERİ
Figen Yüksekdağ, eşitsizliğe karşı, siyasetin merkezine müdahale ettiklerini ifade ederek, kadınlar siyasete el koyduğunu söyledi. Yüksekdağ, “Bizler kadın politikası yapıyoruz. Eş başkanlık ve tüm kurullarda, eşit temsil aracılığıyla; temsilde adalet, yaşamda eşitlik, yönetimde ortaklaşma konusunda önemli adımlar attık ve atmaya devam ediyoruz. Kadınların özgün ve özerk örgütlenmesi açısından hayati önemde olan meclis tarzı örgütlenme modelini bütün Türkiye’ye mal edeceğiz. Yerelde söz, yetki ve karar süreçlerine katılımın doğrudan ifadesi, biçimleri olan kadın meclisleri ve bütün yaşam alanlarında ki meclisler kuracağımız yeni yaşamında toplumsal tabanını oluşturacağız. İşte buna öncülük edende kadın meclisleri olacak. her yerde kurulmuş olan ve kurulacak olan kadın meclisleriyle yeni yaşamın öncü gücü büyük insanlık hareketinin öncü gücü kadınlar harekete geçecek” diye konuştu.
KADIN EKSENLİ ANAYASA
Eş Başkan Yüksekdağ, Rojova ve Kobani’nin büyük insanlık hareketinin elle tutulur örnekleri olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rojova’da kadınlar hem yeni yaşamın inşasında hem de IŞİD’e direnişte öncü rol oynadılar. İşte Kobani’nin ve Rojova’nın o direnen ve inşa eden kadınların ruhu bizlerin ruhudur. O kadınların direnişi hepimizin direnişi ve ortak gücümüzdür. Bizlere nasıl başaracaksınız diye soranlara bizim verdiğimiz cevap çok açıktır. İşte bu güce dayanarak başaracağız. Bizler savunduğumuz bütün başlıklar ekseninde yeni yaşamın kurucu aşamasında, yeni bir anayasanın da kadın eksenli olmasını savunuyoruz. Kadınlar için, kadınların eksen alındığı demokratik bir anayasa yapılamadığı koşullarda bu eşitsizlik sistemi sür git devam edecektir. İşte HDP 2015 genel seçimlerinde elde edeceği başarıyla, aynı zamanda yeni anayasanın ve kadınlar için anayasanın da mimarı olacak.
Bizler insanlığın gelişmesinde öncülüğü kadınların üstlenmesi gerektiğine inanıyoruz ve bunu başaracağız.”
“SADECE BİRKAÇ ERKEK ARKADAŞTA BİRKAÇ HOMURDANMA OLDU”
Yüksekdağ, konuşmanın ardından, “Bizde size katılıyoruz sayın başkan yanındayız” diyen Demirtaş’a “Katılmazsanız işimiz zor zaten” diye yanıt verdi. Demirtaş ise “Sadece birkaç erkek arkadaşta birkaç homurdanma oldu. Yeni yaşama kadınların öncülüğünde inşallah hep birlikte kavuşacağız” dedi. Demirtaş sözleri salonda gülüşmeler neden oldu.
Selahattin Demirtaş, seçim bildirgesini okurken gençliğe vurgu yaparak, “Zor koşullarda çalışan okuyan yaşamın dışına itilen ama bunlara rağmen yaşamı yürüten, Gezi’de mücadele edene, Rojova’da devrimin inşasında rol alan, dünyanın dört bir tarafından karar vericilerin dayattığı politikalara karşı gelen gençlerin mücadelesiyle büyük insanlık çağrısı büyüyor” dedi.
Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bütçesinin ağırlıklı olarak spor harcamalarına ayrıldığı, gençliğin sporla sadece özdeşleştiği, böylelikle apolitize edilmeye çalışıldığı Gençlik ve Spor Bakanlığı yerine doğrudan gençlerin ihtiyacı karşılayacak bir Gençlik Bakanlığı kuracağız. Bizler tek tip dayatmayla karşılaşan, belli bir yaşam tarzına zorlanan gençlerin ana diliyle kendi inancıyla, kültürüyle, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğiyle özgürce bir arada yaşamasının önünü açacağız. Gençlerin söz, yetki, karar ve katılım hakkı için örgütlenmesi yönünde alması için örgütlenmesi önündeki tüm engellemeleri kaldıracağız. Tüm gençlik kesimlerinin, eğitim, sağlık, barınma, beslenme, spor ve kültürel gelişim ihtiyaçlarının nitelikli ve parasız olarak karşılanması bir gençlik hakkı olarak görülmelidir. 15-25 yaş arası istisnasız tüm gençlere her ay 200 TL iletişim ve ulaşım desteği sağlayacak, genç yaşam kartı uygulamasını hayata geçireceğiz. 15-25 yaş arasında olan her genç başka hiçbir sosyal sınıfsal durumu sorgulanmadan bur karta sahip olabilecek. Bur kartla hem iletişim, hem internet, hem de şehir içi ulaşımdan faydalanacak. Aynı zamanda bu kart ile Türkiye’deki bütün müzelerden ücretsiz faydalanıp, sosyal ve kültürel etkinliklerden indirimli yararlanacak.”
