​Foreks piyasası 10 trilyon TL’ye koşuyor

By Fortune Türkiye

2011 yılında SPK denetimine girmesiyle yatırımcıların yoğun ilgisiyle karşılaşan foreks piyasası, bugünlerde yeni düzenlemelerin hayata geçmesini bekliyor. 

Dört yıl önce sadece altı kurum foreks hizmeti verirken, bugün bu sayı 36’ya çıkmış durumda. SPK’nın yeni düzenlemesiyle yatırımcılara daha bilinçli ve daha güvenli yatırım imkanı getirilmesi sektör tarafından da destekleniyor. Foreks piyasasının aktörleri sektörü değerlendirdi. 

Yaklaşık dört yıl önce Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) denetimine girmesiyle foreks piyasasına ilgi her geçen gün artarken, işlem hacmi de her yıl ortalama yüzde 60 oranında yükseliyor. 2011 yılında foreks işlemi yapan aracı kurum sayısı altı iken bugün 36’ya çıkmış durumda. Sektörde 120 bin hesap bulunuyor, ancak bazı kişilerin iki-üç kurumda birden hesabı olduğu düşünüldüğünde sektörde yaklaşık 70 bin müşteriden söz edilebilir. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği verilerine göre, bu yılın ilk altı ayında işlem hacmi 7,5 trilyon TL oldu. 2011 sonunda 329,5 milyar TL olan piyasadaki işlem hacminin bu yılsonunda 10 trilyon TL’yi aşması bekleniyor. Foreks piyasasının bu işlem hacmiyle diğer yatırım araçlarına fark attığı görülüyor. Son dönemde kurlarda yaşanan hareketler hem bireylerin hem de şirketlerin en önemli gündem maddesi oldu. Kur riskinden korunmak için türev ürünlerden yararlanan yatırımcılar, foreks piyasasında da spot işlem yaparak veya ters pozisyona girerek kur riskinden korunmayı amaçlıyor. 

Piyasada en fazla işlem euro/dolar paritesinde olurken, içerideki siyasi gündemin etkileriyle dolar/TL işlem hacminde de artış söz konusu. En fazla işlem yapılanlar arasında petrol, altın, sterlin/dolar ve dolar/yen de bulunuyor. Bilindiği gibi Türkiye’de foreks işlemleri 1’e 100 kaldıraç oranıyla sınırlı. Yatırımcıların piyasada yeterince bilgiye sahip olmaması ve ağırlıklı olarak 1’e 100 kaldıraç oranını kullanması, kayıp oranlarının da yüksek olmasına neden oluyor. SPK’nın yeni regülasyonları sektör tarafından olumlu karşılanırken, yatırımcılara daha bilinçli ve daha az riskle yatırım imkanı sağlanmış olacak. 

Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Gülsevin Çipli, kaldıraçlı alım satım piyasasının regüle olması, akıllı telefonların ve internetin kullanımının artmasıyla foreks piyasalarına erişimin kolay hale geldiğini belirterek, şunları söylüyor: “Bu durum da piyasayı agresif bir şekilde geliştirdi. Son dönemde piyasalarda yaşanan yüksek volatilite ve mevzuatın imkan tanıdığı 1’e 100 gibi yüksek kaldıraç oranı piyasaya ilginin sürekli olmasını sağlıyor. Para birimleri haricinde değerli metaller, enerji kontratları gibi emtiaların da platform üzerinden yatırımcıların erişimine sunulması yatırımcı çeşitliliğini artırıyor.”

“Dünyada foreks piyasası, spekülatif pozisyon almak isteyen ve kaldıraç ile kısa zamanda yüksek getiri elde etmek isteyen yatırımcılar tarafından kullanılıyor” diyen Çipli Türkiye’deki yatırımcı profiliyle ilgili olarak şu bilgileri veriyor: “Özellikle Türkiye’de kaldıraçlı foreks piyasasında mevzuatsal kısıtlamalar nedeniyle fiziksel teslimat imkanı olmaması, kur risklerini hedge etmek isteyen kurumsal yatırımcıların piyasaya girmesini sınırlıyor. Dolayısıyla, ülkemizde foreks piyasalarında kısa vadeli al-sat yapan spekülatif yatırımcıların işlem yaptığı görülüyor. Yani bireysel yatırımcıların daha aktif olduğunu söyleyebiliriz. Kesin bir oran veremesek de foreks piyasasındaki yatırımcıların yüzde 90’ından fazlasını bireysel yatırımcılar oluşturuyor.”

