G20’nin iş dünyası ayağı B20 gerçekleştirildi

0
51

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Haluk Dinçer, G20’nin iş dünyası ayağı B20 dönem başkanlığına ilişkin, “Devamlılık kritik önem taşıyor. Burada kapsayıcı bir yaklaşım belirleyerek, önerilerin sayıca çok olmasından ziyade çözüm odaklı ve somut olmasının önem taşıdığına inanıyoruz” dedi. B20’nin parçası olmaktan memnuniyet duyduklarını, bunun Türkiye açısından eşsiz bir fırsat olduğunu ifade etti.
 
Dinçer, G20’nin, 2018’e kadar GSYH oranını yüzde 2 artırma hedefinin desteklenmesi gerektiğini belirterek, münferit olarak ülkelerin büyüme stratejilerine katkıda bulunulması gerektiğini kaydetti.
 
TÜSİAD’ın “İş öncelikleri ve öneriler” başlıklı bir anket ve rapor çalışması yaptığını ifade eden Dinçer, bunların özellikle gelişmekte olan piyasaların üstlendiği rolden bahsedildiğini söyledi. Dinçer bu bağlamda iş dünyası için en önemli öncelikleri sürdürülebilirlik, istihdam, yolsuzluğun engellenmesi, küresel refah düzeyinin artırılması, müteşebbislik ve inovasyon olarak sıraladı.
 
Dönem başkanlığının Türkiye ve TÜSİAD açısından çok önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Dinçer, “Burada küresel düzeyde iş önceliklerini dile getirebileceğiz. Devamlılık kritik önem taşıyor. Burada kapsayıcı bir yaklaşım belirleyerek, önerilerin sayıca çok olmasından ziyade çözüm odaklı ve somut olmasının önem taşıdığına inanıyoruz” diye konuştu.
 
“Ticaretin ve yatırımların sürekliliği tüm ülkeler için önemli”
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ise B20 Yürütme Kurulu’nun bu yılki üyeleri arasında B20’de ilk olarak ticaretin serbestleşmesi konusuna odaklanacaklarını söyledi. Büyükekşi, ticaretin ve yatırımların sürekliliğinin tüm ülkeler için önem taşıdığına işaret etti.
 
Konunun gelişmekte olan ülkeler için hayati önem arz ettiğini belirten Büyükekşi, “Türkiye’de bu gelişmekte olan ülkelerden biri olarak son derece iddialı dış ticaret hedeflerine sahip. Gelişmiş ülkelerin korumacı politikalar izlemesinin, gelişmekte olan ülkeleri de korumacılığa yönlendirdiğini gözlemliyoruz. Serbest ticaretin önünü açılmalı ve G20 liderleriyle güçlü lobi yaparak ticaretin önündeki engeller kaldırılmalı” diye konuştu.
 
İkinci olarak inovasyona odaklarını ve inovasyonun endüstriyel dönüşümün anahtarı olduğunu dile getiren Büyükekşi, gelişen ülkelerin ürün ve hizmetlerinin çeşitliliğini geliştirmeleri, bu sayede ihracatlarını daha yaygın inovasyonla, yetkin Ar-Ge’yle, iyi tasarımla ve güçlü markalarla yapmaları gerektiğine inandıklarını söyledi.
 
Türkiye’nin son dönemdeki performansıyla önemli bir “rol-model” olduğuna işaret eden Büyükekşi, Türk insanının aynı zamanda küresel iş birliğine esin kaynağı oluşturacak ve büyüme ajandasını zenginleştirecek oldukça güçlü öz değerlere sahip olduğunu belirtti.
 
Büyükekşi, bu öz değerlerin, çeşitliliği ve sinerjiyi yönetmek, iş birliği kültürü tesis etmek, karşılıklı anlayışın gelişimine katkı sağlamak, Avrupa’nın vazgeçilmez bir parçası olmanın yanı sıra, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın da parçası olabilmek ve düşük milli gelirli ülkelerle gelişmiş ülkeler arasında bir köprü kurarak bu ülkelerin dünyadaki büyüme dinamiğine katkı sağlamak olduğunu söyledi.
 
