‘Global Pazarlarda Güçlü Teknoloji Geliştiren Startup’lara Yatırım Yapıyoruz’

0
327
Startup Wise Guys Partner’i Günce Önür

Startup Wise Guys 2012 yılında Estonya’da kuruldu. Bir erken aşama startup hızlandırıcısı ve yatırım fonu.  2012 yılından itibaren dünya genelinde 275’ten fazla startup’a yatırım gerçekleştirdi. Startup Wise Guys Partner’i Günce Önür, “2019 yılında Türkiye ekosistemindeki startup’lara yatırım yapmaya başladık ve o günden bugüne kadar Türk girişimciler tarafından kurulmuş 13 girişime yatırım yaptık. Önceliğimiz, global pazarlara açılma hedefi bulunan ve global rakipleriyle rekabet edebilecek güçlü teknolojiler geliştiren startup’lar” diyor. 

Günce Önür, Stratup ekosistemine yönelik  Fortune Türkiye’nin sorularını cevaplandırdı.  

Dünyada ve Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin ölçeği nedir? Hangi alanlarda yatırımlar ön plana çıkıyor? 

Startups Watch verilerine göre, 2021 yılında dünyada 643 milyar dolar VC yatırımı gerçekleşti. Bu rakam 2020 yılında gerçekleşen 335 milyar dolarlık toplam VC yatırımına göre yatırımların ikiye katlandığı anlamına geliyor. Türkiye’ye baktığımızda 2021 yılında toplamda 1.5 milyar dolar büyüklüğünde startup yatırımının yapıldığını görüyoruz. Bu rakam 2020’deki 148 milyon dolarlık startup yatırımının 10 katı. Tüm bu rakamlar bize hem Türkiye’de hem de dünyada startup yatırımlarının arttığını gösteriyor. 

Dünyadaki teknoloji girişimciliği 1940’lı yıllarda Amerika’da başladı ve özellikle son 20 yılda San Francisco, Londra, Tel Aviv gibi şehirlerin girişimler için birer merkez haline geldiği bir yapıya dönüştü. Son yıllarda teknoloji üreten girişimlerin dünyanın her yanına yayıldığını görüyoruz. Türkiye’de özellikle 2010’da şekillenmeye başlamış genç bir girişim ekosistemi var. Türkiye girişim ekosistemine baktığımızda oyun girişimlerinin, B2B SaaS dediğimiz şirket olarak başka şirketlerin problemlerini yazılımlar ile çözen girişimlerin ve finansal teknoloji konularında çalışan FinTech girişimlerinin büyük yatırımlar aldığını ve yatırımcıların gözdesi olduğunu görüyoruz. 

Girişimci fikirlerin yüzde kaçı start alıyor?  Yüzde kaçı başarılı oluyor?  Türkiye iş fikirleri ve girişimcilik konularında diğer ülkelere göre nasıl bir konumda? Diğer ülkelerle kıyaslandığında artıları eksileri neler?  

Açıkçası dünyada girişim fikrinden daha bol hiçbir şey yok. Ama iş execution (uygulama) dediğimiz bu fikirleri hayata geçirmeye gelince, girişim fikri olanlar ile gerçekten girişenler arasında ciddi bir fark görüyoruz. Dünyadaki istatistiğe baktığımızda kurulan startup’ların yüzde 90’nından fazlası başarısız oluyor. Yatırımcı bakış açısıyla baktığımızda ilk yatırımını alabilen girişimlerin sadece yüzde 20’si bir sonraki yatırım turuna ulaşabiliyor. Türkiye diğer ülkelerle kıyaslandığında genç ve gelişmekte olan bir ekosistem. Fakat nüfusu göz önüne aldığımızda hâlâ yolun çok başında olduğumuzu söylememiz gerekiyor. Bugün 1.3 milyon nüfusu olan Estonya, 10 adet değerlemesi 1 milyar doları aşan startup’a yani unicorn’a sahipken, Türkiye’de ilk unicorn’umuza 2020 yılında Peak Games ile sahip olduk. Unicorn (Insider gibi) ve değeri 10 milyar doları aşan startup’lar olarak ifade edilen decacorn (Trendyol ve Getir gibi) sayıları hızlıca artıyor olsa da Türkiye gibi bir ülkenin daha fazla başarılı startup çıkarması gerekiyor. Üstelik Avrupa ülkelerine kıyasla daha genç bir nüfusa sahibiz.  Bu genç ve eğitimli çalışan kitlesinin yanı sıra internet ve kredi kartı penetrasyonunun yüksek olması Türkiye’yi ideal bir test pazarı haline getiriyor. Startup’lar ürünlerini Türkiye’de test edip sonrasında farklı pazarlara rahatlıkla açılabilirler. Türkiye’nin içinde bulunduğu politik ve ekonomik koşullar sadece Türkiye’de operasyonu bulunan startup’ları yatırımcıların gözünde bir parça riskli konuma sokuyor.    

