Avrupa Birliği’nin en yüksek mahkemesi Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ikincil piyasadan devlet tahvili alım programının yasal olmadığına dair davayı bugünkü oturumda ele aldı.
ECB’nin iki yıldan uzun bir süre önce başlattığı Doğrudan Parasal İşlemler (OMT) isimli devlet tahvili alım programı davanın konusunu oluşturuyor.
ECB tarafından açıklanan ancak daha sonra aktif olarak kullanılmayan program hakkındaki kararın gelecek yılın ortasında açıklanması bekleniyor. Eğer doğrulanırsa ECB aleyhindeki iddiaların geniş çaplı etki yaratabilir.
Alman siyasetçilerin de desteklediği girişim başarılı olursa ECB aleyhinde benzer inisiyatiflerin başlayabileceği gibi ECB politikalarına muhalefetin artması merkez bankasının hareket alanını daraltabilir.
ECB’nin OMT programına karşı çıkanlar mali açıdan zor durumdaki ülkelere ait devlet tahvillerinin ECB tarafından satın alınması planının ECB ve euro bölgesi ülkeleri için zararla sonuçlanabileceğini iddia ediyorlar.
Davaya müdahil Almanya’nın Bavyera eyaletinden muhafazakar siyasetçi Peter Gauweiler’in avukatı Dietrich Murswiek, “ECB Avrupa Adalet Mahkemesi’nden kendine verilen görevin umarsızca genişletilmesi için hukuki onay istiyor” dedi.
ECB ise programın başlatıldığı dönemin olağanüstü bir dönem olduğunu ve yetkileri dahilinde hareket ettiğini belirtiyor.
Davacılar bugünkü duruşmada ECB’nin kriz yaşayan ülkelerin tahvillerini almaya karar vererek yetkilerini aştığını ve borçlanma maliyetlerini belirleme görevinin bir adım ilerisine geçerek ekonominin yönetimine karıştığını iddia ettiler.
Yaklaşık 35,000 kişinin müdahil olduğu dava ECB’nin gücünün azaltılmasını istediği için aynı zamanda siyasi amaçlar da taşıyor.
Davanın daha önce görüldüğü Almanya anayasa mahkemesi ECB’nin yetkilerini aştığını düşünmeye sevk edici sebepler bulunduğunu belirterek davayı Avrupa Adalet Mahkemesi’ne sevk etmişti.
ECB Başkanı Mario Draghi tarafından euro bölgesi borç krizinin tepe yaptığı 2012 yılı Eylül ayında açıklanan OMT programı euro bölgesini krize yenik düşmekten kurtaran program olarak biliniyor.
OMT programı sınırsız tutarda devlet tahvili alımlarına imkan verdiği için euronun dağılacağına dair kaygıları azaltmış ve Draghi’nin euroyu kurtarmak için “gereken her şeyi” yapacağı sözünün arkasında durduğunu göstermişti.
