Son dönemde bankalar şubeleşme yerine dijital yatırımlara ağırlık verirken Fibabanka’nın bu trendin tersine gitmesi dikkat çekiyor. Şu anda 68 şubesi bulunan Fibabanka, bu yıl yeni şubeler açarak tabana yayılmayı planlıyor. Fibabanka Genel Müdürü Bekir Dildar, müşteriye daha yakın olmak için şube sayılarını artırdıklarına dikkat çekiyor. Öte yandan, geçen yıl Dünya Bankası kuruluşu IFC ve EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) yüzde 9,95’er hisse alarak Fibabanka’ya ortak olmuştu. Sermaye artışı yoluyla yapılan bu ortaklık bankanın büyümesine de katkıda bulunuyor.
Fiba Holding’in patronu Hüsnü Özyeğin’in bankasını daha da büyütmek istediği biliniyor. Fiba Holding, geçmişte Citibank’ın bireysel tarafına talip olmuştu ancak, Denizbank satın almayı gerçekleştirmişti. Özyeğin, Societe Generale’in 10 şubesinin yanı sıra HSBC ile de ilgilenmişti. Fibabanka’nın yeni ortaklarının da bankayı büyütme konusundaki ortak düşüncesinin önümüzdeki dönemde bir banka satın alınmasının gündemde olacağını gösteriyor. Fiba Holding, bankayı büyütmek için satın alma fırsatlarına bakıyor. Ancak, bu süreçte banka organik büyümesini de devam ettiriyor. Fibabanka Genel Müdürü Bekir Dildar ile bankanın hedeflerini ve bankacılık sektörünü konuştuk.
Fibabanka’nın son beş yılda 10-11 misli büyüdüğü görülüyor… Bu büyüme ivmesi devam eder mi?
Millenium Bank’ı satın aldığımızda 900 milyon TL aktifi vardı. 2015 yılında da aktiflerimiz yüzde 40 artışla bankacılık sektörünün üzerinde büyüyerek 11,2 milyar TL’ye ulaştı. Bu yılın ilk üç ayında da yüzde 8 büyüme kaydettik. Mart sonu itibariyle aktiflerimiz 12 milyar TL’ye ulaştı. Tabii bunda IFC ve EBRD ile yapılan ortaklığın payı büyük. Yüzde 20’ye yakın hisseyi sermaye artışı yoluyla satın aldılar. Bu bize ivme kazandırdı. Bu yıl da aktiflerimizin yüzde 25-30 oranında büyümesini öngörüyoruz. Bu sene olmasa bile 2017’de orta ölçekli bir banka olmayı hedefliyoruz. Bu da sağlıklı ve kârlı büyüyerek olur. Geçen yıl brüt kârımız yüzde 15 artışla 109,5 milyon TL’ye yükseldi. Bu sene de daha iyi bir kâr bekliyoruz.
Geçen yıl IFC ve EBRD ile yapılan ortaklığın bankaya katkısı ne oldu?
Sermaye girişiyle aktifler büyüdü. Bunun ekonomiye yansıması da kredi anlamında oldu. Gerçek bankacılık yapıyoruz; kredi oranımız yüzde 75 zaten. Ayrıca, IFC ve EBDR’nin ortak olduğu bir banka hem yurtdışında hem yurtiçinde itibar görüyor. Bu Türkiye açısından da iyi bir şey.
Bankanın önümüzdeki dönemdeki büyüme stratejisi nedir?
Stratejimiz tabana yayılmak. Daha çok müşteriye ulaşmak istiyoruz. Bu konuda sektörün tersine hareket ediyoruz. Bazı bankalar giderlerini azaltmak anlamında şube kapatıp, personel çıkarırken biz şube açıyoruz. Şu anda 68 şubemiz var. Yılsonunda 75-80 şubeye ulaşmayı planlıyoruz. Personel sayımız da artıyor. Şu anda bin 400’e yakın çalışanımız bulunuyor. Bunların yüzde 25’ini üniversiteden yeni mezun olmuş ve iş hayatına Fibabanka’da başlayanlar oluşturuyor. Bu yıl da 50-75 yeni mezunu bankacılık sektörüne kazandıracağız. Bu konuda özellikle Özyeğin Üniversitesi ile işbirliği içindeyiz. Bankada çalışanların yaş ortalaması 30’a geldi.
