“Küresel Sosyal Hareketlilik Endeksi” raporuna göre fırsat eşitliğinde kuzey Avrupa ülkeleri başı çekerken, ABD ve Çin sınıfta kaldı
Dünya Ekonomik Forumu, fırsat eşitliğinin sadece bir hak olmakla kalmayıp aynı zamanda ülke ekonomileri için de yararlı olduğuna işaret etti.
Merkezi İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan Dünya Ekonomik Forumu tarafından bu yıl ilk kez “Küresel Sosyal Hareketlilik Endeksi” başlıklı rapor yayımlandı.
Kişinin, ailesiyle karşılaştırıldığında hayatında “yukarı” veya “aşağı” yönlü değişimi tanımlayan, daha çok bireyin ailesinden daha iyi bir hayat kurabilmesi fırsatına işaret eden “sosyal hareketliliğin” ele alındığı raporda değerlendirilen 82 ülkenin hükümetine, sadece hak olduğu için değil ekonomilerine de fayda getirdiğinden fırsat eşitliğini sağlamaları tavsiye edildi.
Ülkelerin, kişilerin ekonomik statülerini yükseltmelerine yardımcı olma konusunda kuzey Avrupa ülkeleri ile Avrupa’daki diğer ülkelerden ders çıkarılabileceğine işaret edilen raporda, Çin ve ABD gibi ülkelerin de sosyal hareketliliği artırarak milyarlar kazanabileceği belirtildi.
Raporda, “Eşitsizlik kemikleşti, muhtemelen teknolojik değişimin ve yeşil dönüşüm girişimlerinin var olduğu bir çağda daha da kötüye gidecek.” ifadesi kullanıldı.
Dünya Ekonomik Forumunun raporunda 100 puan üzerinden yapılan değerlendirmede fırsat eşitliğinde 80 puandan fazla alan Danimarka, Norveç, Finlandiya, İsveç ve İzlanda ilk beşte yer alırken, ABD 27’nci, Rusya 39’uncu ve Çin 45’inci sıraya yerleşti.
Forumdan yapılan açıklamada, sosyal hareketlilikte 10 puanlık artış sağlanması durumunda bir ülkenin gayrisafi yurt içi hasılasının 2030 yılına kadar yüzde 4,4 artacağına, bunun da ülkeye yatırım gibi sosyal faydalar getireceğine işaret edildi.
Dünya Ekonomik Forumu yetkilisi Saadia Zahidi, raporda, hükümetlerin, maaşları, çalışma kalitesini ve hayat boyu öğrenme sistemini destekleme yoluyla sosyal hareketliliği artırarak en büyük ilerlemeyi kaydedebileceği sonucuna ulaşıldığını söyledi.
Zahidi, endeksi bir uyarı işareti veya kemikleşmiş fırsat eşitsizliğine yönelik eğilimlere çözüm olarak gördüğünü dile getirdi.
