ABD doları dünyada diğer para birimlerine karşı son yirmi yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
Bu durum yazın yurtdışına seyahat eden Amerikalı turistlerin lehine olabilir ancak Wall Street için ciddi bir endişe kaynağı.
ABD dolar endeksi son bir ayda yüzde 4 değerlendi ve yıllık bazda da yüzde 13’lük artış gösterdi.
Euro ise bu yıl yüzde 12 oranında değer kaybetti. Ukrayna savaşı bölge ekonomisiyle ilgili kaygıları artırırken, yatırımcıların da euro varlıklarını ellerinden çıkarmalarına neden oldu. Pound ise pandeminin en kötü zamanlarındaki değerine geriledi.
FED’in faiz artırımına başlamasıyla doların yükselişe geçeceğini tahmin eden yatırımcılar rotayı ABD’ye çevirdi.
Global ekonomide resesyon ihtimali belirdiğinde, dolar her zaman güvenli liman olarak görülmüştür.
UBS Global Wealth Management’tan analist Mark Haefele, yüksek riskli mevcut piyasa koşullarında ABD dolar rallisinin kısa vadede devam edeceğini belirtiyor.
Ayrıca ABD ekonomisi Avrupa ekonomisine göre daha güçlü gözüküyor. AB’nin gittikçe büyüyen enerji kriziyle karşı karşıya kalması, Avrupa Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelesini zorlaştırabilir.
Ancak güçlü dolar herkes için iyi bir haber olmayabilir. Analistler, değerli doların borsa için iyi bir şey anlamına gelmediğini çünkü Amerikan şirketlerinin uluslararası satış ve kârlardan elde ettiği rakamın değerini düşürdüğünü belirtiyorlar.
ABD’li şirketlerin yaklaşık yüzde 30’u yurtdışı satışlarından kazanç elde ediyor. İç pazarda enflasyonla mücadele edildiği bir süreçte de, mevcut gidişat ekstra bir maliyet anlamına geliyor.
Analistler, güçlü doların gelecek birkaç mali çeyrekte rakamların aşağıya doğru revize edilmesine yol açabileceğine dikkat çekiyorlar.