“YENİ FARK KONTRATLARI GELİŞTİRİLEBİLİR”
Hızlı büyüyen piyasada yatırımcıyı yeni ürünler bekliyor mu? Bu soruya Ak Yatırım Genel Müdürü Mert Erdoğmuş şu yanıtı veriyor: “Her üründe olduğu gibi foreks piyasasında da geliştirmeler yapılabilir ancak, bunun için önce mevcut yapının sağlam temeller üzerine oturtulması gerekiyor. Orta–uzun vadede foreks işlemleri altında işlem gören fark kontratları dediğimiz yeni CFD ürünleri geliştirilebilir, işlem gören parite çiftlerine yenileri eklenebilir. Kurum olarak müşterilere alıştıkları her platformu ve teknolojik hizmetleri sunmak amacıyla TradeAll ürünümüzü her geçen gün yeniliyoruz.”

Foreks piyasasında en fazla işlem hacmi yaratan banka kökenli aracı kurumlar içerisinde ilk iki sırada olduklarını ifade eden Erdoğmuş, “Liderlik hedefimize ilerlerken, hizmet kalitemizi sürdürüp, gelişmeleri takip ederek, müşterilerimizin taleplerine hızlı ve etkin dönüşler sağlayarak fark yaratmaya devam edeceğiz” diyor. Erdoğmuş yatırımcıya sundukları olanaklarla ilgili de şu bilgileri veriyor:

“Yatırımcılar için fark yarattığımızı düşündüğümüz en önemli konu birden fazla piyasaya aynı anda erişim imkanı sunmamız diyebiliriz. TradeAll’u kullananlar yatırım seçeneklerini farklı piyasalarda değerlendirme ve yatırım portföylerini çeşitlendirme opsiyonuna sahip. Bunları yaparken emir iletim hızı, güven, piyasalara doğrudan ve kesintisiz erişim bizim olmazsa olmazlarımız. Tabii burada işlem kolaylığından da bahsetmemiz gerekiyor. TradeAll elektronik islem platformumuzun gayet kolay ve kullanışlı bir ara yüzü var. Kullanıcılar çalışma alanlarını diledikleri gibi düzenleyerek kaydedebilir ve işlemlerini bu ara yüz ile gerçekleştirebilir.”
Erdoğmuş, bir diğer işlem platformları TradeAllFX Meta’nın ise foreks işlemleri için dünyada en fazla tercih edilen elektronik işlem platformları arasında yer aldığını kaydederek, “TradeAll ve TradeAllFX Meta mobil uygulamaları ile piyasalara her an her yerden ulaşma fırsatı sunuyoruz. Böylece yatırımcılar tatilde oldukları durumlarda dahi piyasalara erişebiliyor. Teminat yatırma ve çekme kolaylığını sunduğumuz bir başka avantaj olarak değerlendirebiliriz. Yatırımcılar TradeAll hesaplarına teminat aktarırken çoğu zaman bize telefon etme gereği dahi duymadan elektronik işlem platformu üzerinden işlemlerini gerçekleştirebiliyor” diyor.
 
PİYASAYA YENİ OYUNCULAR BEKLENİYOR
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar SGMK ve FX Müdürü Cüneyt Akdemir ise piyasaya yeni oyuncuların gelmeye devam edeceğini ve bunun da toplam işlem hacmini artırıcı bir etkisi olacağını söylüyor. Akdemir, “Dolayısıyla pazar payı oranlarında değişiklikler olsa bile toplam pastanın büyümeye devam edeceğini tahmin ediyoruz. Ayrıca euro/dolar, dolar/TL ve ons/altın paritelerine yoğunlaşmış olan işlemlerin daha farklı paritelere de yayılması ve fiyat rekabetinin artması şaşırtıcı olmayacak” diyor.

