Hazır ofisler yaygınlaşıyor

0
144

İstanbul’un prestijli lokasyonlarında yer alan plazalarda, esnek ve tam zamanlı ofis hizmeti vermek üzere 2006 yılında kurulan Plaza Cubes, Türkiye’deki 85 hazır ofis firması arasında en büyük oyunculardan biri. Şirket binin üzerinde müşteriye sahip ve 12 bin metrekarelik bir alanı yönetiyor. İstanbul ve Ankara’da toplam dokuz lokasyonda bulunuyor. Özetle, plaza ofislerinde mesai saatlerinde firma adıyla telefonları cevaplayan, yabancı dil bilen profesyonel bir ekibin yönettiği, 7 gün 24 saat binaya erişim ve üst derecede güvenliğin bulunduğu, tüm asistanlık, kargo kurye takip kabul ve gönderim işlemlerinin yürütüldüğü; bir ofisin ihtiyacı olan teknolojik donanımlar, toplantı odaları, lounge mekanları, ofis mobilyaları, aylık ısıtma, soğutma, elektrik, temizlik ve aidat giderlerinin tümünün tek kalemde her ay sabit bir fiyat üzerinden ödendiği bir sistem…

Plaza Cubes’un hazır ofis, sanal ofis ve workplace isimli üç ana ürününden bahseden şirket kurucularından Süleyman Çoruh hazır ofisi bir otel gibi düşünün derken; “Otelde nasıl bir bina oda oda paylaştırılıyor ve o oda telefonuyla sizin oluyorsa, benzer bir sistem. Haftada yedi gün 24 saat oda sizin. Sadece toplantı odası, resepsiyon, lavabolar ve lounge alanlarını paylaşıyorsunuz. Siz o metrekarelere kira ödemiyorsunuz. Mobilya, sekreter, temizlikçi, çay kahve masrafınız yok” diyor.

Sanal ofisi hazır ofisten ayıran tek fark ise, tam zamanlı kullanamamanız. Sadece paketinize göre belirlenen gün ve saatlerde ofisinizi kullanabiliyorsunuz. “Sanal ofislerin yüzde 80’ini start-up’lar kullanır. Geri kalanlar ise yurtdışından; örneğin, yabancı firma buradaki şirketini kapamıştır. Firma işini büyüttüğünde kesinlikle sanal ofiste kalmaz. Hazır ofise geçer” diyen Çoruh yeni konseptlerini de anlatıyor; “Workplace dediğimiz konseptte masa satıyoruz. O masaya sizden başka kimse oturamıyor. Eşyalarınızı orda bırakabiliyor ve 24 saat orada kalabiliyorsunuz. Sanal ofisten biraz pahalı, hazır ofise göre çok ucuz.” Hazır ofis konseptinin sunduğu hizmet firmalara temelde iki alanda fayda sağlıyor. Birincisi operasyonel konular için harcanan zaman ve emekten tasarruf edildiği için maliyet avantajı, ikincisi ise modern ihtiyaçlara cevap veren binalarda, prestijli lokasyonlarda çalışmanın sağladığı verimlilik artışı ve networking imkanı.

İki ortaklı yerli sermayeli bir firma olan Plaza Cubes’ün ortaklarının (Selim Levi ve Süleyman Çoruh) geçmişi tekstile dayanırken, 2005 yılından itibaren emlakla uğraşmaya başlıyorlar. “Hazır ofisleri yurtdışı seyahatlerimizde görmüştük, iş adamlarının çok işine yaradığını ve çok kullanışlı olduğunu fark ederek Türkiye’de açmaya karar verdik” diyor Çoruh. O sırada Türkiye’de sadece Regus vardı. 2006 yılında ilk olarak Sun Plaza 13. katı açan şirket, o dönem piyasanın da hızından faydalanarak çok hızlı reaksiyon alıyor. Ve kısa sürede 13. katı dolduruyorlar. O sıra başvuran firmaların yüzde 80’i de yabancı kökenli. Bu oran daha sonra yerli firmalar lehine yükselerek; yüzde 60’a düşüyor. Sun Plaza 13. katı sırayla, Maslak Spring Giz Plaza, Sun Plaza 15. kat, Akkom Ümraniye, Ankara ve Metrocity ofisleri takip ediyor. Metrocity, 52 ofisi olan en büyük merkezleri ve aynı zamanda piyasadaki tek kat üzerinde olan en büyük hazır ofis sistemi. Ataşehir Palladium Tower’ı, geçtiğimiz ay açılan ve dokuzuncu lokasyonları olan Şişhane’deki yeni bina izliyor.

