Fitch Ratings: Türk şirketleri risk altında

0
27

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings yaptığı açıklamada, EMEA bölgesinde şirketlerin durumunun olumlu olduğunu ancak makro risklerin olduğu yerde durduğunu bildirdi. Toparlanan ekonomik koşulların Avrupa’nın çoğu kesiminde şirketlerin nakit akımlarının güçlenmesine yardımcı olduğunu; ancak süregiden makro riskler ekonomik toparlanmanın gecikmesinin, düşük notlu şirketleri sert etkileyebileceğini aktardı.

Açıklamada Türk şirketlerinin kur gerilimi senaryosunda en fazla riske maruz kalabileceği ve Türk şirketlerinin döviz borçlarının yüksek olduğu ve çok fazla hedge (risklere karşı uygulamalar) edilmediği ifade edildi.
 
Fitch Ratings’ten yapılan açıklamada Avrupa’da ekonomik koşulları kademeli olarak iyileşmesinin EMEA bölgesine sermaye akışını güçlendirebileceği belirtildi.
 
Açıklamada 2015 yılında çeşitlendirilmiş imalat ve otomotiv sektörünün nakit yaratma konusunda en güçlü gelişmeyi göstereceği, öte yanda petrol ve gaz şirketlerinin düşük enerji fiyatlarının baskısını hissedeceği öngörüsünde bulunuldu.
 
EMEA bölgesi şirketlerinin kredi profillerinde asıl belirleyici unsurun sermayenin kullanılma şeklinin olduğu belirtilen açıklamada, “2015 yılında şirket birleşme ve satın almaları artış gösterebilir. Capex’in (sermaye harcamaları) durağan olmasını bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
 
Fitch açıklamasında, EMEA bölgesinde 2015 yılında telekom, medya ve teknoloji, inşaat malzemeleri, eczacılık sektörlerinde ilerideki dönemde şirket birleşme ve satın alımları görülebileceği kaydedildi.
 
Düşük büyüme, kur volatilitesi, Euro Bölgesi’nde deflasyonun devam etmesi potansiyelinin gelişmekte olan ekonomilerin şirketleri için 2015 yılında öngörülebilen riskler içerisinde olduğu dile getirilen açıklamada, EMEA bölgesinde kur gerilimi senaryosunda en fazla riskin Türk şirketlerinde olduğu vurgulandı.
 
Fitch açıklamasında gelişmekte olan piyasalarda geniş çaplı bir finansal gerilimin öngörülmediğini belirtilerek, son 10 yıl içerisinde bölgedeki şirketlerin kredi temellerini geliştirdiğini vurguladı.
 
Avrupa’daki parasal genişlemenin deflasyonun devam etme riskini azalttığını belirterek, şirketlerin buna rağmen önümüzdeki dönemde daha düşük talep, daha yüksek faiz oranları ve artan borç yükü ile karşılaşabileceği uyarısında bulundu.