Küresel piyasada günlük işlem hacmi 6 trilyon dolar civarında. Türkiye’de ise piyasa büyüklüğü günlük 13 milyar dolar seviyelerinde. Dünya genelinde ülkeden ülkeye farklılık gösterse de, spot euro/dolar ve ons/altın işlemlerinin en çok tercih edilen işlem türleri olduğunu belirten Akdemir, Türkiye’de ise yatırımcıların ağırlıklı olarak euro/dolar, ons/altın ve dolar/TL işlemlerini tercih ettiğini kaydediyor. “Dünyada foreks işlemleri yatırım ve korunma (hedge) amaçlı kullanılıyor. Türkiye’de ise kaldıraçlı FX işlemi kapsamında işlem yapan hesapların büyük kısmını, spekülatif amaçlı işlem yapan bireysel yatırımcılar oluşturuyor” diyen Akdemir şöyle devam ediyor:

“Geçtiğimiz zaman içerisinde artan rekabetle azalan işlem maliyetleri her ne kadar bilinçli kurumsal yatırımcıların ilgisini çekmeye başlasa da korunma amaçlı yapılan işlemlerin oranının halen düşük olduğunu görüyoruz. Uluslararası alanda ticaret yapan ithalat ve ihracatçı kurumlar, döviz cinsinden hisse senedi, tahvil yatırımı yapan veya herhangi bir sebeple vadeli döviz ödemesi olan yatırımcılar kur riskinden ve fiyat dalgalanmalarından korunmak için foreks piyasalarından faydalanabilir. İthalat işlemi sonucu belirli bir vadede döviz borçlanan kurum kur fiyatı dalgalanmalarından korunmak amacıyla kaldıraçlı foreks piyasasından 1’e 100’e kadar kaldıraç kullanarak yani ihtiyaç duyduğu döviz tutarının yüzde 1’i kadar teminat kullanarak vadeli pozisyonunu güncel kurdan koruyabilir.”

Cüneyt Akdemir bu duruma şöyle bir örnek veriyor: “Bir ay sonra 100 bin dolar ödemesi olan bir ithalatçı 1 lot dolar/TL kontrat uzun pozisyon alarak 1.515 dolar teminat kullanarak (kaldıraç 1’e 66) güncel kur riskinden korunmuş ve maliyetini sabitlemiş olur. Benzer şekilde bir döviz bürosu veya kuyumcu maliyetlerini sabitlemek istediği zamanlarda düşük teminatlarla hem foreks hem de değerli metallerde kaldıraçlı işlemler piyasasından faydalanabilir.” 

Akdemir, foreks piyasalarında işlem yapmak isteyen yatırımcıların bu piyasanın işleyiş detaylarını iyi öğrenmesi konusunda uyarıyor. Kaldıracın her zaman yatırımcının dostu olmadığına dikkat çeken Akdemir, “Yatırımcılar kaldıracın cazibesine ne kadar kendilerini kaptırırlarsa patlamaya hazır bir balona o kadar iğne ile yaklaştıklarını unutmamaları gerekir. Elbette riskleri olduğu kadar kaldıraçlı foreks işlemlerinin yatırımcılara getirdiği önemli avantajlar da bulunuyor. Özellikle son dönemde Merkez Bankaları’nın yaptıkları müdahalelerle gelişmekte olan ülke para birimlerini kıskandıran fiyat hareketlerine maruz kalan gelişmiş ülke para piyasalarında, hisse ve tahvil benzeri ürünlere yatırım yapan yatırımcıların mevcut parite risklerinden korunmaya yönelik etkin bir piyasa olduğunu gözden çıkarmamak gerekir” diyor.

