Finans Liderleri İş Dünyasına Reconnect Çağrısı Yaptı

    0
    70

    DataExpert ve Fortune Türkiye iş birliğiyle hazırlanan Türkiye’nin Finans Liderleri Zirvesi CFO Summit 2020, Türk iş dünyasının liderlerini ağırladı. 

    ŞULE LALELİ

    Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin CFO’larının bir araya geldiği CFO Summit 2020, DataExpert ve Fortune Türkiye iş birliğiyle Turkcell ve Albaraka Türk sponsorluğunda 17 Kasım’da Hilton İstanbul Bomonti’de hibrit olarak düzenlendi. Hem dijital platformda hem de fiziki ortamda gerçekleşen CFO Summit böylece bir ilki de gerçekleştirdi. ‘Reconnect’ ana temasıyla gerçekleşen zirvenin odağındaki soru, salgının iş dünyasını nasıl değiştirdiği oldu. Salgınla birlikte zorlu geçen 2020 yılının değerlendirmesi yapıldı ve sektörel öngörüler paylaşıldı. CFO Summit 2020 Program açılışını Fortune Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Şule Laleli yaptı. “Finans dünyasının ve kuruluşlarının güçlü, istikrarlı CFO’lara her zamankinden daha fazla ihtiyaçları var. İşletmeleri istikrara kavuşturmak ve iyileştirmek için CFO’lar artık “Eğriyi düzleştirmek” konusunda yönetim kurullarına ve ekiplerine liderlik ediyor” dedi.

    Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Türkiye Direktörü Arvid Tuerkner

    Açılış konuşmasını yapan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Türkiye Direktörü Arvid Tuerkner, “Bu dönemde fikir alışverişi, beyin fırtınaları çok önem taşıyor. Efektif bir platform olan CFO Zirvesi bunları sağlayan bir alan oluyor” dedi. Krizin ortadan kalkması için bir arada çalışmanın önemine vurgu yapan Tuerkner, “Bu sayede ancak duruma özel çözümler bulabiliriz. Bütün paydaşların bir araya gelerek bunlar üzerinde çalışmaları ve çözümler bulmaları gerekiyor. Bu doğrultuda daha fazla fırsatlar ortaya çıkarabilmek için bizimle iletişime geçin. Önümüzdeki dönemde daha küçük iş programları oluşturulması için çalışmalara başladık. Özellikle KOBİ’lere sunacağımız danışmanlık hizmetiyle onlara çok önemli katkılar sunmaya hazırız” dedi.  

    Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Melikşah Utku

    ‘Bankacılıkta yeni normal’ üzerine konuşan Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Melikşah Utku da, “Albaraka Türk olarak, sahip olduğumuz ekosistem ile yeni nesil bankacılık hedefiyle pek çok yeni hizmet ve uygulamaları hayata geçirmeye devam ediyoruz. Bankacılık sektöründe, fintechler ve üçüncü partilerle iş birlikleri geleceğin rotasını çizecek. Biz de Albaraka Türk olarak bu farkındalıkla, insha Ventures çatısı altında fintechler ile iş birliği yapıyor ve ilklerin bankası olmaya devam ediyoruz’’ dedi.

    PAYCELL BİR DÜNYA MARKASI OLACAK

    Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan

    Telekom sektörünün stratejik önemine vurgu yapan Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan ise; salgın döneminde toplam internet trafiğinde yüzde 50’lik, sabit şebekede ise yüzde 110’luk artış olduğunu söyledi. Altyapı yatırımlarının devam ettiğini belirten Erkan, “Dünyanın en iyi internet altyapılarından birine sahip olmamız sayesinde bu süreçte herkes için kritik hale gelen iletişim ihtiyacını karşılamaktan dolayı mutluyuz” dedi. Tüm dünyada ödeme sistemlerinin ve finansal araçların dijitalleşmesiyle tüketici alışkanlıklarının da değiştiğini ve Turkcell olarak tech-fin yatırımlarına ağırlık verdiklerini ifade eden Erkan, “Pandemi sürecinin başlangıcı diyebileceğimiz mart ayında ülkemizde gerçekleşen temassız ödeme adedi geçen yıla kıyasla 3 kat artış gösterdi” dedi. Erkan sözlerine şöyle devam etti: “Paycell’in tüm ürünlerinin aktif müşteri sayısı 2020 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla 4,6 milyon olarak gerçekleşti. Bu dönemde toplam işlem hacmi 2,2 milyar TL olarak gerçekleşen Paycell’in grup dışı gelir büyümesi yıllık bazda yüzde 85’lik artış gösterdi. 2020’nin üçüncü çeyreğinde 11 bin üye iş yerinde kullanılan Paycell ile maliyet ve verimlilik avantajları sağlayan mevzuatlara uygun ve Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvuruda bulunan ilk Android POS cihazı Paycell Android POS’u da müşterilerimizin kullanımına sunduk. Paycell’in büyümesinde yakaladığımız ivme, bir dünya markası olması yönündeki hedefimize olan inancımızı daha da artırdı. Paycell’in Türkiye’den çıkacak bir sonraki unicorn marka olacağına inanıyoruz.”