“Dünyadaki işletmelerin yüzde 95-99’unu KOBİ’ler oluşturuyor”
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak ise, G20 ve B20 platformu, her ne kadar, küresel ticaretin ve üretimin 4’te 3’ünden fazlasını içerse de bu halkanın dışında kalanların sorunlarını da gündeme taşıyarak, Gelir Dağılımın düzelmesine de katkı sağlaması gerektiğini ifade etti.
 
Türkiye’nin dönem başkanlığında, KOBİ’lerin de Görev Güçlerinin arasına eklemesiyle daha kapsayıcı bir çerçeve çizildiğine işaret eden Olpak, şunları kaydetti:
 
“Dünyadaki işletmelerin yüzde 95-99’unu KOBİ’lerin oluşturduğunu görüyoruz. Ülkelere göre değişmekle GSMH’nin yüzde 30-70’ini, istihdamın yüzde 40-80’ini, yatırımların yüzde 30-60’ını, ihracatın yüzde 10-40’nı gerçekleştiren KOBİ’lerin; ekonomik ve toplumsal düzenin iskeletini oluşturduğu aşikardır.
 
Türkiye’ye baktığımızda: 2012 itibarıyla; toplam girişim sayısının yüzde 99’unu, istihdamın yüzde 76’sını, maaş ve ücretlerin yüzde 55’ini, cironun yüzde 63’ünü KOBİ’ler oluşturmuştur. 2013 itibarıyla da, ihracatın yüzde 59’unu, ithalatın yüzde 40’ını KOBİ’ler yapmıştır. Dünya nüfusunun en zengin yüzde 1’inin, toplam gelirin yüzde 40’ını, en fakir yarısının ise, toplam gelirin yüzde 1’ini aldığı (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Raporu) günümüzde, Gelir Dağılımı ile KOBİ’ler arasında bir bağlantı kurmak, doğru bir yaklaşımdır.”
 
Olpak, KOBİ’lerin büyümeye katkıları, rekabetin korunmasındaki rolleri, esnek yapılarıyla ekonomik krizlere gösterdikleri direnç, yeni iş alanları oluşturmaları ve istihdam artışına katkıları, yeniliklere daha yatkın olmaları gibi nitelikleriyle ekonomilerdeki payı arttıkça, refahın artışıyla eş zamanlı olarak, gelir dağılımı da daha adil bir şekilde sağlanacağını söyledi.
 
“KOBİ’ler küresel ekonomi için kritik önem taşıyor”
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da İSO olarak ihracatın yüzde 40’ını temsil ettiklerini kaydetti. Bahçıvan, “16 bin üyemizin büyük bir kısmını KOBİ’lerimiz oluşturmaktadır. Odak alanlarımızdan birini KOBİ’ler oluşturacak ve KOBİ’ler küresel ekonomi için kritik önem taşıyor” diye konuştu.
 
Görev güçleri kapsamında son derece çeşitli meselelerin ele alınacağına değinen Bahçıvan, bütün bunların verimliliğin artırılmasına yönelik biçimlendirileceğini söyledi.
 
Bu yıl aynı zamanda küresel olarak KOBİ’lerle ilgili bir liderlik mekanizması kuracaklarını bildiren Bahçıvan, burada KOBİ dostu politikaların oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapılacağını, bir bilgi merkezi oluşturarak KOBİ’lerin uluslararası boyuta ulaşması için katkıda bulunacaklarını açıkladı.
 
DEİK Yönetim Kurulu Üyesi ve Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan ise KOBİ’lerin sesinin duyulmasıyla başarılı ve sürdürülebilir bir ekonomik modele ulaşılacağını aktardı. B20 dönem başkanlığı sürecinde yapacakları çalışmalara ilişkin bilgi veren Özilhan, “On bölgesel danışmanlık toplantısı düzenlemeyi hedefliyoruz. G20’de düzenlenen toplantılar düşünüldüğünde G20 dışındaki iş dünyalarının da temsil edilmeli diye düşünüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
 
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanvekili Erol Kiresepi de Türk iş dünyasının başarılı bir dönem başkanlığı geçireceğine inandığını söyledi.
 
G20 kapsamındaki çalışmaların ekonomik, sosyal ve politik çözümler için sadece Türkiye’ye değil küresel ölçekte de faydalar sağlayacağını belirten Kiresepi, Türkiye’nin bu sayede potansiyel liderlik özelliklerini ön plana çıkarabileceğini ifade etti.