OY VERME YAŞI 16
Selahattin Demirtaş, “Oy verme yaşını, yani seçme yaşını 16’ya, seçilme yaşını 18’e indireceğiz. Özerk ve demokratik üniversiteyi hep birlikte bizler gerçekleştireceğiz. Cinsiyet eşitlikçi, engelsiz kampüsler kuracağız. Parasız nitelikli özgürlükçü laik anadilinde ve bilimsel eğitimi savunan HDP olarak, her yıl milyonlarca gencin geleceğini belirleyen adaletsiz sınav sistemini tümden kaldıracağız” dedi.
“YÖK’Ü TÜMDEN KALDIRACAĞIZ”
Her gencin okuldaki başarısı ve yeteneklerine göre tercih ettiği okulda bölümde okumasını sağlayacaklarını bildiren Demirtaş, “HDP’nin önerdiği, özgür, demokratik, katılımcı üniversite modelinde; üniversitenin tüm bileşenlerinin eşit söz ve karar hakkına sahip olduğu üniversite meclisi yer alacak. YÖK’ü tümden kaldıracağız. Onun yerine üniversiteler arası koordinasyonu ve ilişki, bilgi alışverişini sağlayacak bir koordinasyon kurulu kuracağız. Burs ve katkı payının öğrencilere karşılıksız verilmesi ve burs miktarlarının artırılmasıyla, ikinci öğretimdeki katkı paylarını, öğretim ücretlerinin kaldırılması için merkezi düzeyde özel bir bütçe ayıracağız.
Yurt, çamaşırhane, spor salonu gibi yaşam alanları gibi üniversitede yaşayanlar herkes için ücretsiz olacak. Üniversite emekçileri akademisyenlerin, öğrencilerin tamamı bunlardan ücretsiz yararlanacak” diye konuştu.
“SANSÜRSÜZ, ÜCRETSİZ VE ÖZGÜR İNTERNET ERİŞİMİNİ ÜCRETSİZ OLARAK SUNACAĞIZ”
Gençlerin çalışma hakkını güvence altına alarak, istihdamına yönelik çözümler geliştireceklerini dile getiren Selahattin Demirtaş, “Tüm gençlerin temel bir hak olarak sosyal güvenceye kavuşmasını sağlayacağız. Sosyal güvencesi olamayan hiç bir genç kalamayacak. Sosyal sigorta primleri devlet tarafından karşılanmayan, öğrenci olmayan, 18 yaş üstü gençlerin bütün sosyal güvence masrafları düzenlemeler çerçevesinde elbette ki bizler tarafından karşılanacak. Gençlerin bilgiye erişimin önündeki engelleri kaldıracağız. Temel bir hak olarak bilgiye erişim alanlarını genişletecek, sansürsüz, ücretsiz ve özgür internet erişimini tüm kent, ilçe merkezlerinde kamusal araçlarda, kamusal mekanların tamamında ücretsiz olarak sunacağız. Dilediğiniz yerde ücretsiz olarak kent meydanlarında internetten faydalanabileceksiniz” diye konuştu.
“ASKERLİK YERİNE KAMU HİZMETİ YAPABİLMELERİNİ İÇİN GEREKLİ YASAL DÜZENLEMELERLE HAYATA GEÇİRECEĞİZ”
“Vicdani ret hakkını anayasal bir güvence olarak tanıyacağız” diyen Eş Başkan Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eline silah almak istemeyen, askerlik yapmak istemeyen, militarizme karşı olan her genç bu haktan yararlanabilecek. Vicdani ret hakkının yanı sıra, gençler istedikleri zaman dilimi içerisinde askerlik yerine kamu hizmeti yapabilmelerini için gerekli yasal düzenlemelerle hayata geçireceğiz. Yani yapmak istemediğiniz askerlik süresince sizin belirleyeceğiniz bir takvimde ve belli periyotlarla, kamusal gönüllü hizmetle kamuya halka destek olmanız sağlanacak. Ve elbette ki her zaman tekrarladığımız şeyi bıkmadan tekrarlamaya devam edeceğiz. Gençlik başa çıkılacak değil başa çıkarılacak kesimdir.”
