FinTech yatırımları 2016’da yüzde 175 arttı

0
32

“Türkiye FinTech Ekosistemi” raporuna göre FinTech yatırımlarının miktarı 2016’da bir önceki yıla göre yüzde 175 büyüyerek 29 milyon dolara ulaştı.

Deloitte, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) ve FinTech İstanbul iş birliği ile “Türkiye FinTech Ekosistemi” raporunu yayımladı.

Raporda Türkiye’de 2012 yılında 4,6 milyon dolar olan FinTech yatırımlarının miktarının 2016 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 175 artarak 29 milyon dolara ulaştığı belirtildi.

Girişim sermayeleri ve melek yatırım ağlarının son 4 yılda (2012-2016) ülkedeki FinTech girişimlerine toplam 53,2 milyon dolarlık yatırım yaptığı ifade edilen raporda, “Türkiye’de FinTech pazarı, 200’ün üzerinde şirketle halihazırda yaklaşık 15 milyar dolar büyüklüğe sahip. Söz konusu hızlı büyüme ve gelişime rağmen, Türkiye’de nispeten yeni olan finansal teknolojiler alanı henüz yeterli büyüklüğüne ulaşmadı. Bu durum bir yandan, FinTech alanındaki yüksek potansiyele de işaret ediyor.” değerlendirmesi yapıldı.

Raporda yenilikçilik, müşterilere yakınlık, inovasyon, uzmanlık, regülasyonlar, devlet teşvikleri ve yabancı sermayeli girişimler gibi FinTech pazarının büyümesinde etkili olan faktörler konusunda ülkenin henüz mükemmel bir seviyede olmasa da gelişmekte olan bir ekonomi için olumlu ve umut veren bir görünüm sergilediği ifade ediliyor.

Deloitte raporuna göre, hem küresel hem de yerel boyuttaki ekonomik ve politik dalgalanmalara rağmen sağlam kalabilen Türkiye finans sektörü ve bankacılık sistemi, FinTech sektörünün gelişiminde ana itici kuvvet rolünü üstleniyor. 

Raporda aynı zamanda; İstanbul Finans Merkezi vizyonu çerçevesinde daha da güçlenme yolunda olan finans ve bankacılık sektörünün yanı sıra, ülkedeki genç ve dinamik iş gücü ile özellikle teknoloji, finans ve bankacılık sektörlerindeki yetenekli insan kaynağının da FinTech ekosisteminin son yıllardaki hızlı büyümesinde etkili olduğu tespit ediliyor. 
 
Yatırım çeken ve gelişime açık alanlar
Raporda ödemeler, mobil bankacılık, varlık yönetimi, borç verme, InsurTech (sigortacılık), sermaye piyasaları (finansal modelleme ve analiz yazılımları), kitlesel fonlama (crowdfunding) ve Blockchain-bitcoin’in dünyada yatırım çeken öncelikli alanlar olduğu vurgulandı.

Türkiye’de ise B2B (Business to Business – Firmalar arası) ve B2C (Business to Consumer – İşletmeden Tüketiciye) alanlarında genellikle ödemelerin, mobil bankacılık, varlık yönetimi, sermaye piyasaları ve dijital para birimi alanlarının daha fazla öne çıktığı ifade edilen raporda, şunlar kaydedildi:

“Türkiye’de FinTech ekosistemi oyuncularının daha çok ön ödemeli kartlar, cüzdan uygulamaları, ödeme takibi, offline ödeme, para transferi, indirim ve sadakat kartları ile bütçe yönetimi, tahsilat, POS yönetimi, ön muhasebe, VPOS, yazarkasa, bankacılık yazılımları ve kredi skorlama gibi alanlarda faaliyet gösterdiği görülüyor. Türkiye’deki FinTech ekosistemi hızla büyüyor ve bu alandaki yatırımların da artması bekleniyor. Ülkemizdeki güçlü finans sektörü ve bankacılık sisteminin, İstanbul’un uluslararası bir finans merkezi olma vizyonunun ve bankaların FinTech start-up’larına karşı destekleyici tavırlarının, beklenen ve yaşanacak olan bu büyümede çok önemli bir rol oynayacağına işaret ediliyor.

Bulut tabanlı temassız ödemeler, lokasyon bazlı ödemeler, giyilebilir teknolojiler ve nesnelerin interneti kavramlarının geleceğin dünyasında daha sık yer alacağından yola çıkılarak; FinTech’in önemini ve ekosistemin genişliğini önümüzdeki yıllarda birkaç kat daha artıracağı tahmin ediliyor. Bu olumlu tablo bir bütün olarak değerlendirildiğinde de Türkiye’deki FinTech sektörünün yılda ortalama yüzde 14’lük büyüme oranıyla gelişmeyi sürdürebileceğine ve ülkenin jeopolitik avantajının da kullanılması sayesinde yakın bir gelecekte bölgesel bir finansal teknolojiler merkezi haline dönüşebileceğine işaret ediliyor.”

“FinTech alanında büyük bir avantaja sahibiz”
“Türkiye FinTech Ekosistemi” raporunu değerlendiren Deloitte Türkiye Risk Danışmanlığı Ortağı Cüneyt Kırlar, “Teknolojinin uzun süredir finans dünyasının kalbinde yer almasıyla birlikte, son yıllarda finansal teknolojilerin rüzgârı daha hızlı esiyor ve bu etki hem küresel düzlemde hem de Türkiye özelinde çok ciddi biçimde hissediliyor. Türkiye FinTech ekosistemi ülkemizdeki güçlü bankacılık sisteminin de desteği sayesinde, yeni girişimler ve yatırımcılarla her geçen gün artan bir hızla büyüyor.” ifadelerini kullandı.

Bankalararası Kart Merkezi Genel Müdürü Soner Canko ise Türkiye’nin genç nüfusu, coğrafi konumu, dinamik girişimcilik kaynağı ve güçlü finans sektörü ile FinTech alanında büyük bir avantaja sahip olduğunu vurguladı.
Bu özellikleriyle Türkiye’nin son yıllarda yaptığı atılımı daha da ileri taşıyarak, FinTech girişimleri için ideal ülkelerden biri haline geleceğini belirten Canko, “Ülkemizin yatırımcıların daha çok ilgisini çeken, dünya markası FinTech şirketlerinin yer aldığı bir ekosisteme kavuşacağına inanıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Rapora katkı sunan FinTech İstanbul Kurucu Ortağı Prof. Dr. Selim Yazıcı da “Kartlı ödeme sistemlerinin yaygınlaşması ve mobil teknolojilerin yoğun biçimde kullanımı, ülkemizde FinTech start-up’larına ciddi fırsatlar sağlamaya başladı. Bu durum, ülkemizin uzun vadede FinTech konusunda önemli bir yere sahip olacağının da öncü göstergesidir.” açıklamasında bulundu.