    1. PANEL: Küresel Resesyon ve Sürdürülebilir Büyüme İkilemi Kıskacında Türk Ekonomisi ve Şirketlerimiz

     Fortune Türkiye ve Data Expert işbirliğinde gerçekleştirilen CFO Summit kapsamında “Küresel Resesyon ve Sürdürülebilir Büyüme İkilemi Kıskacında Türk Ekonomisi ve Şirketlerimiz” başlıklı bir panel düzenlendi. Moderatörlüğünü STFA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Nas’ın yaptığı panele Kale Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, IC Holding CEO’su Murad Bayar ve Yıldırım Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım katıldı. Olağanüstü dönemlerden geçtiğimizi belirterek sözlerine başlayan Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, “Tüm ekonomilerde, sektörlerde iş yapma pratiğimiz değişti. Artık finansal önlemler kadar finansal olmayan yani dijitalleşme, sosyal politikalar, sürdürülebilirlik politikaları hayati bir öneme sahip. Artık bu değişimlere adapte olabilenler ayakta kalabilecek” dedi.

    Ekonominin nasıl düzeleceğinin tüm dünyanın ortak bir sorunu olduğunu belirten Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir ise “Ne olursa olsun ekonominin çarkları yeniden dönmeye başladı. Ancak küresel ekonominin kuralları değişti. Dinamik ihracatçılarımız oyunun bu yeni kurallarına uyum sağlama yeteneğine sahipler. Bu noktada Türkiye’nin çok büyük avantajları olduğunu düşünüyorum. Tedarik üssü, üretim üssü olma konusunda avantajlarımızı artık fırsata çevirmenin zamanı geldi” dedi.  

    Yıldırım Holding İcra Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım ise “Bana göre COVID-19 dünyada bir çağı kapatıp yeni bir çağ açtı. Bu çağın da en büyük önceliği dijitalizasyon ve medikal dünyasında yani biyoteknolojiler oldu. Bizim bu iki sektöre kucak açmamız lazım. ABD’nin Çin’e karşı başlatmış olduğu ekonomik savaş dünyada Türkiye’yi Mısır’ı ve Fas’ı hem üretim alanı hem de lojistik olarak ön plana çıkarıyor. Bizim ne yapıp ne edip ABD ve Avrupa ile tekrar ilişkilerimizi iyi bir seviyeye getirmemiz lazım. Ancak bu şekilde pastadan pay alabiliriz” dedi. Panelin ilk turunda dünyada ortaya çıkan yeni gelişmeler kapsamında Türkiye ekonomisinin, reel sektörünün hem mevcut sorunları çözmede hem de pandemiyle küresel ekonomi ve iş yapış modelinin yeniden düzenlendiği bir süreçte nasıl bir çizgi benimsemesi gerektiğine dair fikirler beyan edildi, ayrıca önümüzdeki yıl için kritik önemdeki enflasyon, faiz, kur öngörüleri ortaya konuldu.

