Firmalara Gönüllü Strateji Danışmanlığı Sağlıyor

By Fortune Türkiye

TSKB, reel sektör yatırımlarına finansman sağlarken ölçme, hedef koyma ve geliştirme yaklaşımını entegre ettiği modellerle firmaların önce farkındalığını artırıyor. Ardından da dönüşümlerine katkı sağlıyor. TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, “Sanayi, çevre, yenilenebilir enerji, enerji ve kaynak verimliliği, uzun yıllardır destek verdiğimiz alanlar. Sürdürülebilir turizm, eğitim ve sağlık yatırımları, ulaşım ve altyapı, lojistik, kamu özel sektör projeleri ile satın alma ve birleşmelerde pek çok farklı sektöre sürdürülebilirlik kriterlerine uygun finansman olanakları sunuyoruz” diyor. – Ersan Taylan

TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası), 1950’den bu yana Türkiye’de yerli üretim ve sanayinin desteklenmesinde aktif rol oynuyor. Türkiye’nin ilk özel sermayeli kalkınma ve yatırım bankası olan TSKB, tam 75 yıldır Türkiye’nin çok yönlü kalkınması için ekonomik, çevresel, sosyal ve kültürel değer üretmeye devam ediyor. Bankanın uzun vadeli büyüme stratejisinin temelinde güçlü sermaye yeterliliği, sağlıklı aktif kalitesi ve sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu fonlama yapısı yer alıyor. TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç ile bankanın gündemindeki yeni çalışmaları konuştuk.

TSKB’nin büyüme perspektifinde öncelikli konular, alanlar nelerdir?

Uluslararası finans kuruluşlarıyla kurduğumuz sağlam ve uzun soluklu iş birlikleri sayesinde nitelikli global fonları Türkiye’deki sürdürülebilir yatırımlarla buluşturmaya devam ediyoruz. 2024 yılında yurtdışından 1,7 milyar dolarlık kaynak temin ettik. Bu kapsamda; şubat ayında, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisiyle OPEC Fund ile toplam 50 milyon euro tutarında bir kredi anlaşması imzaladık. Bu krediyle; yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, iklim değişikliğine uyum, çevreye duyarlı ekipman üretimi ve döngüsel ekonomi yatırımlarını desteklemeyi hedefliyoruz. Yılın ikinci çeyreğinde, Avusturya Kalkınma Bankası’yla 25 milyon euro tutarında bir anlaşma imzaladık. Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarının finansmanında kullanılması amaçlanan ve 8 yıl vadeli sağlanan bu kredi TSKB ve OeEB arasında imzalanan üçüncü anlaşma olma özelliği taşıyor. Asya Altyapı Yatırım Bankası ile 200 milyon dolar tutarında bir anlaşma imzaladık. T.C Hazine ve Maliye Bakanlığı ile imzaladığımız çok yıllık yatırım programının ilk kredisi olma özelliğini taşıyan bu kaynakla, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum kapsamında yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, iklim endüstrileri ve dijital altyapı gibi alanlardaki özel sektör projelerini desteklemeyi hedefliyoruz. Son olarak, EBRD ile gerçekleştirdiğimiz 75 milyon euro tutarındaki anlaşma kapsamında sağlanan kaynağın en az yüzde 15’i genç istihdamına, en az yüzde 15’i ise 6 Şubat depremlerinden etkilenen bölgelerdeki firmaların desteklenmesine ayrılacak. Fonlama yapımızı, yılın ikinci yarısında da yeni kaynaklarla zenginleştirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca Bankamızın halihazırda, ağırlıklı iklim ve çevre konuları ile ilgili henüz çekişi yapılmamış, 1 milyar dolara yakın kalkınma finansmanı kurumlarından temin ettiği fonlaması mevcut. Bu kaynaklarımızın yüzde 94’ü Hazine ve Maliye Bakanlığı garantili fonlardan oluşurken ağırlıklı iklim ve çevre odaklı temalardaki kaynaklarımız uzun vadeli SKA bağlantılı hedeflerimizi destekliyor. 2030’a kadar 10 milyar dolar SKA bağlantılı kredi kullandırma hedefimiz bulunuyor. 2025’in ilk çeyreği itibarıyla, bu hedefimizin yüzde 52’sini tamamlamış bulunuyoruz.

2025 ilk çeyreğini baz alarak bankanızın ekonomiye, reel sektöre sağladığı kaynak miktarında ne kadarlık bir artış oldu?