“TÜRKİYE’DE LİSANSLI KURUMLARDAN İŞLEM YAPILMALI”
Foreks piyasasında kazanç oranı yüzde 25 bandında seyrediyor. Bu oranın ABD’de yüzde 35-40 bandında olduğunu ifade eden İntegral Menkul Değerler Genel Müdürü Kıvanç Memişoğlu, “Bizdeki oranların daha düşük olmasının sebebi olarak piyasanın yeni olması ve küçük yatırımcıların eğitim düzeyinin düşük olması, ayrıca alım satım maliyetlerinin hâlâ dünya ortalamasının altında olmasından kaynaklandığını düşünüyorum” diyor. Piyasanın sağlıklı ilerlemesi için yatırımcıların Türkiye’de regüle yetkili, lisanslı aracı kurumlarda işlem yapması gerektiğine dikkat çeken Memişoğlu bu piyasada yatırım yapacak olanlara şu önerilerde bulunuyor:
“Piyasaya girmeyi düşünüyorlarsa öncelikle nitelikli ve detaylı bir araştırma yapmaları gerekiyor. Mümkün olduğunca eğitim alarak bilinçlenmeye çalışmalılar ve deneme (demo) hesaplarda gerçek para yatırmadan işlemler yaparak işleyişin nasıl olduğuna dair yeterince bilgi ve tecrübe sahibi olmalılar. Haber ve analizleri farklı kaynaklardan takip ederek bilgi birikimlerini artırma yoluna gitmeliler ve bunun ardından bu piyasanın kendi risk algıları ve beklentileriyle örtüştüğüne kanaat getirdikten sonra yetkili ve lisanslı aracı kurumlarda hesap açılışına karar vermeliler. Hırsa ve heyecana kapılıp detaylı bir araştırma yapmadan altyapılarını oluşturmadan sadece kulaktan dolma bilgilerle yatırım kararı vermemeliler.”

“YATIRIMCI ÇOK FAZLA HIRS YAPIYOR”
Son bir buçuk yılda aldığı dört ödülle dikkatleri çeken Işık Menkul Değerler, yatırımcıların foreks hakkındaki bilgi birikimini yukarı taşımak için Türkiye genelinde ayda iki seminer düzenliyor. Şirketin Pazarlama Müdürü Ece Pulaş, “2014 yılında Avrupa’da en hızlı büyüyen foreks aracı kurum ödülü; en iyi müşteri desteği sağlayan foreks aracı kurum ödülü; en popüler foreks aracı kurum ödülünün yanı sıra bu yıl Türkiye’nin en iyi foreks aracı kurum ödülünü aldık” diyor. Yatırımcılara aracı kurum seçerken, çalışma sistemi ve sağladığı eğitim, analiz desteğine bakmalarını öneren Pulaş, “Çalışma sisteminin önemi, yatırımcı kazanınca kurumun kazanması; eğitim ve analiz desteğinin önemi ise risk yönetimini öğretmeleri” diyor. 

Yatırımcıların çok fazla hırs yaptığına dikkat çeken Pulaş şöyle konuşuyor: “1’e 100 kaldıraç var diye yatırımcının hepsini kullanması gerekmiyor. İşin bir de psikolojik kısmı var. Bu nedenle, piyasaya bakışı değiştirmek gerekiyor. ‘Yatırımcı ne kadar kâr etmek istiyor? O parayı ne kadar süre orada tutmak istiyor? Ne kadar kaybederse dayanamaz?’ gibi sorularla risk analizi yapmalı.”

Bu arada Pulaş, SPK’nın kaldıraç oranına ilişkin yeni düzenlemesiyle ilgili şu değerlendirmede bulunuyor: “Foreks piyasasının riskli olması nedeniyle kaldıraç oranına sınırlama getiriliyor. Ancak, çözümün kaldıracı sınırlamak olduğunu düşünmüyorum. 1’e 50, 1’e 5 veya 1’e 10 kaldıraç kullansa da sadece kaybetmek istenilen para geciktirilir. Bunun iki formülü var: Birincisi yatırımcıyı bilinçlendirmek. İkincisi de yatırımcıyı yakından takip etmek.”

