Dolara ilgi düşmüyor

0
88

Dolar kuru 10 Ağustos’ta test ettiği 7,23 seviyesinden sonra 5,11’lere kadar geriledi. Düşüş, artan taleple birlikte dururken tekrar yukarı eğim ağırlık buluyor.

Zeynep Aktaş

Dolar kuru 2018 yılındaki yüksek oynaklığı sonrasında 2019 yılına daha sakin başladı. Şimdilerde 5,28-5,54 bandında dalgalanıyor. Ancak yerlilerin döviz talebi oldukça yüksek. Kurdaki her geri çekilme alım fırsatı olarak değerlendiriliyor. Dolar/TL, Merkez Bankası’nın 16 Ocak toplantısında faizleri değiştirmemesi ve indirim sinyali vermemesinin ardından 5.50’lerden 5.35’lere gerilemişti. Ancak buna rağmen yurtiçi yerleşiklerin döviz talebi devam etti. 11 Ocak haftasında yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 162 milyar dolara yükseldi. Kritik eşik ise seçimlerden sonrası. Girilen seçim sürecinde TCMB’nin 6 Mart ve 25 Nisan tarihlerinde gerçekleştireceği toplantılar piyasalarca yakından takip edilecek. 6 Mart’ta ciddi bir faiz indirimi beklenmiyor. Fakat enflasyonun görünümündeki düşüş eğiliminin devam etmesi halinde 25 Nisan’da ciddi bir faiz indirimi gündeme gelebilecek. Böylesi bir durum yatırımcıların yaklaşımında değişikliğe sebep olacak. Rabobank’ın gelişmekte olan ülkeler stratejisti Piotr Matys, TCMB’nin sabırlı olması gerektiğini belirtirken erken bir faiz indiriminin kurda katalizör etkisinin olacağı değerlendirmesinde bulundu. Matys, TL yeterli derecede istikrara kavuştuğu zaman Merkez Bankası’nın, şu anki sıkı para politikasında gevşeme yaşanabileceğini düşünüyor. Şüphesiz
TL’ye olan güvenin artması, yatırımcıların dolar yerine TL yönelimini artıracaktır. Bununla birlikte yatırımcı güveninin henüz oluşmadığı da göz ardı edilmemesi gereken bir durum.  
Hâlihazırda gösterge faiz 18,24 seviyesinde bulunuyor. Faizlerin yüksek seyrine rağmen yurtiçi yerleşiklerin döviz talebinin devam etmesi, alım yapanlar cephesinde kur ve faiz beklentilerinin kırılmadığını gösteriyor.
Döviz piyasasında işlem yapanlar kısa vadede doların bir bant içerisinde hareket etmesini bekliyor. Sert ataklar beklenmiyor. Kurun hareketi yakından takip edildiğindeyse yatay ve zayıf seyrin seçimlere kadar devam edeceği anlaşılıyor. Ancak seçim sonrasında TCMB’nin adımları doğrultusunda yeni bir hareket gözlenebilir. Neticede kurun hareketini yakın zamanda faiz indirim oranları belirleyecek. Bunun yanı sıra enflasyonun seyri, küresel piyasalardaki gelişmeler, gelişmekte olan piyasalara para akışı gibi birçok faktör kur hareketleri üzerinde etkili olduğunu göz ardı etmemeli. Yerli yatırımcıların TL mevduat yerine döviz mevduatı tercih etmeleri ise kurların yüksek seviyelerde seyretmesinin önemli nedenlerinden biri. Kurun sert aşağı geri çekilmelerinde panikleyip dolar satmak isteyenler de yine zarar yazabilir. Aşırı fiyat dalgalanmalarından korunmaya çalışmak yatırımcıların önceli olmalı. Bu noktada ülkenin risk primi öne çıkıyor. Kredi risk primi 324 seviyesine gerilemesine rağmen hâlâ 300 seviyesinin üzerindeki seyrini koruyor. Risk primi 150’lere gerilemedikçe kurdaki geri çekilmeler alım fırsatı olarak değerlendirilmeye devam edecektir.