Girişimlerin yatırım arayışlarında nelere dikkat etmesi gerekiyor?

Yatırım almak isteyen startup’ların öncelikle dikkat etmesi gereken nokta; mevcut sermayelerinin tamamen tükenmeden yatırımcılarla görüşmeye başlaması gerektiği. Yatırım süreçleri her şey yolunda gitse bile minimum 3-4 aylık sürelerde tamamlanıyor. Bazen startup’lar yatırımcıdan yatırım onayı alsalar dahi kendi içlerinde nakit akışını yönetemedikleri için sıkıntılı süreçlere girebiliyorlar. İkinci olarak startup’ların yatırıma neden ihtiyaçları olduğunu ve bu yatırımı nasıl kullanıp hangi hedeflere ulaşacaklarını iyi anlatabilmeleri çok kritik. Son olarak da yatırım turu öncesi mevcut potansiyel yatırımcıları doğru belirlemek ve onlara ulaşmak. Eğer bir startup çekirdek yatırım turuna hazırlanıyor ise, seri A ya da seri B gibi ileri aşama turlara katılan yatırımcılarla görüşmek için acele etmesi ya da startup’ın sektörüne hali hazırda yatırım yapmayan yatırımcılarla görüşmeye çalışması zaman yönetimi açısından istenmeyen sonuçlar doğurabilir. 

Türkiye’deki girişimlerin yabancı fonların radarına girebilmesi için hangi adımları takip etmesi sağlıklı olur?

Yabancı yatırımcıların radarına girebilmek için ilk günden global düşünmek çok önemli. Bu girişimciler için daha ilk günden web sitelerinin ve sunumlarının İngilizce hazırlanmasından başlayıp; potansiyel müşterilerini araştırırken beraberinde farklı ülke ve coğrafyaları da araştırmaları gerektiğine kadar uzanan bir hazırlık süreci anlamına geliyor. Aynı zamanda yabancı yatırımcıların bulunduğu ülkeden ya da bölgeden müşteriler edinmeleri ve spesifik olarak neden o yabancı yatırımcıdan yatırım almak istediklerini açıklayabilmeleri yabancı yatırımcıya gitmeden önce tamamlanması gereken adımlar. 

Startup Wise Guys olarak bugüne kadar Türkiye’de kaç girişime yatırım yaptınız? Varsa öncelikleriniz ve hedefleriniz nelerdir?

Startup Wise Guys 2012 yılında Estonya’da kurulmuş olan bir erken aşama startup hızlandırıcısı ve yatırım fonudur. 2012 yılından itibaren dünya genelinde 275’ten fazla startup’a yatırım gerçekleştirdik. Startup Wise Guys erken aşama yatırım konusunda Doğu Avrupa Ekosistemi’nde lider ve en aktif yatırım fonu olarak birçok defa ödüller almış bir fondur.  Startup Wise Guys olarak 2019 yılında Türkiye ekosistemindeki startup’lara yatırım yapmaya başladık ve o günden bugüne kadar Türk girişimciler tarafından kurulmuş 13 girişime yatırım yaptık. Önceliğimiz, global pazarlara açılma hedefi bulunan ve global rakipleriyle rekabet edebilecek güçlü teknolojiler geliştiren startup’lar. 

Girişimcilik ekosisteminin geleceğine ilişkin içgörüleriniz nelerdir?

Girişimcilik ekosistemi sadece Türkiye’de değil diğer ülkelerde ve ekosistemlerde de gelişmeye devam edecek. Bu durumun birkaç sebebi var. Öncelikle GEN Z dediğimiz son nesil genç insanlar. Bu bireyler tek bir şirket için çalışmak istemiyor, hatta birisi için çalışmak istemiyor. Kendi işini kurmak ya da farklı şirketler için freelancer olarak çalışmak istiyorlar. Bu da yeni neslin kendi işini kurması ve girişimci olmaları anlamına geliyor. Tüm dünyada teknoloji adaptasyonunun artmasıyla birlikte yeni problemler ve sorunlar ortaya çıkıyor. Bu da bu problemleri çözecek yeni girişimlere ihtiyacımız olduğu anlamına geliyor. Büyük kurumsal şirketlerin hantal yapıları bu problemleri yeteri kadar hızlı bir şekilde çözemiyor. Kısacası hızlı davranan teknoloji girişimlerine ihtiyacımız var. Son olarak son dönemde teknoloji girişimlerine yatırım yapmak üzere kurulan fonların sayısında ve fon büyüklüklerinde ciddi bir artış söz konusu. Teknoloji girişimlerinin diğer yatırım seçeneklerine kıyasla daha yüksek getiriler sağlaması, teknoloji girişimlerine olan yatırımcı ilgisini artırıyor. Bu da daha çok para daha çok başarı ihtimali ve daha fazla kişinin girişimci olması anlamına geliyor.