‘Galataport’un Ana Liman Rolünü Güçlendirip, Yılın 12 Ayına Yayılan Kruvaziyer Takvimi Oluşturacağız’

By Fortune Türkiye

Galataport İstanbul CMO’su Mehmet Bali, Fortune’a özel bir röportaj verdi. Bu özel içerikte, gastronomi, perakende, teknoloji ve sürdürülebilir yatırımlar üzerine konuştuk. Kültürel sürdürülebilirlik ile ekonomik canlılığı aynı anda besleyen bir model yarattıklarına dikkat çeken Mehmet Bali’nin gelecek döneme ilişkin stratejilerinden özel başlıklar…

Galataport’u bir yaşam merkezi olarak konumlandırmakta ne kadar başarılı oldunuz?
Boğaz ve Tarihi Yarımada manzarası gibi doğal güzelliklerin yanı sıra tarih, kültür, sanat, otel, yeme-içme ve alışveriş olanaklarını da liman fonksiyonları ile bir araya getiren Galataport İstanbul, dünyanın en güzel noktalarından birinde konumlanan eşsiz bir mahalle. Galataport İstanbul’u konumlandırma vizyonumuz, kapsayıcılığı merkeze alan, herkesin kendini ait hissedebileceği, tüketimden çok deneyimin ön planda olduğu sıcak bir mahalle yaratmaktı. Açılışımızdan bu yana 50 milyona yakın misafirimizi ağırladık, düzenlediğimiz yüzlerce ücretsiz etkinlikte 2 milyondan fazla katılımcıya ulaştık. Bugün Galataport, hem İstanbulluların günlük yaşamında hem de uluslararası seyahat planlarında yer alan, şehrin simge mekanlarından biri haline geldi.

Galataport’ta kruvaziyer turizmi şu an ne durumda? Kruvaziyer yolcularının ekonomiye katkısı açısından baktığımızda, home port oranı nedir?
2025 yılı, kruvaziyer turizminde bizim için güçlü bir ivme yılı oldu. 2024’e kıyasla %37 artışla 225 gemi seferine, %46 artışla 585.000 yolcuya ulaşmayı öngörüyoruz. En dikkat çekici gelişme ise “ana liman” yolcu sayısındaki artış: 2024’te 96.000 olan bu sayı, 2025 sonunda %134 yükselerek 225.000’e ulaşacak. Galataport İstanbul, Akdeniz çanağındaki ana liman konumunu güçlendirme vizyonu doğrultusunda, “geçici gümrüklü alan” inovasyonu, yolcu konforunu önceliklendiren, dünyanın ilk ve tek yer altı kruvaziyer terminali ve sunduğu kültür-sanat, gastronomi ve alışveriş olanaklarıyla dünyada eşi benzeri olmayan bir liman modelini hayata geçirdi. Ana liman yolcusu, tatil öncesi veya sonrası İstanbul’da konaklama, ulaşım ve yeme-içme harcamalarıyla standart bir turiste göre yaklaşık 6 kat daha fazla ekonomik katkı sağlıyor. Bu nedenle ana liman oranındaki artış, ülke ekonomisine önemli bir değer katıyor.

Gelecek döneme hangi alanlarla ilgili yatırımlar yapılıyor?
Önümüzdeki dönemde önceliğimiz, Galataport’un ana liman rolünü daha da güçlendirmek ve yılın 12 ayına yayılan bir kruvaziyer takvimi oluşturmak. Kültür-sanat alanında Galataport Jazz gibi imza etkinliklerimizi büyüterek sürdürmeyi, sergi ve festival takvimine yeni projeler eklemeyi planlıyoruz. Kamusal alanda sanata yatırım, gastronomi ve perakende karmasının çeşitlendirilmesi, teknoloji tabanlı misafir deneyimi çözümleri, fiziksel akış geliştirmeleri ve sürdürülebilirlik yatırımları da her zaman gündemimizde.

Teknoloji ve yapay zeka çözümleri Galataport ile nasıl bütünleşiyor?
Teknoloji ve yapay zeka gelişmelerini yakından takip ediyor ve dört ana başlıkta ele alıyoruz: kurumsal verimlilik, veri analitiği ve öngörüye dayalı (predictive & prescriptive) analizler, temas noktaları uygulamaları ve görünürlük (discoverability) stratejileri.