    Kale Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, gereğinden fazla krediye dayalı büyümenin sakıncalarına dikkat çekerken, teşvik politikalarının da yararlı olmakla beraber odaklı ve net olmaması halinde risklerin daha ağır basabileceğine işaret etti. Katma değerli üretimle ekonominin ivme kazanacağını bunun da ancak daha derli toplu ve odaklı Ar-Ge teşvikleriyle gerçekleşebileceğini kaydetti. Nitelikli insan gücüne vurgu yapan Kale Grup CEO’su Okyay, kapasite artırmaktan çok bilinçli yatırımın önemine dikkat çekti, doğru alanlara yatırım yapılması gerektiğinin altını çizdi. Dünyada ortaya çıkan yeni koşullarda geri plana düşmemek için teknoloji transferinin hızlandırılması, uluslararası standartlara uyum sağlanmasının önemini vurguladı. Türkiye ekonomisinin büyüme motorunun inşaat olduğu, bu sektörün ise verimliliği düşürdüğüne dair eleştirilere maruz kaldığı yönündeki soruyu cevaplayan Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, artık dünyada her işi yaparım döneminin geride kaldığını, Türkiye’nin turizm, tarım ve müteahhitlik gibi güçlü alanlara odaklanması gerektiğini kaydetti. Türkiye’nin rakiplerine göre daha nitelikli işgücü ve iş yapış tarzıyla müteahhitlik projelerinde dünyada ivme yakaladığını ifade eden Özdemir, sektörün özellikle de nüfusun hızla arttığı Afrika’ya açılmasının öneminden söz etti. Özdemir, yeni dönemde enerji verimliliği ve yeşil ajandaya da daha çok önem verilmesi gerektiğini vurguladı.

    IC Holding CEO’su Murad Bayar ise, kamu-özel sektör işbirliğiyle gerçekleştirilen projelerin eksi ve artı yönlerine değindi. Bu modelin aslında başarılı olduğunu ama sonradan sorunlar çıktığını, kamunun yükünün arttığını ve fazla risk aldığını ifade eden Bayar, bu tür projelerde öngörülebilirliğin önemine vurgu yaptı. Yine de kamu-özel sektör işbirliği modelinin başarılı olduğunu kaydeden Murad Bayar, bu projelerin hem yatırım hem de işletmeciliğini bir arada değerlendirilip, yürütüldüğü bütüncül bir yaklaşımla önemli bir deneyim sunduğunu kaydetti. Bu modelin yatırımların daha doğru değerlendirilmesine yardımcı olduğunu söyleyen Bayar, bu modele dayanan projelerde yatırımın geri dönüşü için bazen 25 yıl beklendiğini bundan dolayı da işletme yönünün de ele alındığı daha kapsamlı değerlendirmeler yapıldığını belirtti. Bayar Türkiye’ye bakıldığında, kamu-özel işbirliği modelinin kısa vadede zorlukları olduğunu ama doğru projede finansman bulunabileceğini de sözlerine ekledi. Panelin ikinci turunda ise, pandemiyle yeniden organize olan küresel ekonominin dijitalleşme, yapay zeka, yeşil ajanda gibi parametreleri doğrultusunda 2021’de neler yapılabileceğinin yanı sıra Türkiye’nin yakıcı sorunları olan enflasyon, kur, faiz tahminleri de ortaya konuldu. Reel sektörün güçlenmesi için stratejik ortaklıkların önemine de değinen Yüksel Yıldırım, rakip şirketlerin gerektiğinde ortak hareket edebileceğini ifade etti. Türkiye’de bu anlayışın geliştirilmesi gerektiğini, bu konuda Koç Grubu’nun en başarılı örnek olduğuna dikkat çekti. Yüksel Yıldırım 2021 yılı enflasyon-kur-faiz beklentilerini ise yüzde 10-12 aralığında bir enflasyon oranı, bunun 2-3 puan üstü faiz, en iyi tahminle 8 lira civarında dolar ve 9-10 lira bandında da euro olarak tahmin etti. IC Holding Başkanı Murad Bayar ise, enflasyonun en önemli sorun olduğunu, dünyada gelişen pazarlarda enflasyon ortalaması yüzde 4-4,5 iken Türkiye’de bu oranın yüzde 10-12 olarak seyrettiğini belirtti. Enflasyonun düşürülmesi halinde hem kurun hem de faizin kontrol altına alınabileceğini belirtti.  Zeynep Bodur Okyay ise, COVID-19 etkisiyle son 8 ayda dijitalleşmenin arttığını, pandeminin bir resetleme dönemi olduğunu belirtti.  Okyay, yeni dönemde Türkiye’nin hem mevcut sorunları çözmesi bir yandan da reel sektörü dönüştürmesi gerektiğini kaydetti. Şirketleri daha verimli kılmanın önemine dikkat çekerek, büyümenin inovasyondan kaynaklanacağını, dolayısıyla bu konuya ciddi efor sarf edilmesi gerektiğini vurguladı.

