Güneş Enerjisi İçin Türk Yetkililere Çağrı!

0
323
Radisson Otel Grubu’nun Sürdürülebilirlik, Güvenlik ve Kurumsal İletişimden Sorumlu Global Kıdemli Başkanı Inge Huijbrechts

Radisson Otel Grubu’nun Sürdürülebilirlik, Güvenlik ve Kurumsal İletişimden Sorumlu Global Kıdemli Başkanı Inge Huijbrechts, Türkiye’deki güneş enerjisinin turizm sektöründe kullanımının kolaylaştırılması için Türk yetkililere çağrıda bulundu. SEBLA KUTSAL

Türkiye’deki otel sayısı, yapım aşamasındaki tesislerle birlikte 45’e ulaşan Radisson Otel Grubu’nun Sürdürülebilirlik, Güvenlik ve Kurumsal İletişimden Sorumlu Global Kıdemli Başkanı Inge Huijbrechts İstanbul’daydı. Fortune Türkiye’ye özel röportaj veren yönetici, sürdürülebilir turizm hedeflerinden bahsetti. Sürdürülebilirliğin kendi terminolojilerinde yer alan ‘Sorumlu İşletmecilik’ (RB) başlığının bileşenlerinden biri olduğunu belirterek sözlerine başlayan Huijbrechts, Radisson Otel Grubu’nun konuklarına, çalışanlarına, tedarikçilerine ve gezegene karşı sorumlu işletmecilik anlayışının 1989’dan beri benimsedikleri, geleneksel hale gelmiş temel ilkeleri olduğunu dile getirdi. Grup, bu ilke doğrultusunda; 2050’ye kadar karbon nötr olmayı ve otel misafirlerini de sorumlu ve sürdürülebilir turizm yolculuklarına özendirip dahil etmeyi hedefliyor.

Sürdürülebilir turizmin, konuğun hangi taşıtları kullandığından içine girdiği çevreye gösterdiği saygıya kadar geniş bir alanı kapsayan bir düşünce yapısı olduğunun altını çizen Huijbrechts, sürdürülebilir otelciliğin konukların işbirliğiyle yürütüldüğünü ifade ediyor. “Çevrimiçi seyahat alışveriş siteleri Booking. com ve Expedia tarafından yapılan sektör anketlerine göre, bugün konukların yüzde 70’inden fazlası sorumlu turizm uygulaması olan otel seçenekleri talep ediyor” diyen Huijbrechts, büfede yerel yiyeceklerin bulunmasından cam bardak kullanımına, su ve enerji tasarrufunun nasıl yapıldığından karbon nötr toplantıların organizasyonuna kadar her şey hakkında misafirlerini bilgilendirdiklerini dile getiriyor.

“2050 hedefimizi gerçekleştirmek, karbon ayak izimizi 2030’a kadar yarıya indirmemiz gerektiği anlamına geliyor. Öyleyse gerçek bir dönüşüm yapmamız gerekiyor” diyen Huijbrechts, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bunun için akıllı bina teknolojilerine odaklanıyoruz. Örneğin, Ortaköy’deki Radisson Blu Bosphorus Hotel 10 yıldır deniz suyundan yararlanılarak serinletiliyor. Otellerimize neler yapmaları gerektiği konusunda da rehberlik ediyoruz. Örneğin, Tuzla’daki Radisson Blu LEED sertifikalı bir otel. Veya grup olarak hazırladığımız Build Planet kılavuzunu takip edebiliyorlar. Bunlar bina tarafındaki faaliyetlerimiz. Ayrıca, ekiplerimizle de çalışıyoruz. Enerji tasarrufu sağlayan “akıllı hareketleri” teşvik eden Enerjine Sahip Çık kampanyasını başlattık. Diğer bir odak noktamız ise yenilenebilir enerjilere yönelmek. Geçen yıl, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu en büyük pazarlarımızda bu konudaki potansiyelimizi analiz ettik. Henüz yolun başındayız. Dünyadaki tüm otellerimiz genelinde kullanılan elektriğin yüzde 30’u yenilenebilir.”

Sürdürülebilir otelciliğe başlamak isteyen işletmecilere ilk olarak tesis binalarına odaklanmalarını, bunun için ise EDGE ve LEED sertifikasyon süreçlerine dahil olmalarını tavsiye eden Huijbrechts, ülkemizdeki güneş enerjisi potansiyeline de değiniyor ve Türk yetkililere bir çağrıda bulunuyor: “Türkiye’de güneş enerjisi çok verimli. Çatı genişliği müsait olan otellerimize bir girişimciyle anlaşıp güneş panelleri koydurtabiliriz, ancak bu uygulama sanayide, AVM’lerde, evlerde var olmasına karşın henüz otellerde mevcut değil. Neler yapılabileceğini devlet yetkilileriyle konuşmamız gerekiyor. Örneğin, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) doğru tarafları bir masa etrafında toplayabilirse, büyük güneş paneli üreticileri ile otel sahiplerini bir araya getirebilirse bu konuşmaları başlatabiliriz.”