GIST, hem B2B alanında oyun endüstrisindeki profesyonelleri, geliştiricileri, yayıncıları, yatırımcıları ve platformları bir araya getiriyor hem de festival alanında oyuna ilgi duyan herkesin bu ekosistem içinde yenilikleri deneyimlemesini sağlıyor. Türkiye’nin küresel ölçekte büyük ama henüz tam karşılığını bulmamış bir potansiyele sahip olduğuna inanan GIST yatırımcıları Cüneyt Devrim ve Alper Sesli, bu vizyonla GIST’i, önümüzdeki yıllarda dünyanın en büyük ilk beş oyun etkinliği arasına taşımayı ve Eurasia & MENA arasında stratejik bir köprü olarak konumlandırmayı hedefliyor.
Uzun yıllardır kahve festivalleri düzenleyen bir firma olarak şimdi GIST gibi büyük bir oyun etkinliğine imza atıyorsunuz. Festival kültürü ile oyun dünyasını bir araya getirmek katılımcılara nasıl bir deneyim sunacak?
GIST’in en büyük özelliği, hem B2B alanında oyun endüstrisindeki profesyonelleri, geliştiricileri, yayıncıları, yatırımcıları ve platformları bir araya getirmesi, hem de festival alanında oyuna ilgi duyan herkesin bu ekosistem içinde yenilikleri deneyimlediği, eğlendiği ve oyunla dolu iki gün geçirdiği bir deneyim sunması. Bunu hem mobil hem de PC/konsol platformlarında gerçekleştirebilen tek ve en büyük oyun etkinliği konumunda.

GIST’te teknolojik yeniliklerin yeri ne olacak? Katılımcılar ne tür yeni teknolojilerle karşılaşacak?
GIST’in içerik planı üzerinde heyecanla çalışmaya devam ediyoruz; bu nedenle şu anda tüm detayları paylaşmamız mümkün değil. Ancak şunu söyleyebiliriz ki, hem kullanıcıların hem de profesyonellerin etkinlik kapsamında en son teknolojileri ve ilham verici gelişmeleri deneyimlemelerine imkân verecek bir program hazırlıyoruz.
Özellikle geliştiricilerin üretim süreçlerine destek olacak yapay zekâ, otomasyon ve yeni nesil araçlara odaklanan oturumlar yer alacak.
Türkiye ve dünyada oyun pazarı şu anda ne büyüklükte? Bu pazarın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Oyun pazarı bugün film ve müzik endüstrilerinin toplamından daha büyük bir hacme ulaştı. 2025 itibarıyla küresel oyun gelirlerinin yaklaşık 188,8 milyar dolar, oyuncu sayısının ise 3,6 milyar civarında olması bekleniyor. 2028’e kadar bu rakamın 206,5 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor.
Türkiye ise Avrupa’daki en dinamik üç pazardan biri olarak dikkat çekiyor. Ülkemizden çıkan unicorn’lar, nitelikli insan kaynağı ve artan stüdyo sayısı ile bölgesel bir oyun merkezi konumuna geldi. Yaklaşık 800 stüdyo ile Avrupa’da en çok yeni stüdyo kurulan ikinci ülkeyiz. 50 milyonu aşan oyuncu sayısı ile Türkiye oyun pazarının 2025 sonunda 2 milyar dolar eşiğini aşması bekleniyor.

GIST olarak Türkiye’nin oyun sektöründe küresel ölçekte nasıl bir rol üstlenmesini hedefliyorsunuz? Bu sektörü globalde lider konuma taşımak adına ne tür adımlar atacaksınız?
Türkiye’nin küresel ölçekte büyük ama henüz tam karşılığını bulmamış bir potansiyele sahip olduğuna inanıyoruz. Bu vizyonla GIST’i, önümüzdeki yıllarda dünyanın en büyük ilk beş oyun etkinliği arasına taşımayı ve Eurasia & MENA arasında stratejik bir köprü olarak konumlandırmayı hedefliyoruz.
GIST’in B2B alanında; Türkiye’deki stüdyolar için yayıncı erişimini ve yatırım ağlarını ölçekleyen, bölgeye girmek isteyen global oyuncular için ise güçlü bir başlangıç platformu işlevi gören bir hub oluşturuyoruz.
Kürasyonumuz, PC/konsol ve mobil ekseninde üretim (engineering & production), yayıncılık/topluluk (publishing & community), büyüme ve yatırım başlıklarını dengeli şekilde işliyor. Festival alanında ise oyuna ilgi duyan herkesin yeni oyunlar, ürünler ve eğlenceyle buluşacağı dinamik bir deneyim sunuyoruz.
GIST’in ülke ekonomisine katkısı ne yönde olacak? Oyun sektörünün ekonomik büyümeye etkisi hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Son beş yıl içinde Türkiye’ye en fazla yatırım çeken alanlardan biri oyun sektörü oldu. Oyun, doğası gereği ilk günden itibaren küresel potansiyele sahip bir girişim modeli sunuyor; bu da hızlı ölçeklenme ve yüksek geri dönüş imkânı yaratıyor.
Türkiye bu alanda bilinen bir oyuncu ancak daha fazla IP (fikri mülkiyet) üretmemiz gerekiyor. Bunu başardığımızda gelirlerimizi de ciddi biçimde artırabiliriz.
Yabancı yatırımcıların ilgisi zaten yüksek, bu ilgiyi aksiyona dönüştürmek için ortak prodüksiyonlar ve yatırım turları için zemini güçlendirmemiz büyük katkı sağlayacaktır.
Hizmet ihracatı tarafında ise, insan kaynağımızı geliştirmeye devam edersek, uluslararası dev stüdyolarla Co-Dev (ortak üretim) modeli üzerinden çalışarak ülkemize önemli bir döviz girdisi sağlayabiliriz.
Yeni yönetim olarak GIST’in küresel etkisini artırmak için nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Önceliğimiz, Türkiye’nin sahip olduğu potansiyeli en doğru şekilde ortaya çıkarmak. Güçlü bir ekosisteme sahibiz ve coğrafi olarak da büyük bir avantaja sahibiz — bu avantajı doğru stratejilerle değerlendirmeliyiz.
MENA bölgesinde oyun alanına yönelik büyük bir ilgi ve yatırım iştahı var. Doğu Avrupa ve Ukrayna bölgesinde birçok değerli stüdyo bulunmasına rağmen, bu stüdyoları bir araya getiren GIST gibi bir etkinlik yok.
Eğer burada doğru sinerji ve iş birliklerini yaratabilirsek, GIST’in dünyanın ilk beş oyun etkinliği arasına girmesi çok kısa sürede mümkün olacaktır.
GIST’in global arenadaki yeri ne olacak? Uluslararası arenada nasıl bir konumlanma hedefliyorsunuz?
Ölçek ve içerik kurgusu açısından Gamescom/Devcom, Tokyo Game Show Business Matching ve G-STAR gibi etkinliklerin “en iyi uygulamalarını” GIST’in DNA’sına adapte ediyoruz.
Orta vadede hedefimiz, “Build, Publish, Invest” ve “Monetization & Invest” ekseninde dünyanın ilk beş B2B odaklı oyun etkinliği arasına girmek ve bölgenin doğal buluşma noktası haline gelmek
