Enflasyon verisi sonrası TCMB ne yapar?

0
39

Enflasyon Mart ayında TÜFE’de yüzde 0,04 geriledi. Yıllık bazda TÜFE yüzde 7,46’ya gerileyerek 7 ayın en düşüğüne indi. Enflasyon verisi sonrası gözler TCMB’ye çevrildi. 

Piyasa uzmanları, faiz tartışmalarının üst bantta yoğunlaşacağını belirtti. 

“YILLIK ENFLASYONDA DİP GÖRÜLMÜŞ OLABİLİR”
Halk Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Banu Kıvcı Tokalı, yıllık enflasyonda dip seviyenin görülmüş olabileceğine dikkat çekti.
 
Banu Kıvcı Tokalı Foreks’e yaptığı açıklamada, Mart TÜFE enflasyonunun %0,04’lik gerileme kaydederek, yıllık enflasyondaki düşüşün önceki aya göre 1,3 puan seviyesinde hız kazanmasını sağladığını belirterek, “Ortalama beklenti %0,5’lik artış  bizim tahminimiz ise %0,68’lik artış yönündeydi. Böylece, Ocak sonunda %9,58 ile tepe yapan yıllık enflasyon takip eden iki ayda 2,1 puanlık düşüşle %7,46’ya inmiş oldu” diye konuştu.  
 
Ekonomik Araştırmalar Müdürü Banu Kıvcı Tokalı, son iki aylık gerilemede, gıda fiyatlarındaki sert düşüşün ana rolü üstlenmesi ve çekirdek enflasyondaki iyileşmenin oldukça sınırlı kalması nedeniyle, yıllık enflasyonun son verilerde dip seviyelerini görmüş olabileceğini, önümüzdeki aylarda bu seviyelerde dalgalanma yaşadıktan sonra, ikinci yarıda tekrar yükseliş trendine girebileceği yönündeki görüşlerini koruduklarını vurguladı.
 
Tokalı sözlerini şu şekilde sürdürdü:
 
“Diğer taraftan, son dönemdeki düşüşün boyutu nedeniyle, yıl sonu tahminimizi %8,5’ten %8,2’ye ılımlı bir şekilde aşağı çekiyoruz. Çekirdek enflasyon tahminimizi ise %8,8 düzeyinde koruyoruz. 
 
Mart ayı gelişiminde, işlenmemiş gıda fiyatlarında aylık %3,8 civarında bir düşüş hesaplıyoruz. Böylece, Ocak sonunda %15,4’e sıçrayan ve Şubat sonunda %8,9’a gerileyen bu gruptaki yıllık enflasyon Mart sonunda neredeyse sıfır düzeyine inmiş görünüyor. Ancak, Mayıs-Haziran döneminde zayıf baz etkisini düşündüğümüzde, yıllık değişimde sert dalgalanmalar görülebilir. Daha kalıcı bir seyri olan işlenmiş gıda fiyatlarında ise, yıllık enflasyonun son üç aylık yükseliş trendinden sonra Mart ayında sınırlı da olsa gerileme gösterdiğini hesaplıyoruz. Bu seyrin devamı önemli. Bu gelişmeler doğrultusunda, Mart sonunda %4,06 seviyesine hızlı bir gerileme gösteren gıda fiyatları yıllık enflasyonunun bu seviyelerde kalmasını olası görmemekle birlikte, %9’uk yıl sonu hedefine göre daha ılımlı bir tablo görmenin mümkün olabileceğini düşünüyoruz.”

“FAİZ KORİDORU DARALTIM BEKLENTİLERİ 50-75 BAZ PUANA ÇEKİLEBİLİR”
Alternatifbank Ekonomisti Serdar Şenol, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Mart ayında görülen sert düşüşle birlikte, faiz tarafındaki indirim tercihini erkene çekmesi gerektiği algısını hissedeceğini dile getirdi ve “Bu anlamda, piyasada 25-50 baz puan düzeyindeki faiz koridoru daraltım beklentilerinin 50-75 baz puan bandına doğru çekilmesi ihtimalini Mart TÜFE verisiyle artmış oldu. Gelecek günlerdeki kur hareketleri 50-75 baz puanlık faiz koridoru daraltımının seviyesini belirleyecektir” dedi.
 
