Dolar/TL’de ibre yukarı mı aşağı mı?

0
38

Amerikan doları 9 Eylül 2017’de 3.41 Türk Lirası iken, dolar/TL 6 Ekim’de 3.61, 9 Ekim mesai bitiminde ise 3.73 lira düzeyine ulaştı. Başka bir deyişle bir ay içerisinde Türk Lirası dolar karşısında yüzde 9.5 oranında değer kaybetti. 5 Ekim’de 3.58 lira seviyesinde olan dolar/TL, 6 Ekim’de ABD işsizlik oranının eylül ayında yüzde 4.2’ye düşmesine dair pozitif veri ile birlikte 3.61 seviyelerine ulaşırken, hafta sonu yaşanan siyasi ve politik gelişmeler, TL’nin değerinde artan düşüşler yaşanmasına neden oldu. İlk olarak, TSK’nin İdlib’de sınır ötesi keşif faaliyetlerine başlaması piyasalardaki belirsizliği artırırken, ardından yaşanan siyasi anlaşmazlıklar neticesinde ABD’nin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından gelen göçmen-olmayan vize başvurularını askıya alması ile birlikte tırmanan gerilime tepki veren kur, 8 Ekim’de 3.78 seviyelerine tırmandı. Özyeğin Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Yrd. Doç. Dr. S. Nuray AKIN döviz kurunda son bir ay içerisindeki gelişmeleri değerlendirdi.
 
Havayolu şirketleri sert düştü
Dolayısıyla, 5 Ekim ve 9 Ekim arasında TL’de yaşanan yüzde 4.2’lik değer kaybı, hem ABD’den gelen pozitif ekonomik verilere hem de karşılıklı siyasi hamleler sonrası piyasalarda Türk Lirası’na olan güvenin azalmasına bağlı olarak değerlendirilebilir. Bu gelişmelere tepki olarak, Borsa İstanbul 100 endeksi günü yüzde 2.73 düşüşle tamamlarken, gerilimin turizm sektöründeki olası negatif etkileri nedeniyle Türk Hava Yolları hisseleri yüzde 9.26, Pegasus hisseleri ise yüzde 6.23 düştü. Gram altın, 5 Ekim’deki seviyesine göre yüzde 4.2 artışla 152 lira seviyesinde işlem gördü, Euro ise bu süre zarfında TL karşısında yüzde 3.57 değer kazandı.
 
Gözler atılacak adımlarda, büyüme ve FED’de

ABD’nin vize politikasına yönelik diplomatik girişimlerin ivedilikle olumlu sonuç vermesi halinde kurdaki bu hızlı tırmanışın yerini kısa vadede durağanlığa bırakması beklenebilir. Orta ve uzun vadede ise makroekonomik istikrarın devamlılığı ve güçlü dış ticaret ilişkilerimizin bulunduğu ülkelerle yaşanan politik belirsizliklerin asgariye indirilmesi etkili olacaktır. Özellikle, Türkiye ekonomisinden yılın ikinci çeyreğinde olduğu gibi, üçüncü ve dördüncü çeyreklerde de gelebilecek yüzde 5’in üzerindeki sağlam büyüme rakamları ve enflasyonun kontrol altında tutulması, kurda aşağı yönlü bir hareketi yaratmada etkili olacaktır. Fakat, ABD Merkez Bankası FED’in faiz artırımı beklentisinin dolara olan talebi dünya çapında güçlendirmekte olduğu hesaba katıldığında, uluslararası fon akışının yüksek risk ihtiva eden ülkelerden ABD’ye yönelmesi, TL’deki değer kaybının devam etmesi olasılığını da beraberinde getirmektedir.