‘HER HAFTA YATIRIMCILARLA BİRARAYA GELİYOR
Saxo Capital Genel Müdürü Savaş Divanlıoğlu da, piyasanın sağlıklı işlemesi adına yatırımcıların öncelikle nasıl bir piyasada hangi ürünlerle işlem yapacaklarını çok iyi analiz etmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Foreks piyasası eğer spekülatif amaçlı kullanılacaksa, bir anda yüksek kazanç elde etme fikrinden daha çok, biraz daha küçük miktarlarda olsa da istikrarlı bir biçimde kazanç elde etme fikri daha yerinde olur” diyor. Aracı kurumlara da oldukça büyük iş düştüğünü ifade eden Divanlıoğlu şöyle devam ediyor: “Her şeyden önce bir aracı kurumun, foreks işlemlerinin çok kapsamlı ve ciddi bir yatırım dünyası olduğunun farkında olması gerekir. Biz Saxo Capital olarak bu bilinçle hareket ederek, her hafta yatırımcılarımızla eğitimlerimizde veya seminerlerimizde bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunuyor, piyasaya yeni girecek olan yatırımcılarımıza da bire bir destek veriyoruz. Hem piyasanın hem de yatırımcılarımızın işlemlerine devam edebilmesi açısından onları piyasa risklerine karşı korumayı ve eğer varsa bu risklere karşı beraber hareket edip yatırımcılarımızın riskini minimize etmeye çalışıyoruz. Bu nedenle yatırımcılarımızla olan iletişimin, onları piyasaya adapte edene kadar değil, yatırımcıların piyasaya girişinden sonra daha fazla olması gerektiğine inanıyor ve buna göre hareket ediyoruz.”

Divanlıoğlu, daha önce banka hesaplarında ya da yastık altında bekleyip piyasada dolaşımda olmayan tasarrufların veya fonların, foreks ile ekonomiye girdiğini vurgulayarak, “Bu şekilde piyasada içerisinde oluşan likidite artışı ekonomimize de katkı yapıyor” diyor.

“SIFIR STOPAJ UYGULAMASI PİYASAYI GELİŞTİRİR”
Dünyada foreks işlemlerinin ilk olarak esnek kur sistemine geçilen 1970’li yıllarda bankaların döviz işlemlerini daha hızlı ve daha düşük maliyetle gerçekleştirme amacıyla kendi aralarında yapmalarıyla başladığını hatırlatan GCM Menkul Kıymetler Genel Müdürü Alper Nergiz, daha sonra sisteme brokerlerin katılması, yatırım enstrümanlarının zenginleşmesi ve gelişen teknolojilerle birlikte bugün dünyanın en büyük finans piyasası haline geldiğini söylüyor. Türkiye’de ise foreks piyasasının geçmişinin dört yıl öncesine dayandığına değinen Nergiz, piyasanın gelişebilmesi için bireysel yatırımcı kadar kurumsal yatırımcının da yer alması gerektiğini vurguluyor. Nergiz, “Türkiye’de foreks piyasasından elde edilen gelirler beyana tabi. Eğer hisse senedinde olduğu gibi forekste de sıfır stopaj uygulamasına geçilir ve yabancılar için beyan zorunluluğu kalkar ise daha fazla yerli ve yabancı yatırımcının piyasada yer almasında etkili olur” diyor. Gelişmiş piyasalarla kıyaslandığında Türkiye’deki finansal okuryazarlık oranının şu aşamada bu ülkelerin altında olduğunu ifade eden Nergiz, “Türk yatırımcıların yatırım kararlarında, irrasyonelliğin ve kulaktan duyma bilgilerin, etkisinin oranı gelişmiş ülkelerin yatırımcılarına nazaran daha yüksek olduğunu gözlemliyoruz” değerlendirmesinde bulunuyor. 
“Kamunun finansal okuryazarlığın tabana yayılması için ciddi girişimleri bulunuyor, aynı kapsamda bu okullarda ders olarak da okutulmaya başlandı” diyen Nergiz, sektörde yer alan aracı kurumların da finansal okuryazarlığın artması için foreks ile ilgili çok zengin eğitim setlerini yatırımcının bilgisine sunduklarını, bu konuda GCM’nin de düzenli seminerler verdiğini söylüyor.