Serdar Şenol Foreks’e yaptığı açıklamada, Mart ayında TÜFE’nin piyasanın %0.55 ve kendilerinin %0.35 düzeyindeki beklentilerinin belirgin ölçüde altında kalarak aylık bazda %0.04’lük gerileme gösterdiğini vurgulayarak, “Böylece yıllık TÜFE  %8.78’den %7.46’ya doğru, daha önce TCMB’nin de belirttiği şekilde oldukça sert bir gerileme göstermiş oldu.  TÜFE’deki beklentilerin altındaki seyrinin neredeyse tek nedeni gıda fiyatlarındaki düşüş oldu. Bu nedenle, “I” çekirdek endeksinde sadece %9.72’den %9.51’e sınırlı bir gerileme 
görüldü” diye konuştu.
 
Şenol, TÜFE’nin beklentilerinden düşük kalmasındaki temel etkenlerin başında gıda fiyatlarındaki güçlü düşüş geldiğini dile getirerek, son iki yılda %2.15 düzeyinde olan ay Mart ayı gıda fiyat artışına karşın, bu yılın Mart ayında görülen %1.53’lük gıda fiyat düşüşünün TÜFE’deki gerilemenin de sebebi olduğunu bildirdi. 
 
Diğer alt sektörler içerisinde giyim sektörü fiyatlarında bekledikleri üzere oldukça sınırlı, %0.35’lik bir artış olurken, sağlık hizmetlerinde %1.21’lik ve ulaştırma sektöründeki %0.79’luk artışların TÜFE’yi yükseliş yönünde baskılayan sektörler olduğunu kaydetti ve şunları söyledi:
 
“Bu anlamda ,TÜFE’deki beklentilerin altındaki seyrinin neredeyse tek nedeni gıda fiyatlarındaki düşüş oldu.
 
TÜFE’nin detayına geldiğimizdeyse, çekirdek göstergelerin genelinde gerileme eğilimin hakim olduğunu görmemekteyiz. Özellikle TCMB tarafında da temel gösterge olarak alınan “I” çekirdek endeksinde %9.72’den %9.51’e sınırlı bir gerileme görüldü. Manşet TÜFE’deki sert gerilemeye karşın, çekirdek TÜFE tarafında hareketlerin daha sınırlı kaldığını görmekteyiz. Bu durum, TCMB’nin aşırı iyimser olmasını bir ölçüde sınırlayabilecek olsa da, yine de manşet verinin gücü elbette oldukça belirleyici olacaktır.
 
ÜFE tarafındaysa, aylık bazda %0.40’lık gerçekleşmeyle yıllık bazda %4.47’den %3.80’e görülen gerileme madencilik ve tarım sektörü fiyatlarındaki görülen düşüşten etkilendi. Detayda rafine petrol ürünlerindeki %10.4’lük ve ana metal sanayindeki aylık %2.17’lik artışlar imalat sanayi fiyatlarındaki artışta etkili olurken, diğer sektörlerde görülen fiyat gerilemeleri ÜFE’nin nispeten düşük kalmasına neden oldu. TÜFE’nin Mart ayındaki belirgin gerileme ardından Nisan ayındaki gıda fiyatı düşüşü beklentimizi bir miktar sınırlanmakta. Fiyat hareketinin büyük kısmı Mart ayında olurken, Mart ayında yıllık gıda fiyatları %4.58’e kadar geriledi. Bu düzey 2012 yılı Kasım ayından bu yana en düşük gıda fiyatı seviyesi olurken, gelecek aylarda aynı düzeylerde kalınmasını zor buluyor ve %8-9 bandındaki yıllık ortalamalara kademeli dönüşü bekliyoruz. Bu anlamda TÜFE’de yakın vadede görülen dip seviyeye Nisan ayında ulaşılmasını ve %7.30’lara doğru gerileme olabileceğini düşünüyoruz. Gıda fiyatlarındaki düşük seyrin kalıcı olmasını şimdilik beklediğimiz için yıl sonu için %7.9’daki TÜFE beklentimizi koruyoruz.”

“FAİZ TARTIŞMALARI ÜST BANTTA YOĞUNLAŞACAK”
ALB Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Enver Erkan, çekirdek enflasyonun manşete uyum sağlamadığına dikkat çekerek, “Faiz tartışmaları üst bantta yoğunlaşacak” diye konuştu.
 