 Kalkınma ve yatırım bankacılığı sektöründe, aktif büyüklük açısından yüzde 11’lik bir paya sahip olan Bankamız, 2024’te kur etkisinden arındırılmış yüzde 11,6 oranında bir büyüme sağladı. Bankamızın 2025 yılı büyüme hedefleri doğrultusunda, yılın ilk çeyreğinde yaklaşık 650 milyon dolarlık yeni uzun vadeli nakdi kredi kullandırarak, kurdan arındırılmış bazda yüzde 5,4 oranında büyüme sağladık. Böylelikle, toplam kredilerimiz 190,2 milyar TL’ye ulaşırken Bankamızın aktif büyüklüğü 265,6 milyar TL’ye yükseldi. Ağırlıklı yatırım kredilerinden oluşan toplam kredi portföyümüzün aktifler içindeki oranı %73 oldu. Ağırlıklı yabancı para cinsinden kredilerden oluşan portföyümüzü 2025’te geçen yıla benzer şekilde, kurdan arındırılmış bazda çift haneli oranda büyütmeyi hedefliyoruz. 2025’te kaynak temalarımız ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerimiz doğrultusunda, deprem bölgelerinin yeniden inşası, yenilenebilir enerji projeleri, teknolojiye erişimi kolaylaştıran projeler, enerji verimliliği ve üretim kapasitesini artıran yatırım temalarına destek vermeye devam ediyoruz.

Kredi portföyünüzde hangi alanlar, sektörler ne kadarlık pay alıyor?

Sürdürülebilir kalkınma amaçlarını destekleyen kredi portföyümüz, Türkiye’nin stratejik öncelikleriyle uyumlu sektörlere yoğunlaşıyor. 2024 yıl sonu itibarıyla sektörel dağılımda en yüksek payı yüzde 32,5 ile elektrik üretim sektörünün aldığını görüyoruz. Bu kredilerin yüzde 30’unu yenilenebilir enerji projeleri oluşturuyor. Bunu sırasıyla metal ve makine (Yüzde 8,8), finans (Yüzde 8,8), lojistik (Yüzde 6,6), elektrik/gaz dağıtım (Yüzde 6,2), sağlık (Yüzde 5,4), turizm (Yüzde 4,9), kimya & plastik (Yüzde 4,5), inşaat & inşaat malzemeleri (Yüzde 4,0), tekstil (Yüzde 4,0), gıda ve içecek (Yüzde 2,7) ve kâğıt ve orman ürünleri (Yüzde 2,4) sektörleri takip ediyor. Kalan yüzde 9,5’lik kısım ise konut dışı gayrimenkul, otomotiv, teknoloji, holding ve diğer kredilerden oluşuyor. Bu dağılım, Bankamızın düşük karbonlu ekonomiye geçiş, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, döngüsel ekonomi, iklim endüstrileri ve afet sonrası yeniden yapılanma gibi tematik alanlara verdiği özel önemi ortaya koyuyor. Bugün kredi portföyümüzün yüzde 93’ü Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) ile bağlantılı kredilerden oluşurken, iklim ve çevre odaklı SKA bağlantılı kredilerin oranı da yaklaşık yüzde 60 seviyesinde yer alıyor. 2030’a kadar 10 milyar ABD doları SKA bağlantılı kredi kullandırma hedefimiz bulunuyor. 2025 yılının ilk çeyreği itibarıyla, bu hedefimizin yüzde 52’sini tamamlamış bulunuyoruz.

Finansman dışında şirketlere sunduğunuz destekler nelerdir?

Türkiye’de sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen ve ilk çevresel sosyal etki ölçümünü bundan 40 yıl önce uygulamaya koyan bir kurumuz. Bugün de iklim değişikliğine karşı yürütülen mücadeledeki aktif rolümüzle ülkemizin düşük karbon ekonomisine dayalı bir sanayiye geçişine katkıda bulunmak üzere stratejik yol haritamızda ilerliyoruz. Sürdürülebilir büyüme, şirketlerin uzun vadeli değer yaratma yolculuğunda stratejik bir yere sahip. Bildiğiniz gibi Net Sıfır Emisyon yönünde taahhütler veriliyor, Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi düzenlemelerle tüm dünyada yeşil ekonomik dönüşüm hız kazanıyor. TSKB olarak bu dönüşümde paydaşlarımızın en yetkin iş ortağı konumundayız. İş ortaklarımızı sürdürülebilir büyüme yolculuklarında akıllı finansman modellerimizle desteklerken, dönüşüm süreçlerine danışmanlık hizmetlerimizle de katkı vermeye devam ediyoruz. Ekonomik Araştırmalar, Finansal ve Teknik Danışmanlık alanlarında yetkin bir kadroya sahibiz. TSKB Danışmanlık Hizmetleri çatısı altında paydaşlarımızın sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm süreçlerine rehberlik ediyoruz. Bankamızın güçlü kalkınma ve yatırım bankacılığı mirasını taşıyan TSKB Danışmanlık Hizmetleri, özel sektörün ve kamu kurumlarının sürdürülebilirlik odaklı stratejiler geliştirmesine iktisadi, mali ve mühendislik alanlarında katkıda bulunuyor. TSKB Danışmanlık Hizmetleri, geniş hizmet portföyü, butik hizmet anlayışı ve derin sektörel bilgisiyle paydaşlarına özel çözümler sunmaya her zaman daha iyisini yapma anlayışıyla devam edecek.

Yeni projelerinizden söz eder misiniz?

