Ekonomi yönetimi büyüme tahminini düşürüyor

0
35

Bu sabah TÜİK tarafından açıklanan büyüme rakamlarının beklentilerin altında gelmesiyle birlikte Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz büyüme tahminlerini düşürdü. Yılmaz, Orta Vadeli Program’da (OVP) büyüme ve enflasyon tahminlerinin revize edilmesi yönünde sinyal verdi.

Konuyla ilgili ilk açıklamayı yapan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Parasal sıkılaşma, yürürlüğe konulan makroihtiyati tedbirlerin gecikmeli etkisi, yavaşlayan AB ekonomisi ve jeopolitik gerginliklerin etkisiyle 2014 yılının ikinci çeyreğinde büyüme bir miktar ivme kaybetmiştir. Reel GSYH yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 2.1 oranında nispeten düşük bir oranda büyümüştür” dedi.
 
Yukarı yönlü revize edilen birinci çeyrek verisi ile büyümenin yılın ilk yarısında yüzde 3.3 ile makul bir düzeyde gerçekleştiğini kaydeden Şimşek, yılın ilk yarısında büyümenin en önemli kaynağının 2.7 puanlık katkıyla dış talep olduğunu, iç talebin 0.6’lık katkıyla nispeten sınırlı kaldığını belirtti.
 
Şimşek, global finansal koşullardaki iyileşme, faizlerdeki düşüş ile seçim sonrası süreçte pekişen siyasi istikrarın önümüzdeki süreçte iç talebi olumlu yönde etkileyeceğini kaydederek, şöyle devam etti: “Ancak yaz aylarında yaşanan kuraklık, AB ülkelerinde devam eden ekonomik sorunlar ile Irak ve Ukrayna kaynaklı jeopolitik gerginlikler yıl sonunda reel GSYH’nin OVP’de öngördüğümüz yüzde 4’ün altında kalma riskini artırmaktadır.”
 
Sevindirici olan büyümede istikrarın devam etmesi
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ise NTV’de katıldığı programda değerlendirmelerde bulundu: “Büyüme rakamları bizim de beklentilerimizin biraz altında, yavaşlama bekliyorduk, ilk yarıdaki beklentilerimizden çok farklı bir tablo yok ortada. Burada sevindirici olan, 2009 yılındaki küçülmeden sonra istikrarlı ve sürekli bir büyümenin devam ediyor olması. Sürekli büyüyebilmek önemli ve bu inşallah devam eder. Bizim orta vadeli programdaki hedefimiz yüzde 4’tü ve onun üzerinde çalışıyoruz. Yeni bir tahmin ortaya koyacağız. (Piyasa beklentileri yüzde 3.2) Bizim de, 3 ila 4 arasında olacak beklentimiz var. Yeni orta vadeli programda bu yönde bir tahminimiz olacak.”
 
Bakan Yılmaz, geçen hafta açıklanan enflasyon rakamlarıyla yıllık rakamda Merkez Bankası’nın tahminlerinin aksine yükseliş olduğu ve burada da bir revizyon olma ihtimali olup olmadığıyla ilgili, “Muhtemelen olur. Son rakamlar, orta vadeli programdaki öngörülerin üzerinde. Kur artışı ve mevsim şartları, çekirdek ve genel enflasyonu beklentilerinin üstüne çıkardı. Ekim ayında Merkez Bankası yayınlayacak ve yıl sonu yüzde 7.6 olarak öngörülüyor. Enflasyon rakamı yukarıya doğru revize edilecek ama tek haneli olmasını bekliyoruz. Enflasyon bu yıl beklentilerimizin üstünde gerçekleşti. Geçmişe dönüldüğünde, 2007- 2013 yılları arasında, hedeflenen enflasyon ortalama 5.3 olmuş. Gerçekleşen ise 7.9. 2.6’lık sapmanın 2.4 puanı Merkez Bankası’nın da kontrolünde olmayana alanlarda. Yeni orta vadeli programda, enflasyonu düşürecek adımlar olacak. Bunun üzerinde hassasiyetle duracağız” dedi.
 
Yükselişle sonuçlanan aylık enflasyonun ardından yeniden alevlenen gıda ürünleriyle ilgili tartışmaya değinen Yılmaz, enflasyon hesaplamasında değişiklik olmayacağını belirterek, “Hiçbir şekilde bir değişiklik olmayacak. Bu hesaplama uluslararası standartlarda. AB fasıllarından biri de istatistik. Bu fasıl açtığımız ve başarılı olduğumuz alanlardan biri… ‘Enflasyon yükseldi, hesaplamalara yeniden bakalım’ demiyoruz. TÜİK aynı şekilde hesaplamaya devam edecek. Gelişmekte olan bir ülkeyiz ve bu ülkelerde gıdanın enflasyona etkisi normal olarak fazladır” şeklinde konuştu.
 
Dördüncü çeyrek performansı çok önemli
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de ikinci çeyrek büyüme verisi ardından yaptığı yazılı açıklamada  “İç talebin büyümeye olan katkısını etkileyen faktörlerden en önemlisi şüphesiz faiz oranları ve kredi kullanımı. Bu çerçevede TCMB’ye faiz konusundaki sitemlerimizin sebebi bugün açıklanan verilerde daha net olarak görülebilir. Faiz kemeri çok sıkıldı ve iç talep katkısı negatife indi. Bizim Türkiye olarak sürdürülebilir ve dengeli büyümemiz hem iç hem dış talebi büyümeye benzer katkıları vermesinden geçiyor” dedi.

Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) bu yılın ikinci çeyreğinde iç talepte yavaşlama ve özel sektör yatırımlarındaki daralma nedeniyle beklentilerin altında yüzde 2.1 büyürken, ekonomistler verinin Merkez Bankası (TCMB) üzerinde faiz indirim baskısını artırabileceğini belirtiyor.

İlk yarıda elde edilen bu sonuçların OVP hedeflerine yakın seviyelerde bir yılsonu görüntüsü olacağına işaret ettiğini söyleyen Zeybekci, “Fakat, yüzde 4’ü görebilmemiz için iç talebin negatife inen katkısının yine pozitife dönmesi gerekiyor. Bunun için de dördüncü çeyrek performansımız çok önemli” dedi. Zeybekci, şöyle devam etti:

“Yüzde 4’lük büyüme hedefine yaklaşmak için, yılın kalan aylarında beklentilerin üzerinde bir performans göstereceğimize eminim. Bunu söylerken Avrupa’daki zayıf ekonomik performansı, Rusya, Suriye, Irak, Libya, Mısır’daki siyasi ve ekonomik gelişmeleri, gelişmekte olan ülkelerdeki yavaşlamayı, fon hareketlerinde ABD kaynaklı durgunlaşmayı göz ardı etmiyoruz. Bunların her biri bizim için negatif unsurlar. Her biri hem büyümemizi, hem ihracatımızı olumsuz etkiliyor ve etkilemeye devam edecek. Ekonomimiz bunlara rağmen büyümeyi sürdürüyor. Dış ticaretimiz bu olumsuz gelişmelere rağmen pozitif katkı vermeye devam ediyor.”

Yılın ilk yarısında cari açığın GSYH’ya oranının yüzde 6.3 olarak gerçekleştiğini söyleyen Zeybekci, yıl sonunda bu oranın yüzde 6’nın da altına geleceğini, yüzde 5.5 civarında bir gerçekleşme beklediklerini söyledi.