Araştırma Uzmanı Enver Erkan Foreks’e yaptığı açıklamada, Mart ayında enflasyonun aylık bazda yüzde 0.04 azaldığını, bu kapsamda yıllık enflasyon da yüzde 7.46 ile Ağustos 2015’ten sonraki en düşük seviyesinde gerçekleştiğini belirterek, “Söz konusu Türkiye enflasyonu olduğunda, iki ana değişkeni hemen ilk etapta incelemek gerekiyor  bunlar gıda fiyatları ve kur etkisi. Alt kalemlere baktığımızda gıda 
ve alkolsüz içecekler grubundaki aylık yüzde 1.53’luk gerileme önemli, enflasyon oranları üzerinde söz konusu kalem belirleyici olmaya devam ediyor. Son dönemde yapılan düzenlemeler ve hükümet tarafından alınan 
önlemlerle gıda fiyatlarına bir miktar düşüş olması bekleniyordu, ancak düşüş beklentilerin çok ötesinde gerçekleşti ve manşet enflasyonda da sert bir düşüş olmasını sağladı” dedi.   
 
Enver Erkan, kurların da Mart ayında istikrarlı seyretmesinin aylık fiyat değişimlerinde yukarı yönlü bir oynaklık görülmesine neden olmadığını, ancak tabii geçtiğimiz yılın fiyat seviyeleri ile karşılaştırıldığında kur etkisinin fiyatlarda ciddi bir oynaklığa neden olduğunu da eklemek gerektiğini belirtti ve sözlerini şu şekilde sürdürdü:
 
“Bu noktada da özel kapsamlı TUFE göstergeleri karsımıza çıkıyor. Çekirdek enflasyonda bir miktar gerileme var  Şubat ayında yüzde 9.72 iken Mart ayında yüzde 9.51’e geriledi. Ancak manşet enflasyondaki geri çekilme ile oranlandığında, manşete eşlik etmeyen bir çekirdek enflasyon görüyoruz. Hali hazırda gecen yılın ayni dönemine Gore yüksek olan kur seviyeleri bunda etkili olsa da, dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta olarak da kurun hemen söz konusu ay sonunda fiyatlara etki etmediğinin göz önünde bulundurulması gerekir. Ayni zamanda çekirdek enflasyonun yüksek kalmaya devam etmesi, gıda dışındaki kalemlerin yukarı yönlü etkisinin devam ettiğini göstermektedir.
 
Karşılaştırmalı dönemler arasındaki kur farkları, yılın ikinci yarısı itibarıyla TL’de ilave değer kaybı olmazsa çekirdek enflasyonu biraz dengeleyebilir. Ancak söz konusu dönemde özellikle de ABD Merkez Bankası’nın faiz politikası nedeniyle doların gelişen ülke paralarına göre değer kazanımı söz konusu olabilir. Bu nedenden dolayı TCMB’nin faiz hamleleri de üst bantta sinirli kalabilir, belki Merkez Bankası’nın manşetteki geri çekilmeye bağlı olarak faizde aşağı yönlü ayarlamalara devam etmesini bekleyebiliriz. Ancak çekirdekteki eğilimin değişmemiş olması bu hamlelerin sinirli ölçeklerde kalmasına neden olacaktır. 
 
Sonuç olarak  enflasyon rakamları piyasa açısından olumlu. Enflasyon beklentileri de aşağı yönlü revize edilecektir. Ancak yılın ikinci yarısına ilişkin riskler söz konusu olabilir. En önemli konu da Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine devam edip etmeyeceği olacaktır. Bu verilerin Merkez Bankası’nı cesaretlendireceği acık. Ancak çekirdekteki sinirli iyileşme bu hamlenin üst bantta 25 baz puanlık ilave bir indirimle sinirli kalabileceğine iliksin görüsü güçlendirecektir. Gıda fiyatları ve kurun seyri enflasyon üzerinde belirleyici olmaya devam edecektir. “

“ENFLASYON VERİSİ TCMB’NİN ELİNİ RAHATLATTI”
İş Yatırım Araştırma Bölüm Yönetmeni Muammer Kömürcüoğlu, çekirdek göstergelerdeki düşüş ile beklentilerdeki olası düzeltmenin Merkez Bankası’nın elini rahatlattığına dikkat çekerek, “Bu bağlamda  uluslararası piyasalardaki iyileşmenin de devam etmesi durumunda, 20 Nisan’daki PPK toplantısında yeni Merkez Bankası Başkanı kim olursa olsun en azından üst banttaki indirim ihtimali oldukça güçleniyor” dedi.
 