İşe alımlarda yeni mezun gençlere öncelik veriyorsunuz. Birçok kurumda Y kuşağını anlamak için çeşitli uygulamalar yapılıyor. Sizin bu konuda çalışmalarınız var mı?
Gençlerle sık sık biraraya geliyorum. Onların fikirlerine çok önem veriyorum. Farklı bakıyorlar. Onlarla yaptığımız toplantılardan çıkan notların çoğunu hayata geçirmeye çalışıyorum.
Brüt yüzde 13,25 faiz oranıyla Kiraz Hesap adını verdiğiniz kampanyanıza ilgi nasıl oldu?
Kampanyanın etkisiyle günde 100 hesap açılıyor. Kiraz Hesap’ta müşteri istediği an parasını çekebilir, faiz kaybı yok. Nisan sonuna kadar geçerli bir kampanyaydı. Bu yıl 50 bin yeni müşteri hedefimiz var. Hem mevduat hem de maaş hesaplarını alma çabamız var. Bu nedenle kampanyalar yapıyoruz. Ayrıca, KOBİ’lere ve esnafa yönelik de tablet veya telefon hediyeli kampanyalarımız oluyor.
Instagram’da da ihtiyacını fotoğraflayıp paylaşan müşterilere yönelik kredi kampanyanız vardı…
Bu kampanyamız devam ediyor. Instagram’dan gelen müşteri sayısı fazla değil ama tüketici kredisi talepleri iki-üç kat fazla olabiliyor. Bankamızdaki ortalama tüketici kredisi 8 bin TL. Instagram’dan gelen kredi talebi ortalama 15-20 bin TL’yi buluyor.
Tarım bankacılığı konusunda çalışmalarınız var mı?
Şubelerimizin 30-35’i İstanbul’da. Geri kalanı Anadolu’da. Toplam 18 ildeyiz. Tarım üzerine birkaç şube açacağız. Ege’de Manisa’da, Güneydoğu’da Urfa’da tarım şubeleri açacağız. Bu konuda rekabet var ama biz de tarımda olmak istiyoruz. Şu anda rakamlarımız 200-300 milyon TL gibi küçük. Banka olarak her işi yapmak istiyoruz ama belli planlarla.
Bankalar son dönemde müşteriye her yerden ulaşmak adına dijital yatırımlara ağırlık veriyor… Siz neden sektördeki birçok bankanın tersine gidiyorsunuz?
Tabii küçük banka olmanın getirdiği dezavantajlar var. Bunların başında bilinirlik ve şube ağı geliyor. Millenium Bank’ın satın alınmasından sonra ilk beş sene bilinirliğimiz fazla olmadı. Şimdi bunu değiştiriyoruz. 68 şubemiz var, müşteri sayımız 100 binlerde ama aktif müşteri sayısı 85 binlerde. Daha fazla müşteriye ulaşmak için büyük yatırımlar gerekiyor. Önce insana yatırım lazım. Bu konuda hep kafe/restoran örneğini veririm. Güler yüzlü, iyi ve hızlı hizmet alırsanız oraya tekrar gidersiniz. Hatta memnunsanız fiyattan bağımsız gidersiniz. Bankalar da sonuçta servis sektöründe. Müşteriye güleryüzlü hizmet vermeniz lazım ki bir daha gelsin. Hatta tavsiye etsin. Dolayısıyla, büyük ölçekli bankaların olduğu yerde müşteriye ulaşmak kolay değil. Çünkü, müşteri kredi kartıyla, krediyle, maaş hesabıyla zaten bir bankayla çalışıyor. En zor işlerden birisi banka hesabını değiştirtmek.
* Yazının devamı Fortune Türkiye Mayıs sayısında.