Galataport’ta giriş-çıkış verilerinden ısı haritalarına, navigasyon arama sonuçlarından sosyal medyadaki konuşmalara, mobil uygulama kampanya kullanımlarından etkinlik katılım istatistikleri ve perakende performans analizlerine kadar birçok ölçümü izliyoruz. Bu verileri yalnızca geçmişi tanımlamak değil, geleceği tahmin etmek ve atılacak adımları belirlemek için analiz ediyoruz. Böylece etkinlik ve içerik planlamamızı ve alan yönetimimizi veriye dayalı şekilde oluşturuyoruz.

Yapay zekanın turizm sektöründe yaratacağı en büyük dönüşümlerden biri, arama ve planlama alışkanlıklarının köklü şekilde değişmesi. Seyahat edenler artık tüm programlarını saat saat yapay zeka ile kurgulayabiliyor; yakın gelecekte bilet ve rezervasyon işlemlerini de LLM’le birkaç kısa yazışma neticesinde tamamlayabilecekler. O nedenle söz konusu sistemlerin önerileri arasında bulunmak kritik önem taşıyor. Bunun yolu da kapsayıcı, özgün, değer yaratan ve etkileşimi yüksek içerikler üretmekten geçiyor. Biz de ilk günden itibaren benimsediğimiz bu iletişim anlayışını, yeni teknolojik olanaklarla güçlendirerek sürdüreceğiz.

Galataport’un günlük ziyaretçi profili zaman içinde nasıl değişti? Gelen kitlenin tüketim ve deneyim alışkanlıkları, lokasyon içi planlamanızı nasıl etkiliyor?
Galataport İstanbul; net tanımlanabilir bir hedef kitlesi bulunmayan, kozmopolit, gün içerisinde dahi sürekli değişen ve misafirleri ile şekillenen bir organizma. Açılışın ilk dönemlerinde merak duygusu ön plandayken, zamanla burası günlük hayatın doğal bir parçası haline geldi. Sabah sporu yapanlardan öğle arasında deniz kenarında günlük D vitamini dozunu alanlara, akşamüstü alışveriş yapanlardan etkinlik katılımcıları veya müze ziyaretçilerine kadar, çok katmanlı bir ziyaretçi profiline sahibiz. Şehirden gelen turistlere kruvaziyer yolcularının da eklenmesiyle tüketim ve deneyim alışkanlıkları daha da çeşitleniyor. Bu çeşitlilik; gastronomi ve perakende karmasından mağaza açılış saatlerine, etkinlik takvimimizden alan kullanım planlamasına uzanan pek çok kararımıza yön veriyor.

Etkinlik takviminiz Galataport’un hem kültürel hem ekonomik canlılığını nasıl destekliyor?
Etkinlik takvimimizi bir yandan kültürel çekim gücü yaratmak, diğer taraftan ekonomik hareketliliği artırmak amacıyla kurguluyoruz. Açılışımızdan bu yana bölgedeki kültür-sanat etkinliklerinin %72 oranında artış gösterdiği hesaplanıyor. Örneğin bu yıl ikincisini düzenlediğimiz, en önemli yatırımlarımız arasındaki Galataport Jazz’ı, uzun vadede İstanbul destinasyonunun pazarlanmasına katkıda bulunan ve dünya dört bir yanından müzik ve caz severlerin seyahat programlarında takvimlerine işaretledikleri bir etkinlik haline getirmeyi hedefliyoruz. Tüm etkinliklerimizi herkesin katılımına açık ve ücretsiz bir şekilde tasarlamaya özen gösteriyoruz. Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası (DÇSO) konserleri, Kültür Yolu Festivali, Avrupa Şampiyonası sırasında Türkiye Voleybol Federasyonu iş birliğiyle kurulan “fan zone”, açık hava heykel sergileri, Port Sessions kapsamında akustik konserler, Cihangir Yoga iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Rıhtımda Yoga serisi, bu etkinlerden bazıları. Veriler, etkinlik günlerinde misafir giriş sayısında belirgin artış olduğu yönünde. Saha anketlerimiz, katılımcıların yarısından fazlasının yalnızca o etkinlik için geldiğini ve restoran, kafe ve mağazarda alışveriş yaparak ilave gelir yarattığını ortaya koyuyor. Kiracı markalarımızla geliştirdiğimiz mobil uygulama tabanlı, etkinliğe özel indirim ve avantajlar da doğrudan ekonomik katkıyı tetikliyor. Böylece kültürel sürdürülebilirlik ile ekonomik canlılığı aynı anda besleyen bir model yaratıyoruz, bu yaklaşım da uzun vadeli stratejimizin temelini oluşturuyor.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...