Hangi fonlar kazandıracak?

0
100

Birikimini borsa, döviz, faiz ya da altın seçenekleri arasında değerlendirmede zorlananlar için alternatif fon sepetleri yol gösterici oluyor. Yılın ilk iki ayında hisse senedi ve endeks fonları öne çıkarken fon sepeti fonları ve kıymetli maden fonları dikkat çeken diğer fon türleri arasında yer alıyor.

Zeynep Aktaş

Tasarrufunu değerlendirirken karar vermede zorlananlar ve piyasalardaki gelişmeleri takip edemeyenler için kurumsal portföy yönetim şirketleri tarafından yönetilen yatırım fonları önemli bir seçenek. Yatırım fonları farklı risk tercihlerine göre portföy oluşturuyor. Her ihtimal ve seçeneğe göre fonlar bulunurken birikim sahiplerinin yapması gereken sadece hangi risk tercihini üstlenebileceğini bilmesi. Bu anlamıyla fonlar, birden fazla yatırım enstrümanını bir araya getirebilmekte. Hisse senedi, tahvil/bono, özel sektör borçlanma araçları, ters repo gibi sermaye piyasası araçlarından ve altın ile kıymetli madenlerden oluşan oldukça geniş bir yelpazeye yayılmaktalar. Tasarruf sahiplerinin genel olarak üç sebepten dolayı fona yönelmesi gündeme gelebilmekte. Birincisi kısa vadeli boşta kalan birikimlerin küçükte olsa getiri sağlaması düşüncesi. İkincisi küçük birikimle sabit getirili, dövize endeksli veya hisse senedi gibi farklı enstrümanları bir arada toplayan fonların getirisinden istifade edebilmek. Üçüncüsü ise ister büyük ister küçük olsun birikimlerin profesyonel ellerce yönetilebilme düşüncesi. Tüm bunlardan ayrı olarak fon portföyündeki değer artışının günlük işlenmesi,  bir gün dahi kalınması halinde portföyün oluşan değer artışından yararlanılması önemli bir avantaj olarak değerlendirilmekte. Bu durum katılım payının dilendiğinde ihtiyaç kadar veya tamamının her an paraya çevrilmesini olanaklı kılıyor.
Yılın ilk iki ayına baktığımızda yatırım fonlarının toplam portföy değerinin 51 milyar TL olduğunu görüyoruz. Fon portföyü içerisindeki en büyük payı repo, tahvil ve borsa para piyasası oluşturuyor. Hisse senedinin oranı sadece yüzde 4. Özel sektör tahvillerinin oranı ise yüzde 6 seviyesinde bulunuyor. Fon portföy dağılımı böyle olmakla birlikte getiri noktasında yılın ilk iki ayında en yüksek getiri yüzde 11,22 ile hisse senedi fonlarında oldu. Onu yüzde 5,39 ile fon sepeti fonları takip etti. Kıymetli maden fonlarının getirisi ise yüzde 4,78. Karma ve değişken fonlar ise yüzde 3,86 değer kazandı. En düşük getiriler ise portföy büyüklüğünün büyük kısmının yöneldiği borçlanma araçları ve katılım fonlarında oldu.
Yatırımcıların paralarının değerini enflasyon bazında koruyabilmeleri, düşük de olsa belli bir riske katlanmayı gerektirebiliyor. Ancak alınacak riskin temelsiz ve gereksiz olmaması gerektiği unutulmamalı. Günümüzün yaşayan en önemli değer yatırımcılarından biri olan Charles Brandes, “Her büyük pasta lezzetli değildir” uyarısında bulunuyor. Çoğunluktan farklı bir bakış açısı yakalandığında getirinin artması da olanaklı olabilecektir. Ona göre günlük fiyat dalgalanmalarına kafayı pek de takmamak gerekiyor. Uzağa bakabilmek daha fazla getiriyi de beraberinde getirecektir. Bu nedenledir ki alınacak temeli olan risklerle birlikte uzun vadeli perspektiflerle hareket edilmesi getirinin daha yüksek oluşmasını beraberinde getirecektir.

 

 

 

YATIRIM FONLARININ İKİ AYLIK PERFORMANSI

Yatırım Fonları

Değer artışı (31/12/2018-21/02/2019,%)

Hisse Senedi Fonları

11.22

Fon Sepeti Fonları

5.39

Kıymetli Madenler Fonları

4.78

Karma ve Değişken Fon

3.86

Para Piyasası Fonları

3.11

Borçlanma Araçları Fonları

3.03

Katılım Fonları

2.89