    Stratejik Risk Yönetimine Global Bakış ve Krize Hazır Olmak

    Shell Finanstan Sorumlu Global Başkan Yardımcısı Philip Sanderson

    Öğleden sonraki oturumlar Shell Finanstan Sorumlu Global Başkan Yardımcısı Philip Sanderson’un konuşmasıyla başladı. Sanderson, ‘Stratejik Risk Yönetimine Global Bakış ve Krize Hazır Olmak” başlıklı konuşmasında; uzun vadede tüm risklerin değerlendirilmesi gerektiğini belirten Sanderson, Türkiye, Pakistan ve Çin gibi geniş ölçekte uygulamalar yapılan ülkelerdeki döviz kuru ve faiz oranındaki değişimler gibi kısa vadeli risklerin de yönetiminin önemine değindi. Çok uluslu bir yapıya sahip olmanın yarattığı portföy etkisinin Shell için risk yönetiminde büyük bir yardımcı etken olduğunu vurguladı. 

    ICBC Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Xiangyang Gao

    ICBC Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Xiangyang Gao bankacılık sektörünün geleceğine ışık tutan konuşmasında “Esneklik ve uyum sağlama ihtiyacı hiçbir zaman bu kadar acil olmamıştı. Dijitalleşme ve Dördüncü Sanayi Devrimi gibi hepimizin bildiği kavramlar bir süredir tümüyle gündemimizde yer alıyor. Şimdi değişimi ve dönüşümü hızlandırmanın tam zamanı. Finans sektörünün de bu dönüşümde ön sıralarda yer aldığını söyleyebiliriz.” dedi.

    2. PANEL: CovId-19 Sonrası Strateji ve Risk Yönetimi 

     günün ikinci paneli EY Ülke Başkanı Metin Canoğulları’nın moderatörlüğünde gerçekleşti. Borusan Otomotiv CEO’su Hakan Tiftik, İGA CEO’su Hüseyin Kadri Samsunlu, Alarko Holding Genel Müdürü Ümit Nuri Yıldız, Esin Avukatlık Partneri Yalın Akmenek konuşmalarını yaptı. COVID-19 Sonrası Strateji ve Risk Yönetimi başlığında gerçekleşen panelde 2020 yılının nasıl yönetildiği ve özellikle Pandemi döneminde hangi tedbirlerin alındığı öne çıktı. Borusan Otomotiv CEO’su Hakan Tiftik, 13 Mart’tan itibaren evden çalışmaya başlayan ilk şirketlerden biri olduklarını söyledi ve önceliklerinin çalışanların sağlığı olduğunu belirtti. Bu konuda her türlü tedbiri aldıklarını aktardı. Tiftik; Borusan Otomotiv Grubu’nun dijital dönüşüme öncülük etme vizyonu doğrultusunda organizasyon yapısını geliştirmeye odaklı stratejiler yürüttüklerine değindi. Dijitalleşmenin iş hayatını geri dönülmez bir şekilde değiştirdiğini ve müşteri beklentilerinin bu çerçevede tüm sistemleri dönüşmek zorunda bıraktığını söyledi ve “Borusan Otomotiv bu alanda da öncülüğü üstlenerek, sektörel sorumluluğunu yerine getirdi” dedi. İGA CEO’su Hüseyin Kadri Samsunlu ise Pandemi döneminde özellikle Agile Dönüşüm ile  iş süreçlerini adapte ettiklerini söyledi. Samsunlu, “Teknolojisi ve sunduğu üst düzey yolcu deneyiminin yanı sıra Covid-19 salgını süresince aldığı sağlık önlemleriyle İstanbul Havalimanı, (Airport Health Accrediation) programı kapsamında verilen sertifikayı alan dünyadaki ilk havalimanı” dedi. Alarko Holding Genel Müdürü Ümit Nuri Yıldız ise Alarko Holding’in 2020 yılı içinde sürdürülebilir enerji üretim tesislerinin portföyünü çeşitlendirmek ve geliştirmek üzerine stratejilerle ilerlediğini ifade etti. Esin Avukatlık Ortaklarından Yalın Akmenek ise COVID-19 salgınının şirketlerin finansal sonuçlarına muhtemel etkilerinin değerlendirildiği çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Ayrıca COVID-19 salgınının şirket faaliyetlerine mevcut ve muhtemel etkisinin iyi analiz edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Akmenek Pandemi döneminin şirketlerin ‘adaptasyon’ konusunda çok önemli adımlar attıkları bir dönem olduğunu söyledi.