“KURUMLARA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR”
Bu arada, foreks piyasası hızlı gelişse de hedge amaçlı kullanımın düşük olduğu görülüyor. Bu konuda Alan Yatırım Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Metin Aytekin şu değerlendirmede bulunuyor: “Piyasada hedge amaçlı işlem yapanların sayısının düşük olması, özellikle yurtiçi bireysel ve kurumsal yatırımcıların bu konuda yeterli bilgiye sahip olmamasından kaynaklanıyor. Halbuki ülkemizde foreks piyasaları 1’e 100’e varan kaldıraç imkanlarıyla, yatırımcılara çok düşük maliyetlerle risklerini hedge etme imkanı sunuyor. Yatırımcılar, döviz risklerinin 100’de 1’ine tekabül eden bir meblağ ile foreks piyasalarında risklerini koruma altına alabilirler. Tabii bu noktada kurumlara da yatırımcılarını bilinçlendirme konusunda büyük görev düşüyor.”
Borsada yabancı payının yüzde 65’lerde olduğunu hatırlatan Aytekin, “Ancak, foreks piyasasında borsadaki vergi avantajının olmaması, yabancıların ilgisinin az olmasına neden oluyor. Burada özellikle dar mükelleflere uygulanan vergilendirmenin ön plana çıktığını görüyoruz. Çeşitli prosedürler, dar mükelleflerin Türkiye’deki foreks piyasası kazançlarını yasallaştırmasını zorlaştırıyor. Bu piyasada da borsada olduğu gibi yabancı yatırımcılara sağlanan kolaylıkların düzenlenmesi, Türkiye foreks piyasasına olan yabancı talebini artıracak, bizim yabancı yatırımcılara, SPK regülasyonları sonrası oldukça güvenli hale gelen foreks piyasasını pazarlayabilmemizi sağlayacak” değerlendirmesinde bulunuyor.

SIK YAPILAN HATALAR…
Foreks piyasasının sağlıklı işleyebilmesi için yatırımcıların bilinçli birer aktör rolünde olmaları gerektiğini söyleyen Destek Menkul Genel Müdürü Tuna Yılmaz, “Kısa zamanda yüksek kazanç arzusuyla yapılan yatırımların çoğu kayıpla sonuçlanıyor. Bu yüzden sabırlı hareket etmekte fayda var” diyor. Yılmaz başarılı bir trader olabilmek için 10 altın kural olduğunu belirterek bunları şöyle sıralıyor: “Riskli bir piyasa olduğunu unutmayın. SPK denetimi olan bir kurum seçin. Demo platformlarda kendinizi test edin. Eğitimlere katılın. Stratejinizi belirleyin ve ona sadık kalın. Stop-loss kullanmayı ihmal etmeyin. Açıklanan dataları analiz edebilin. Günlük ve haftalık bültenleri okuyun. Para yönetimi yapın. Disiplinli olun.”

Tuna Yılmaz, sık yapılan hataların ise şunlar olduğunu söylüyor: “Stop-loss (zarar kes) kullanılmaması, trendin tersi yönünde işlem yapılması, işlem stratejisinin belirlenmemesi, kâra geçen pozisyonun erken kapatılması, zarar durumunda gereksiz yere ısrar etmek, para yönetimi yapılmaması, eğitimin ve demo hesaplarının dikkate alınmaması, alış ve satış yönünde eşit sayıda (hedge) pozisyonunu uzun sure tutmak.”