Dinamik iş modelimiz ve uzman ekiplerimizle uluslararası gelişmeler, ulusal ihtiyaç ve gündemleri yakından takip ediyoruz. Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği gibi yatırım alanlarına ek olarak döngüsel ekonomi ile depremden etkilenen bölgelerin sürdürülebilirlik prensipleriyle yeniden ayağa kalkmasına destek olacak yeni temalar geliştiriyoruz. Bu esnada kapsayıcılık ilkeleri de her zaman odağımızda yer alıyor. Danışmanlık hizmetlerimiz tarafında ise kurumların ve günümüz iş ekosisteminin beklenti ve ihtiyaçlarını inceleyip, paydaşlarımızın sürdürülebilir büyüme yolculuğunda sadece iktisadi, mal ve mühendislik eksenli değil, çevresel ve sosyal konuları da bütüncül bir yaklaşımla ele alıyoruz. Kalkınma bankacılığının yenilikçi, proaktif ve öncü reflekslerini sunduğumuz danışmanlık hizmetlerine taşıyor, paydaşlarımız için fark yaratan katma değerli çözümler sunuyoruz. Günümüzde bankacılık sektöründe yetenek çekmenin ve de tutmanın zorlaştığı bir dönem olarak görülüyor.

Siz bu sorunu aşmak için neler yapıyorsunuz?

Bankacılık sektörü gelişen teknolojiye ve dünyada yaşanan önemli değişimlere en hızlı uyum sağlayabilen sektörlerin başında geliyor. Sektörümüzde kullanılan teknolojik alt yapı, geliştirilen yenilikçi ürünler ve müşteri beklentileri bu değişim sürecinin ayrılmaz bir parçası. Bugünün hızlı değişen dünyasında, sürdürülebilir başarıyı sağlayabilmek için çalışan kadrolarının yetkinliklerini de bu değişimle uyumlu hale getirebilmek gerekiyor. Böylesine hareketli ve dinamik bir ortamda, yetenekleri çekmenin ve değer yaratabilen sürdürülebilir ekipler kurmanın yolunun her şeyden önce insan odaklılıktan geçtiğine inanıyorum. Değerlerimize sahip çıkarken günün koşullarına uyum sağlayarak güncel teknolojiyi kullanmanın, esnek çalışma modellerinden yararlanarak iş yaşam dengesini gözetmenin, çalışanların kariyer ve gelişim beklentilerini karşılayacak aksiyonlar almanın da fark yarattığını söyleyebilirim. TSKB’de çalışma arkadaşlarımızın teknik uzmanlıklarında derinleşebilmeleri ve çağın gerektirdiği yetkinliklerde gelişmeye devam edebilmeleri için çeşitli kaynaklardan eğitim ve gelişim faaliyetlerine yatırım yapıyoruz. Teknik uzmanlıkta derinleşmenin yanı sıra yönetici ve üstü kadrolarda teknik bilgi ve uzmanlığı ödüllendirmeye yönelik yönetsel ve teknik kariyer yolları bulunuyor. Ek olarak, yatay kariyer yolu modeliyle çalışanlara kariyer seçenekleri sunuyoruz. Çalışma arkadaşlarımızın gelişimlerinin yanı sıra çalışan esenliğini zihinsel ve fiziksel boyutta desteklemek de bizler için önem arz ediyor.

Son olarak, bankanızın sürdürülebilirlik yaklaşımını nasıl özetlersiniz?

Sürdürülebilir bankacılık alanında ortaya koyduğumuz çalışmalarla uzun yıllardır Türk bankacılık sektörüne emsal teşkil eden projelerle sektörümüzün dönüşümünde yol gösterici bir rol oynuyoruz. Yatırım kredilerimizde çevresel ve sosyal risk yönetim sistemini ilk kez kuran bir finansal kuruluş olarak, bugün Sürdürülebilirlik Yönetim Sistemi dediğimiz yapı ile yatırımların çevresel ve sosyal risklerini, emisyonlarını ve iklim risklerini değerlendiriyoruz. 2024’te önemli bir adım atarak TSKB İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Yönetimi Müdürlüğünü kurduk. Bize önemli güç katan bu yapı, her kredi dosyasının uzun vadeli hedef ve taahhütlere etkisini hesaplayarak gerekli incelemenin yapılmasını desteklerken orta ve uzun vadeli yeni hedefler geliştirmemizi ve bu hedeflerdeki pozisyonumuzun etkin yönetimini sağlıyor. 2024 yılı ocak ayında güncellediğimiz politikamızla kömür finansmanından 2035 yılına kadar çıkacağımızı taahhütlerimize ekledik. Geliştirdiğimiz İklim Riskleri Değerlendirme Aracı (IRDA) ile portföyümüzü aylık olarak takip ediyor, yatırıma konu projeleri çevresel ve sosyal riskleri yanında fiziksel ve geçiş riskleri kapsamında da değerlendiriyoruz. Ayrıca, 2021’den beri orta-uzun vadeli finansman hedefleri belirleyerek stratejimizle uyumlu yol haritası oluşturuyoruz. 2030 yılına kadar 10 milyar dolar tutarında Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile bağlantılı finansman hedefi belirledik. 2024’te, bu hedefimize ek olarak 2030 yılına kadar 4 milyar dolar iklim finansmanı hedefimizi açıkladık. Bu yıl ise 2026 sonuna kadar sosyal kalkınma odaklı SKA bağlantılı 600 milyon dolar finansman hedefi belirledik.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...