Bir zamanlar sadece değerli parlak bir maden olduğu için tercih edilen altın, negatif getirili bonoların sunamadığı bir özelliğinden dolayı rağbette; bu özelliği ise, enflasyona karşı koruma sunması.
Hükümetlerin ve şirketlerin çıkardıkları tahvillere yatırım yapanlar, merkez bankalarının büyümeyi tetikleme çabaları nedeniyle birikimlerinin gerçek değerinin eridiğine tanık olurken, en eski yatırım araçlarından biri gittikçe güçleniyor.
Altının ons fiyatı beş yıl boyunca 1,350 dolarda direnç gösterdi, üzerine çıkamadı. Ancak FED’in yeni bir tur faiz indirimine gideceği belli olunca, haziran ayında her şey değişti. Piyasalar FED Başkanı Jerome Powell’ın temmuz ayında faizleri en az 50 baz puan indirip indirmeyeceğini tartışırken, spot fiyatlar cuma günü (bugün) 1,453 dolara yükseldi. Altın ons fiyatı halen 1,440 dolar civarında.
Nitekim enflasyon etkileri hesaplanmadan, sıfır getirisi olan tahviller bu ay 13 trilyon dolarlık toplam bir değere ulaştı. Buna bir de genel olarak fiyat artışlarının olumsuz etkileri eklendiğinde, bu rakam 25 trilyon dolara çıkacaktır. Hatta Bloomberg’in derlediği verilere göre, FED bu yıl faiz oranlarını iki kez indirirse 30 trilyon dolara da yükselebilir. (KAYNAK: BLOOMBERG)