    3. PANEL: Dayanıklılığı Artırmak

    Günün son oturumu “Dayanıklılığı Artırmak” başlığı altında gerçekleşti. Ali Fuat Erbil’in moderasyonunda, OPET CFO’su Didem Kaman, EY Türkiye Danışmanlık Lideri Gökhan Gümüşlü, C2FO Türkiye Direktörü Serden Keçecioğlu, Assan Alüminyum CFO’su Zeynep Sarsan konuşmalarını yaptı. Erbil, panelistlere 2020 yılında hangi çalışmaları ve stratejileri hayata geçirdiklerini ve ayrıca gelecek dönem için hangi stratejik kararlarla ilerlediklerini sordu. İlk sözü Opet CFO’su Didem Kaman aldı ve konuyla ilgili olarak hızlı büyümesini sürdüren OPET Petrolcülük’ün, perakende satışlar, ticari ve endüstriyel yakıtlar, madeni yağlar, depolama ve uluslararası ticaret konularında faaliyet gösterdiğini söyledi ve Opet’in kur ve fiyat hareketlerine karşı geliştirilen etkin risk politikaları çerçevesinde güçlü finansal sonuçlar alması için çalıştıklarını söyledi. EY Türkiye Danışmanlık Lideri Gökhan Gümüşlü ise “Koronavirüs küresel ekonominin şimdiye kadar deneyimlediği hiçbir krize benzemiyor” dedi ve toparlanmanın finansmanında, organizasyonunda ve bu sürecin yönetiminde yeni fikirlere, yenilikçi yöntemlere her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğuna değindi. Gümüşlü, “Kısa vadede Covid-19 bizi uzaktan erişime dayalı iş ve yaşam modellerine zorladı. Bu süreçte bazı sektörler ve iş modellerinin başarma potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu gördük. İş dünyası, salgını kontrol altına almaya çalıştığımız kısa vadede adapte olmak, salgının ekonomik etkilerinin ağırlaşacağı orta ve uzun vadede dönüşmek zorunda” dedi. C2FO Türkiye Direktörü Serden Keçecioğlu da konuyla ilgili olarak salgınla beraber önem kazanan dijitalleşme süreçlerinin altını çizdi. Bu sürecin erken adımları olarak, Türkiye’de birçok firmanın satışlarını e-ticarete taşıma yolunda önemli adımlar attığına değindi ve dijitalleşme bakımından C2FO örneğinde büyük ölçekli şirketlere, tek bir platform üzerinden dünyadaki bütün tedarikçileriyle, fatura büyüklüğü ve para birimi farketmeksizin, finansal bir işbirliği geliştirme imkanı sunduklarını anlattı.Assan Alüminyum CFO’su Zeynep Sarsan global yassı alüminyum sektörünün öncü üreticilerinden Assan Alüminyum’un Türkiye’nin en büyük Avrupa’nın da 3’üncü büyük alüminyum şirketi olduğunu söyledi. Pandemide doğru planlama, pozitif düşünme, yüksek motivasyon alanlarına odaklandıklarını söyledi. Sarsan, yeni dönemde stratejik ihracat pazarlarına daha fazla odaklanacaklarını söyledi ve üretime ve yatırıma ise hız kesmeden devam edeceklerini dile getirdi. CFO’ların hayatta kalma, bir sonraki adımlarda işletmenin kısa vadeli istikrara yönelik cesur adımlar atmasını sağlamak üzere uzun vadeli hazırlıkları öne çekmesi gerektiği öne çıktı. Sadece kriz yönetimini yürütmekle kalmayıp, aynı zamanda krizden çıkmak için bir plan oluşturmak ve yeteneği de konuşturmak gerektiği anlam kazandı.