Foreks piyasasında işlem yapanların bilgi eksikliğine vurgu yapan ALB Forex Genel Müdürü Tuncay Karahan, “Foreks piyasasının gelişiminin para, sermaye ve Türkiye ekonomisine katkısı çift yönlü olmakla birlikte olumlu ve olumsuz yönleri var” diyor. Karahan bunları şöyle anlatıyor: “Foreks piyasasının kaldıraç etkisiyle riskleri içerisinde barındırması nedeniyle yatırımcıların bu piyasada bilinçsiz bir şekilde işlem yapmaları hem kendi birikimlerinin yok olmasına hem de piyasaya olan güvenin kaybolmasına sebep oluyor. Bununla birlikte yatırım hacimleri olumsuz etkileniyor ve bunlar piyasanın daralmasına sebep oluyor. Olumlu katkılarına baktığımızda; foreks yeni bir enstrüman olması sebebiyle piyasaya yeni bir soluk getirdi. SPK mevzuatından önce foreks işlemleri için yurtdışına çıkarılan para Türkiye’de kalmaya başladı ve ekonomideki likiditeyi canlı tuttu. Kaldıraç etkisiyle yatırımcıların düşük miktarlarla büyük paralar kazanması olasılığı işlem hacminin artmasına sebep oluyor.”

Dünyada foreks piyasasında gün içinde 5 trilyon doları aşan bir işlem gerçekleşiyor. Bu rakam dünyanın en büyük piyasası olan New York Borsası’nın işlem hacminin 250 katına tekabül ediyor. Türkiye’de de hızlı büyüyen piyasanın en önemli eksikliği yatırımcıların piyasa hakkında yeterince bilgi sahibi olmaması ve bu nedenle kayıp oranlarının yüksek olması. Ancak, SPK’nın yeni düzenlemelerinin sektör tarafından desteklenmesi ve yatırımcıların bilinç düzeyini artırmak için her kurumun finansal okuryazarlık kapsamında eğitimler düzenlemesi sektörün bilinç düzeyini de önümüzdeki dönemde artıracak gibi görünüyor.

Global koşullarla işlem imkanı
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar SGMK ve FX Müdürü Cüneyt Akdemir, “İş Yatırım olarak SPK’dan aldığımız bir numaralı “Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri Yetki Belgesi” kapsamında, işlemlerin gerçekleştirileceği fiyatların genel piyasa koşullarıyla uyumlu olarak nesnel bir biçimde belirlenmesi için Euromoney FX sıralamasındaki en büyük bankalar ile direkt olarak çalışıyoruz” diyor. Akdemir, bu sayede yatırımcılara gerçek global piyasa koşullarıyla işlem yapma imkanı tanıdıklarını söylüyor.

“Fiyatlamalar doğru bir şekilde yapılmalı”
“Foreks piyasası tezgah üstü bir piyasa olduğu için öncelikli olarak fiyatlamaların doğru bir şekilde yapılması ve bu piyasada ilk kez işlem yapacak yatırımcılara detaylı bilgi verilerek doğru yönlendirme yapılması önemli” diyen Ak Yatırım Genel Müdürü Mert Erdoğmuş şöyle devam ediyor: “Kaldıraçlı işlem mantığı ve piyasasının yapısı, spread swap maliyetleri yatırımcılara iyice anlatılmalı. Bunların yanı sıra yatırımcılara sunulan işlem platformlarında herhangi bir donma veya bağlantı hatası kesinlikle olmamalı.”

Finansal okuryazarlığa katkı…
Işık Menkul Değerler Pazarlama Müdürü Ece Pulaş, foreks kurumlarının yatırımcıyı bilinçlendirme eğitimleriyle, Türkiye’deki finansal okuryazarlığa da katkı yaptığını söylüyor. Pulaş, foreks kurumlarının eğitimlerinin de zorunlu hale getirilmesi gerektiğini kaydediyor. SPK’nın demo kullanımını zorunlu hale getirmesiyle ilgili de, “Demoyu herkes indiriyor zaten. Ama, kaç aydır demo kullanılıyor; bunun denetimi zor” diyor.

Yıllar itibariyle işlem hacmi (Milyar TL)
2011*           329,5
2012            2.361
2013            4.953
2014            7.693
2015/06       7.548
*31 Ağustos 2011’den itibaren.
Kaynak: Türkiye Sermaye Piyasası Birliği

Foreks işlemi yapan aracı kurum sayısı
2011    6
2012    20
2013    29
2014    35
2015/06    36    

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...