Gelecek Dönemin Sürdürülebilir Adımları

0
977

İklim krizine ilişkin somut ve etkin adımlar atılmaması durumunda küresel ısınmanın yüzyılın sonuna kadar ulaşabileceği seviyeler tedirgin edici.

İklim değişikliğinin bugün yol açtığı somut etkiler, gelecekte karşılaşılabilecek dramatik değişikliklerin küçük bir simülasyonu olarak görülüyor. Mevcut durum senaryosuyla ilerlenmesi durumunda iklim değişikliğinin finansal istikrar, fiyat istikrarı, büyüme, gelir dağılımı, gıda güvencesi ve demografik yapı başta olmak üzere pek çok iktisadi ve sosyal dinamiğin üzerinde kayda değer etkilerinin olması bekleniyor. Bu durum, iklim krizinin küresel politika ajandasının önemli bir maddesi olmasını sağlıyor. Bu doğrultuda kamu, ilgili düzenlemelerle öncü rol oynarken, arz tarafında teknoloji, talep tarafında tüketici tercihleri yeşil dönüşümün ivmelenmesine katkı sunuyor.

Yeşil dönüşüm, politika yapıcının iradesi, düzenlemeleri ve uzun vadeli yönlendir- meleri ile hızlanıyor. Doğayı fiyatlanabilir bir üretim faktörü haline getiren emisyon ticaret sistemi benzeri yapılar, üretim fonksiyonuna yeni bir maliyet kalemi girmesine neden oluyor. Bu durum uluslararası ticarette rekabet düzleminin kaymasıyla sonuçlanıyor. Nitekim son dönemde gelişmiş ülke politika tasarımındaki yeşil öğelerin ticaret ortaklarını da yükümlülük altına sokacak doğrultuda şekillendiği, bir sanayi politikası aracı olarak da kullanıldığı görülüyor. Bu süreçle birlikte rekabet gücünün daha düşük emisyon yoğunluğuyla üretim yapan ülkeler lehine kayma ihtimali ufukta görünüyor.

Enerji üretim kompozisyonunun ve kullanımının değişimi, karbon yoğunluğunun azaltılması, yeşil dönüşüm alanının en önemli başlıklarından biri olarak ön plana çıkıyor. Daha düşük emisyon yoğunluğuna sahip bir üretim yapısı, enerji üretim ve kullanım sürecine ilişkin kayda değer iyileşmeleri gerektiriyor. Bu iyileşmenin seviyesi, uluslararası rekabet gücünün korunması ya da geliştirilmesinde önemli bir öğe olmaya aday. Bu nedenle iyileşmenin seviyesindeki ilerleme de ticaret ortaklarıyla karşılaştırmalı ele alınmalı. Bir başka ifadeyle ülkenin kendi geçmişine göre değil, rakiplerine göre kaydettiği ilerleme önemli olacak.