Plaza Cubes’un müşterileri arasında Gettyimages, Uber, Al Jazeera, Fortinet, Valensas gibi isimler bulunuyor. Örneğin Roche, yalnızca toplantı odalarını kullanıyor.

Hazır ofis sektörü dünyadaki toplam ofis arzının yüzde 12’sini oluşturuyor. Sektörün beş yıl içerisinde hacmini ikiye katlayacağı öngörülüyor. İstanbul’da ise sektör hacmi son iki yılda iki kat büyüdü. “Sektörde hazır ofisler, normal kiralanan ofis alanlarının ancak yüzde 5-6’sını oluşturuyor” diyor Çoruh ve ekliyor, “O yüzden artırmak için çok daha büyük bir alanınız var. Tabii bunun ağırlığını İstanbul alacaktır. Büyümemiz Türkiye’nin her yerinde olacak. Ankara’da büyük bir merkez daha açtık. 2017’de de İzmir’de bir merkez açacağız. Çünkü yabancılar orada operasyonları olduğu zaman küçük ofisler açmayı tercih ediyorlar ve bu bizim sisteme çok uygun. Antalya ve Gaziantep de olabilir. Tabii seçici davranırken emlak piyasasında kiraların yüksek olduğu yerler olmalı ki, müşteriler hazır ofisleri tercih etsin. Kiraların ucuz olduğu yerleri, örneğin Adana gibi şehirleri, pek tercih etmiyoruz.”

Plazalarda kiralar dolarla ödeniyor. Dolayısıyla hazır ofislerde, alt kiralamalar da dolar bazında. “Doların çok hızlı çıktığı dönemde mal sahibine ‘indirim verebilir misiniz ya da üç-dört ay kilitleyebilir misiniz’ diye soruyoruz. Sanal ofis fiyatlarımızın hepsini TL’ye çevirdik. Çünkü sanal ofis start-up yapısı olduğu için daha zayıf” diyor Çoruh ve şöyle devam ediyor; “Piyasa hâlâ ofis açmamız gerektiğini söylüyor, yani büyümeyi bize piyasa dikte ediyor. Piyasa şartları kaldırdığı sürece bu planlarda başarılı oluyoruz. Türkiye’de de lokal piyasanın kabul etmesi bu sektörün büyüyeceğini gösteriyor. Biz Türkiye’nin en büyüğü olmak istemiyoruz ama en büyük lokali olmak istiyoruz. Yurtdışında ofis açmamız gündeme gelirse, ilk açacağımız yer Dubai olur.”

Plaza Cubes, dünyadaki en büyük bağımsız ofis hizmeti networklerinden biri olan ABCN ile anlaşması sayesinde, müşterilerine 34 ülkede, 800 farklı lokasyonda ekstra ücret ödemeden hizmet alma imkanı sunuyor. Örneğin Plaza Cubes’da ofisi olan birisi Dubai’de toplantı yapmak isterse, onun için Dubai’deki iş ortaklarından ücretsiz olarak toplantı odası kiralanabiliyor.

”Hazır ofislerle ilgili yapılan bir araştırmaya göre müşterinin ilk tercihi para değil lokasyon. Lokasyonu beğenirse bütçesini zorluyor” diyen Çoruh fiyatlar hakkında da bilgi veriyor. Şişhane’deki ofisin kirası 450 dolar. Bölgeye göre değişse de üç kişilik ofis için müşteriler yaklaşık bin 800 dolar ödüyor. Workplace konseptinden faydalanmak için ise 700 TL ödeniyor. En ucuz ofis olan “sanal ofis”te fiyatlar bölgeye göre değişse de ortalama 450 TL.