Muammer Kömürcüoğlu Foreks’e yaptığı açıklamada, Mart’ta enflasyonun -%0,04 ile %0,39’luk aylık artış beklentilerinin ve %0,50’lik piyasa öngörüsünün altında geldiğine dikkat çekerek, “Yıllık enflasyon %7,46 ile Ağustos 2015’ten bu yana en düşük seviyesine geldi. Şubat ayında veri %8,78 olarak gerçekleşmişti” diye konuştu.
 
Kömürcüoğlu, aylık enflasyonu aşağı çeken en önemli kalemin %1,53’lük düşüşle -0,5puan katkı sağlayan gıda fiyatları olduğuna değinerek, böylece yıllık gıda enflasyonunun %4,6’ya kadar gerilediğini dile getirdi ve gıda fiyatlarındaki düşüşün beklentileri dâhilinde olduğunu, ancak tahminlerini %-0,43 ile gerilemenin daha sınırlı olacağı doğrultusunda yaptıklarını kaydetti. Kömürcüoğlu, gıdanın detaylarına bakıldığında yaş meyve-sebzedeki düşüşün dikkat çektiğini belirtti ve burada Rusya’nın uyguladığı yaptırımların da etkili olduğunu düşündüklerini söyledi.
 
Muammer Kömürcüoğlu, diğer alt gruplara bakıldığında ise haberleşme ve eğlence kültür haricindeki kalemlerin enflasyonu yukarı çektiğinin görüldüğüne dikkat çekti ve sözlerini şu şekilde sürdürdü:
 
“Özellikle ulaştırma gurubundaki 0,15 puanlık katkı başı çekiyor. Burada Mart ortalamasında ham petrol fiyatlarının %19 artması sonuncunda benzin, mazot fiyatlarındaki yükseliş etkili oldu.
 
Merkez Bankası açısından daha önemli olan çekirdek göstergelerde, geçen yıl Ağustos’tan bu yana önceki aya göre artan yıllık H ve I göstergeleri Mart’ta yönü aşağı çevirdi ve sırasıyla %9,32 ve %9,51 oldu. Şubat ayında bu veriler %9,49 ve %9,72 olarak gerçekleşmişti. Ayrıca, çekirdek enflasyon momentumunda mevsimsellikten arındırılmış ve yıllıklandırılmış veride iyileşme devam ediyor. Şubat’ta 8,52 olan I endeksi momentumu Mart’ta 7,92’ye geldi. Bu durum kur geçişkenliğinin etkisinin kademeli olarak zayıfladığını gösteriyor.
 
Özetle gıda fiyatlarındaki olumlu seyrin etkisiyle aylık enflasyon bu ay da beklentilerden daha iyi geldi. Gıda tarafında Rusya’nın yaptırımlarının etkili olduğunu düşünüyoruz. Ancak gıdanın her zaman oynak bir seyir izlediğini dolayısıyla sadece bu cephedeki iyileşmeye bel bağlamamak gerektiğini düşünüyoruz. 

Öte yandan çekirdek enflasyonda gerilemenin başlaması olumlu haber. Kur geçişkenliğinin etkisinin zayıfladığını gösteriyor. Önümüzdeki aylarda da bu seyrin devam etmesi muhtemel görünüyor. Bugünkü verinin aynı zamanda ay ortasındaki beklenti anketinde de etkili olacağını düşünüyoruz. Geçmiş veriden etkilenen katılımcıların yılsonu beklentilerini aşağı yönlü güncellemeleri söz konusu olacaktır. Hem çekirdek göstergelerdeki düşüş hem de beklentilerdeki olası düzeltme, son toplantısında faiz koridorunun üst bandında indirime başlayan Merkez Bankası’nın da elini rahatlıyor. Bu bağlamda uluslararası piyasalardaki iyileşmenin de devam etmesi durumunda (mevcut seyir buna işaret ediyor), 20 Nisan’daki PPK toplantısında yeni başkan kim olursa olsun en azından üst banttaki indirim ihtimali oldukça güçleniyor.”