Hak-İş’ten Suriyeli istihdamına destek

0
55

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Suriyelilere çalışma izni verilmesi gerektiğini belirterek, “Suriyeli sığınmacıların çalışabilmesi için belli bir mevzuat içerisinde ve Türkiye’nin dengeleri dikkate alınarak bir düzenleme yapılmalıdır” dedi.
 
Arslan, Esad zulmünden ve IŞİD teröründen kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyeli sayısının her geçen gün arttığına dikkati çekerek, Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde yaklaşık 1,5 milyon Suriyelinin yaşamlarını sürdürdüğünü hatırlattı.
 
Türkiye’nin açık kapı politikasıyla kamplardaki göçmenlere dünya standartlarının üstünde bir hizmet verdiğini ifade eden Arslan, kampların dışındaki Suriyelilerin çoğunluğunun hayatlarını sürdürebilmesi için karın tokluğuna ve kayıt dışı olarak çalıştırıldığını belirtti.
 
Arslan, binlerce Suriyeli sığınmacının yaşadığı durumun büyük bir sorun teşkil ettiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
 
“Suriyeli sığınmacıların akınının ardından özellikle kentlerin sosyal dokusu ve işgücü piyasaları, önemli ölçüde etkilenmiş durumdadır. Nüfus patlamasının yaşandığı illerde iş gücü piyasasındaki arz talep dengesi sarsılmış, işgücü piyasasını olumsuz etkileyebilecek boyutlara ulaşmıştır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, işgücü piyasasında bozulan dengelerin yeniden tesis edilmesi, Suriyelilerin büyük şehirlere göçünü engellenmesi ve Suriyelilerin sadece ikamet ettiği ilde çalıştırılması yönünde bir hazırlık yapıldığı anlaşılmaktadır. Suriye başta olmak üzere bölgede yaşanan savaş ve terör ortamı dikkate alındığında, sığınmacıların Türkiye’de uzun vadede kalma riski ile karşı karşıya olduğumuz görülüyor. Bu nedenle yaşanan uyum sorununu çözmek için çeşitli önlemler alınması gerektiği bir gerçek. Literatürde ‘göç ve kalkınma’ şeklinde bir yaklaşım bulunmakta. Göçmenlerin belli oranda kendi istihdamlarını geliştirdiklerini de unutmamak gerekir.”
 
“Sosyal tarafların hassasiyetleri dikkate alınmalı”
Türkiye’nin bölgesel, yöresel ve küresel bir aktör olarak duruş sergilemesiyle birlikte, sivil toplum örgütlerinin de aynı duruşa uygun tavır almasının kaçınılmaz olduğunu ifade eden Arslan, Hak-İş’in sorumluluğunun bilincinde olduğunu ve bu bilinçle çalışmalarını yürüttüğünü söyledi.
 
Sendika ve insan hakları savunucusu bir sivil toplum örgütü olarak, “Suriyelilere çalışma izni verilmesin” diyemeyeceklerini vurgulayan Arslan, şöyle konuştu:
 
“Yurtdışında yaşayan Türkler için bir sendikacının ‘Türklere iş vermeyin’ demesini onaylamıyorsak, bizler de Suriyeliler için çalışmasınlar diyemeyiz. Esed, IŞİD ve bölgedeki diğer terör örgütlerinin zulmünden kaçarak ülkemize sığınmış insanlara ‘ne yaparsanız yapın’ diyemeyiz. Bölgede var olan kayıt dışı istihdamı, düşük ücretle, uygunsuz koşullarda çalışmayı Suriyeli sığınmacıların evlerinden, yurtlarından uzakta yaşadıkları sorunları görmezden gelemeyiz. Belli bir mevzuat içerisinde ve Türkiye’nin de dengeleri dikkate alınarak bir düzenleme yapılmalı. Çalışma hayatını doğrudan ilgilendiren bu düzenlemeler hayata geçirilmeden önce hükümet-işçi-işveren taraflarının ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katıldığı ulusal ve yerel düzeyde sosyal diyalog mekanizmaları işletilmeli. Yapılacak düzenlemeler sosyal tarafların da görüşleri alınarak ve hassasiyetleri dikkate alınarak hayata geçirilmelidir.”