“BİZLER HOMOFOBİK ANLAYIŞIN DEĞİŞMESİ İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ”
Figen Yüksekdağ, “Bizler gökkuşağıyız. Farklı cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğe sahip özgür insanlarız” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği eksenli ayrımcılık ve baskıyı ortadan kaldıracak olan bizleriz. LGBTİ’lerin eşit, onurlu, insanca yaşam sürdürmelerini sağlayacağız. LGBTİ’lerin tanınma sorununu ortadan kaldıracak, eşit yurttaşlığı anayasal güvence altına alacak adımlar atacağız. Eğitim, sağlık, istihdam, barınma gibi alanlar başta olmak üzere tüm yasal mevzuatı LGBTİ’lerin eşit yurttaşlar olduğu kabulü ve korunması ilkesiyle kapsamlı bir şekilde düzenleyerek sosyal eşitsizlikleri giderecek ve bu yönlü politikaları hayata geçireceğiz. Bizler siyah ve beyazdan başka renk tanımayan, hepimizi puslu grilere, paslı kahverengilerine mahkum eden homofobik zihniyete karşı renklerini de al gel diyoruz. Gökkuşağı renklerinin altında buluşarak, o gökkuşağının altından geçmeyi başararak yeni bir yaşama ulaşabiliriz. LGBTİ’lerin kendilerine dair söz sahibi ve karar sahibi oldukları, örgütlü ve bireysel olarak, idari ve siyasi karar mekanizmalarında doğrudan temsil edilebildikleri yerel ve merkezi yönetim yapılanmaları oluşturacağız. Bizler homofobik anlayışın değişmesi için mücadele edeceğiz. Ayrımcı zihniyetten ayrılmış kampüsler kuracağız. Cinsiyetçi bakışa son vermek için toplumsal eğitim süreci başlatacağız. Her türlü ayrımcılık ve şiddete karşı ulaşılabilir sonuç alıcı mekanizmalar kuracağız. Her gün karşımıza çıkarılan trans cinayetlerini ve translara uygulanan insanlık dışı vahşeti hep birlikte durduracağız. İnsanlığımıza sahip çıkacağız.”
“ÇOCUK CEZAEVLERİNİN TAMAMINI KAPATACAĞIZ”
Selahattin Demirtaş, çocuklar için yapılacaklar şöyle sıralandı:
Bizler çocuğuyuz. İnsanlığın ilk şartının çocukların mutluluğu olduğuna inanıyoruz. Çocuk haklarını savunmak için bir araya gelenleriz. Dayakla, soğukla, açlıkla, yoksullukla büyüyen çocukların tuttuğu gelecek aynasında görünen tek şey zifiri karanlıktır. Bizler hemen her gün gözlerimizin öldürülen çocukların yasıyla yaşamak istemiyoruz artık. Yerellerde, çocuk hakları izleme komisyonları kuracak, çocuk temelli alanlara yeterli kaynak ayrılmasını şart koşacağız. Çocuklarla ilgili yasaların ve tüm yasalardaki çocukları etkileyen maddelerin gözden geçirip çocuklara uyumlu hala getirilmesini sağlayacağız. Çocuk yoksulluğuna son vereceğiz. Tüm çocukların gıda hakkını korumak için her mahallede gıda bankası kuracağız. Her çocuğa temel gıda maddelerini içeren gıda paketlerini ailelerimiz ücretsiz şekilde buradan temin edebilecek. Çocuk işçiliğini çocukların çalıştırılmasına asla izin vermeyeceğiz. Çocuklarımız sokaklarda yaşamak ve çalışmak zorunda kalmayacak. Çocuğa yönelik şiddete ağır cezalar getirilmesi için buradayız. Evde, okulda ve sokakta çocuğa yönelik şiddet yasalarca açıkça yasaklanacak. Çocuk cezaevlerinin tamamını kapatacağız. Ve toplum tarafından suça itilmiş çocuklar açısından, onlar hizmet edecek çocuk eğitim ve destek merkezler kuracağız. Bizler Berkin’lerin, Uğur’ların, Ceylan’ların anısına sahip çıkacağız.”
HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş saçim bildirgesini açıklarken “Temel güvence paketiyle her eve ayda 10 metreküp su, 180 kilovat saat elektrik ücretsiz verilecek.” dedi.
“HER EVE AYDA 10 METREKÜP SU, 180 KİLOVAT SAAT ELEKTRİK ÜCRETSİZ VERİLECEK.”
Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ seçim bildirgesini sunumu birlikte yaptı. Selahattin Demirtaş seçim bildirgesinde okurken, “Bizler güvenceli yaşam ekonomisini kuracak olanlarız” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsanca yaşam hakkının asgari gereklerini güvence altına alacağız. Temel güvence paketiyle her eve ayda 10 metreküp su, 180 kilovat saat elektrik ücretsiz verilecek. Bütün yoksul ailelere ısınma desteği, mülkü olmayan kiracılara aylık 250 TL kira desteği sağlayacağız.
“TOPLU TAŞIMA ÜLKE GENELİNDE KAR AMACI GÜTMEYECEK ŞEKİLDE YAYGIN HİZMET OLARAK SAĞLANACAKTIR”
18 yaşına kadar olan yani bütün çocuklar ve gençlere engellilerin tamamına oranına bakmaksızın bakmaksızın, emeklinin tamamına toplu taşıma her yerde ücretsiz olacak. Kamusal toplu taşıma ülke genelinde kar amacı gütmeyecek şekilde yaygın hizmet olarak sağlanacaktır.
ASGARİ ÜCRET 1800 TL
Yoksullukla etkin bir şekilde mücadele edeceğiz. Hiçbir yurttaş evsiz, aç, bakıma muhtaç bırakılmayacak. İşsizlik fonu amacına uygun şekilde kullanılacak. Asgari ücret ilk etapta net olarak 1800 TL’ye çıkarılacak. 1800 TL asgari ücret, DİSK’in 4 kişilik bir aile için belirlediği yoksulluk sınırı olan 3600 TL’nin yarısı. Her asgari ücretli en az 1800 TL net olarak vergiden arındırılmış şekilde cebine koyabilecek.
“AZ KAZANANDAN AZ, ÇOK KAZANANDAN ÇOK VERGİ..”
Güvenceli yaşamın finansmanının vergi adaleti ile sağlayacağız. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınacak. Çalışanların ve emekçilerin üzerindeki vergi yükünü azaltacağız. Kredi kartı borçlarını, borçlular lehine yeniden yapılandıracağız. Kredi kartı faiz oranlarını düşüreceğiz.
“ÖRTÜLÜ ÖDENEĞİ TAMAMEN KALDIRACAĞIZ”
Güvenceli yaşam ekonomisinin önceliği sağlıklı büyüme olacak. Savunma ve güvenlik harcamalarını azaltacak ve halkın denetimine açacağız. Kamu ihalelerini toplumsal denetime açık, şeffaf şekilde tutacağız. Yolsuzluk ekonomisini durdurarak yoksulluğu bitireceğiz. Örtülü ödeneği tamamen kaldıracağız, hiç kimse örtülü ödenek almayacak.
“SU VE ELEKTRİK KÜÇÜK ÜRETİCİLERE ÜCRETSİZ OLARAK VERİLECEK”
“Bitme noktasına getirilen tarımı yeniden ayağa kaldıracağız. Köyleri canlı birer yaşam ve üretim merkezi haline getireceğiz. Tarım işçilerinin tamamı iş yasası ve sosyal güvence kapsamına alınacak. Su ve elektrik küçük üreticilere ücretsiz olarak verilecek. Üretici küçük köylülerin, elektrik borçlularının şu ana kadar birikmiş elektrik borçlarını sileceğiz. Üretimde kullanılan mazot ve gübreden vergi almayacağız. Gıda üretimi işlemesi ve ithalinde genetik olarak değiştirilmiş unsurları yani GDO’yu tümden yasaklayacağız.”
“2B ORMAN ARAZİLERİNİN ÇİFTÇİLERE DAĞITILMASINI SAĞLAYACAĞIZ”
2B orman arazilerinin ranta açılma sürecine son vereceğiz. 2B orman arazilerinin geçimlik tarım amacıyla kullanılması için çiftçilere dağıtılmasını sağlayacağız.
“HİÇBİR ÇILGIN PROJEYE İZİN VERMEYECEĞİZ”
Kent meydanlarını, parklarını, kıyılarını, korularını koruyacağız. Hiçbir çılgın projeye izin vermeyeceğiz. Esnaflar üzerindeki vergi yükünü azaltacağız. Borçlarını esnaflarımız lehine yapılandıracağız. Şehir merkezlerine yeni AVM açılmasına izin ve ruhsat vermeyeceğiz.”
“EKONOMİYİ DEĞER ÜRETENLERİN EKONOMİSİ HALİNE GETİRECEĞİZ”
KOBİ’lere sektörel planlama çerçevesinde sıfır faizli finansman desteği sağlayacağız. haksız rekabete karşı koruyacak önlemler alacağız. Tüm teşvik sistemini, üretimin sağlıklı gelişmesi istihdam artışını gerçekleştirecek şekilde planlayacağız. Ekonomiyi değer üretenlerin ekonomisi haline getireceğiz.”
