Endüstri 4.0 lojistiğin rolünü değiştirecek

0
83

Türkiye’nin önemli sektörlerinden lojistik, 2016 yılında Suriye ve Irak’taki sorunlardan önemli ölçüde etkilendi. Bunun yanısıra göçmen krizi, Avrupa Birliği ile ticarete de olumsuz yansıdı. Güvenlik sorunu, sınırlarda kilometrelerce tır kuyruklarının oluşmasına neden oldu. Dövizdeki dalgalanmalar da lojistik sektörüne olumsuz yansıdı. Sektörün yurt dışı taşımalarına yönelik işlemleri döviz bazında olduğundan sektör cirosu bundan olumsuz etkilendi. Dış ticaret hacminde küçülme yaşanırken 2014 yılından bu yana sektörde hem cirosal hem de yatırımlar anlamında düşüş söz konusu.

UTİKAD’ın 2017 verilerine göre, lojistik sektöründe modlar arasında denizyolu taşımacılığı en büyük paya sahip alanlardan biri oldu. Taşıma modları arasında ton bazında karşılaştırma yapıldığında ihracatta yüzde 74, ithalatta ise yüzde 95,4 oran ile denizyolu taşımacılığı tercih edildi. İhracatta denizyolu taşımacılığını yüzde 24,5 ile karayolu, yüzde 1 ile havayolu ve yüzde 0,5 ile demiryolu izledi. İthalatta ise yüklerin yüzde 4’ü karayolu ile taşınırken demiryolu yüzde 0,5 oranında tercih edildi. Havayolunun payı yüzde 0,1’lerde kaldı.
2016 yılında toplam taşıma kapasitesinde geçen yıla oranla farklılık görülmedi. Türk taşımacılar ihraç taşıma sayılarında yüzde 2 düşüş yaşarken, pazar payı yüzde 80’den yüzde 79’a geriledi.
 
Endüstri 4.0 sektörün rolünü değiştirecek
Sektör, kendi iç dinamiklerinde yenilenmeye dönük olarak farklı iş stratejileri geliştiriyor. Bunlardan biri de gelecek dönemde çıkış yolu olarak görülen Endüstri 4.0’dan yararlanmak. Özellikle büyük şirketlerin lojistikle ilgili yeni önlemlere ve iş alanlarına geçiş yapması dikkat çekiyor. Amazon ve AliExpress gibi firmalar gönderimlerini kendileri yapmaya hazırlanıyor. Amazon bir gün önce teslimat yapabilmek için kendi lojistik zincirini oluşturuyor; uçak, gemi ve tır yatırımları yapıyor. Teslimat süresini kısaltabilmek amacıyla gemileri depo olarak kullanarak insansız hava araçlarıyla (drone) ürünlerini taşımayı hedefliyor.

Sektörü etkileyen bu evrimsel sürecin sonunda, dünya çapında hizmet veren dev firmalar lojistik hizmetlerini kendi bünyelerinde gerçekleştirmek üzere harekete geçmiş durumda. Lojistik sektörü bu gelişmeler karşısında etkin davranarak birbirinden farklı ürün özelliklerine ve yeni teknolojilerle belirlenecek yeni iş yapma yöntemlerine uygun iş süreçlerine yöneliyor. Deloitte Tedarik Zinciri Hizmetleri Direktörü Murat Kılıç, Endüstri 4.0’ı Türk lojistik sektörünün de ıskalama gibi bir şansının olmadığına dikkat çekiyor ve “Endüstri 4.0’ı biz dijitalleşme ile birlikte görüyoruz. Mobil dünyayı çok etkiliyor. En fazla da ticareti etkiliyor. Tedarik zincirinin süreçlerinden biri olan lojistikte fonksiyonlar değişecek. İleride lojistikte insan kalmayacak. Belki paketi taşıyan büyük drone’lar olacak. Belki kamyon ortadan kalkacak. Lojistik değişime uğrayacak. Buna göre çözümler bulunmalı” diyor.
 
Beklentiler, hedefler…
2018 yılından sektörün beklentileri özellikle kanun ve kararnamelerdeki değişikliklerin olumlu etkisi, yeni rotaların hayata geçmesi ve ticaretin gelişmesi yönünde. 2017 yılı içinde özellikle demiryolu taşımacılığının serbestleşmeye başlaması ve tamamlanması beklenen Kars-Tiflis demiryolu hattının devreye alınması sektörün umutla beklediği konular arasında. Yürürlüğe girmesi beklenen yeni Gümrük Kanunu’nun da iş süreçlerini hızlandırarak sektörü olumlu etkileyeceği söylenebilir. Ortak girişimler, yeşil taşımacılık, offshore ve outsourcing konuları yeni olanaklar yaratacak. Yüksek enerji fiyatları ile mücadele edebilmek için lojistik şirketleri, ortak kullanılan ağların inşasına ve işletmesine hiç olmadığı kadar fazla yatırım yapacak. Gerekli altyapı çalışmalarını hızla tamamlamak, lojistik alanında çalışacak nitelikli eleman yetiştirme programlarının açılması ilk elden yapılması gerekenler olarak sıralanabilir. 2017’de lojistik sektörünün 108-140 milyar dolar hacme ulaşması öngörülüyor.