Gurria: Türkiye bazı Avrupa ülkelerinden 4 kat hızlı büyüdü

0
23

Zorlu küresel ekonomik koşullar karşısında Türkiye ekonomisi dikkate değer bir direnç gösterdi. Ancak, en son OECD Türkiye Ekonomik İnceleme Raporu’na göre üretkenliği artırmak ve nüfusun tamamının yaşam standartlarını yükseltecek daha dengeli, sürdürülebilir ve daha güçlü bir büyüme yoluna girilmesini sağlamak için daha fazlası yapılabilir.  
   
İnceleme Raporuna göre, yeni reformlar ekonomik direnci ve sosyal uyumu güçlendirmeyi, iş ortamını iyileştirmeyi ve Türk şirketlerinin küresel değer zincirlerine katılım kapasitesini artırmayı amaçlamalıdır.
   
OECD Genel Sekreteri Angel Gurría ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tarafından Gaziantep’te sunulan İnceleme Raporu, Türk politika yapıcılarının zorlu bir ortamla karşı karşıya olduğunu ifade ediyor. Türkiye’nin güney sınırının ötesinde devam eden çatışmalar, ülkenin doğu bölgelerinde yaşanan gerilimler, Temmuz ayına kadar Rusya ile devam eden ticaret kısıtlamaları ve milyonlarca mültecinin ülke içine akın etmesi gibi olumsuz gelişmelere rağmen 2016 yılında yüzde 4 oranına yakin güçlü bir büyüme bekleniyor. 
   
Angel Gurría’nın ifadesiyle, “Türkiye bazı Avrupa ülkelerinden dört kat hızlı büyüdü. Rusya, İsrail gibi ülkelerle ilişkilerin iyileşmesi Türkiye ekonomisi için iyi. Büyüme dinamiklerinin çeşitli olması Türkiye’nin en güçlü alanlarından biri. Türkiye’de büyümede hanehalkı tüketim payı çok yüksek. Hanehalkı rakamları hızlı artarsa rakamlar bozulabilir. Türkiye zor zamanlardan geçiyor, ancak yaşanan tüm çalkantılara rağmen ümitli olmak için birçok neden var. Türk iş sektörü kuvvetli bir direnç ve olağanüstü bir çok yönlülük sergileyerek ihracatı gelecek vadeden pazarlara yönlendiriyor ve yeni fırsatlarını dinamik bir şekilde değerlendiriyor. Bundan sonrası için üstesinden gelinmesi gereken zorluk, ekonomiyi özel tüketime aşırı bağımlılıktan daha ihracata dönük ve sürdürülebilir bir büyümeye doğru yeniden dengelemek olacak.”
   
İnceleme Raporunda, Türkiye’nin enflasyonu düşürmeyi, yurt içi tasarrufu artırmayı, kadınların işgücüne katılımını iyileştirmeyi ve doğrudan yabancı yatırımını artırmayı amaçlayan akıllıca makro-ekonomik politikalar izlemesi öneriliyor. 
   
OECD, Türkiye’yi mevzuat ortamındaki yapısal sorunları ele alan geniş kapsamlı bir Eylem Planı üzerinden ilerlemeye devam etmeye teşvik ediyor. Aynı zamanda, kayıt dışılığı azaltacak işgücü piyasası reformları, pazara giriş ve pazardan çıkış kurallarının basitleştirilmesi ve ihracatı teşvik edecek yeni ticaret politikaları gerekli öncelikler olarak tavsiye ediliyor. 
   
Üretkenlik artışını yeniden canlandırmak, farklı türdeki şirketlerin performansını yakınlaştırmak ve geniş kapsamlı kayıtlı istihdam yaratmak amacıyla her boyda işletme için eşit şartlar oluşturulması ve insan sermayesini kalitesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.
   
Türkiye’nin küresel değer zincirlerine katılımı potansiyelin altında kalmaktadır. Ticaret ve yatırım politikalarında iyileştirmeler ihracata yönelimi daha kârlı kılacak ve daha fazla doğrudan yabancı yatırım çekecektir. Ayrıca, uluslararası en iyi uygulamalara yetişmek için insan ve bilgi tabanlı sermayeye büyük miktarda yatırım yapılması gerekecektir.
   
İnceleme Raporu buna ek olarak, talebi güçlendirmiş olmakla birlikte işgücü piyasalarında kısa vadeli baskılar yaratan Suriyeli mülteci akını sorununu ele almaktadır. Türkiye’nin işgücü piyasası reformlarında ilerlemesi ve ülkeye yeni gelen nüfusa eğitim fırsatları sunulmasının güvence altına alınması, mültecilerin kayıtlı ekonomide daha yüksek kaliteli işlere entegre edilmesine yardımcı olabilir.