Doğuş Teknoloji CEO’su Semih İncedayı: Geleceğe Yolculuk “Veri” ile Mümkün!

0
1393

Güçlü ekonomilerin ana unsurları olan şirketler ve şirketlerin temsil ettiği iş dünyası son yıllarda dijitalleşmeyi, bu yönde atılması gereken adımları ve yapılması gereken yatırımları konuşuyor. Hatta bir dönem, konunun öneminin altını net biçimde çizen “dijitalleşmeyen yok olur” gibi haklı ifadeler de kullanıldı. Elbette yaşanan güçlü değişim dalgaları tüm dünyayı etkilediği gibi iş dünyasında da yeni odak alanları belirliyor. Dijitalleşme de yeni teknolojik trendlerle, yeni odak alanlarıyla ve farklı yatırımlarla yeni yüzünü daha sık gösteriyor. Dijitalleşmenin şimdiki fenomeni “veri”… Değişen dünyayı ve veriyi teknoloji sektörünün duayenlerinden Doğuş Teknoloji CEO’su Semih İncedayı ile keyifli bir röportajda çok yönlü biçimde değerlendirdik…

Bilişim sektöründeki önemli liderden biri olarak kısaca sizi tanıyabilir miyiz? 

ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü mezunuyum veuzun yıllardır bilişim sektöründeyim… Kariyerime Koç Grubu’nda başladım ve burada 10 yıl boyunca önemli sorumluluklar üstlendim. 2001 yılında sektör değiştirdim ve sırasıyla Telsim, Borusan Telekom ve Turkcell Teknoloji’de kariyerimi sürdürdüm. Son 6 yıldır da Doğuş Teknoloji’de çalışmaktayım. 

Ülkemizde dijitalleşme ne aşamada? İş dünyası, değişen trendleri de göz önünde bulundurduğunda nasıl bir bakış açısına sahip olmalı? 

Ülkemizde dijitalleşme süreci, son yıllarda hızlı bir şekilde ilerleme kaydetti. Bilişim dünyasındaki bu hızlı değişim ve dönüşüm, şirketlerin dijitalleşmeye yönelik adımlarını hızlandırdı. Özellikle yaşanan teknolojik gelişmeler ışığında ortaya konan başarılı projeler ve iş modelleri dijitalleşmenin ülkemizde de iyi bir skora sahip olduğunu gösteriyor. Dijitalleşme konusunda hızlı ilerleyen sektörler arasında finans, telekom, sağlık, eğitim, perakende, e-ticaret, lojistik ve üretim öne çıkıyor. Bu sektörler, yeni teknolojileri benimsemek ve dijital dönüşümü sağlama konusunda daha agresif bir tavır sergiliyor. 

Dijitalleşme devam eden, yaşayan bir süreç… Şirketlerin rekabetçi kalabilmeleri ve pazarda varlık gösterebilmeleri için kritik bir öneme sahip ve dünyanın değişen trendlerini de değişen oyun kurallarını da iyi okumak lazım. Bununla birlikte dijitalleşen şirketlerin rekabette güçlü kalmasını sağlayacak unsurların öncelik sıralaması da değişiyor. Geçmişte dijitalleşmeyen yok olur diyorduk, şimdi ise dijitalleşmenin yeni evrelerini, değişen yüzünü ve yeni odak alanlarını konuşuyoruz. 

Dijitalleşme sahnesinin yeni fenomeninin artık net bir şekilde veri olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle şirketler, sürdürülebilir başarı için veri odaklı net stratejiler izlemeliler. Devamında, teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek iş süreçlerinde verimlilik sağlayacak dijital araçları ve çözümleri tespit etmeliler. Makine öğrenmesi ve yapay zeka çevresinde gelişmekte olan yeni teknolojileri işlerine ve özellikle karar verme noktalarına entegre ederek rekabet avantajı elde etmelerini zaruri görüyorum. Ayrıca, dijitalleşmenin yeni dönemine ayak uydurabilmek için şirket içi eğitim ve gelişim programlarına ağırlık vererek çalışanların bu yeni teknolojileri kullanma becerilerini ve yetkinliklerini artırmak büyük önem taşıyor.  Örneğin son zamanlarda “ChatGPT” lansmanı sonrasında herkesin konuşmaya başladığı Large Language Model (LMM) ‘lerinin daha geniş bir tanımla “Üretken Yapay Zeka” teknolojilerinin tüm çalışanların günlük işlerinin bir parçası haline gelmesi uzun yıllar sürmeyecek ve bu teknolojilerden faydalanmayan şirketlerin rekabet avantajlarını hızla yitireceklerini öngörüyoruz. Tabi bu konuda siber güvenlik ve kurumsal veri gizliliğine de dikkat edilmesi çok önemli konular, bunları da göz ardı etmemek gerekir. 

Yakın geçmişe kadar “Dijital değilsen yok olursun” deniliyordu. Bu yeni dönem için siz bir tanımlama yapıyor musunuz?

Daha önce ifade ettiğim gibi dijitalleşme gereklilik arz eden ve yaşayan bir süreç ve bunu artık yeni boyutları ile ele almak gerekiyor.  Teknolojinin hayatın tüm alanlarını dönüştürdüğü ve iş modellerini kökten değiştirdiği bir süreci yaşamaya devam ediyoruz. İyi bir strateji ile şekillenmiş dijitalleşme adımları, iş süreçlerinin daha hızlı ve hatasız yürütülmesini sağlıyor. Bu, zaman ve maliyet tasarrufu sağlarken müşteri deneyiminin de gelişmesine doğrudan katkı sağlıyor. Veri odaklı dönüşümü hem iş süreçlerinde hem de müşteri süreçlerinde iyi uygulayan ve bilgiyi her daim koruyan şirketler sürdürülebilirlik açısından her zaman avantajlı olacak. 

Dijitalleşme paralelinde iş dünyasının, daha mikro ölçekte baktığımızda şirketlerin rekabet avantajını koruyacak onları geleceğe taşıyacak olan ana unsur tartışmasız veri ve bu veriyi anlamlandırma hususudur. İşte bu noktada ikinci sorunuzun yanıtını da kendi bakış açımla ifade etmek isterim: Geleceğe Yolculuk “Veri” ile Mümkün! 

“Geleceğe Yolculuk Veri ile Mümkün” ifadenizi biraz daha açabilir misiniz? Tam olarak ne anlamalıyız?

Geçmişte de veri vardı ama hem bu kadar çok üretip saklayamıyorduk hem de ne kadar değerli olduğunu idrak edememiştik… Çünkü yığınlarca depolanmış veriyi ayrıştıracak anlamlandıracak güçlü bilgisayarlar ve teknolojiler hayatımızda değildi. Gelişime neden olan güçlü teknoloji dalgası işte bu yeni dönemi beraberinde getirdi. Şimdi insanoğlunun elinde çok güçlü bilgisayarlar, işinde daha uzmanlaşmış çalışanlar ve yapay zekâ var ve bu sayede verinin iş süreçlerine olan etkisini ve dolayısıyla şirketlerin bütünsel başarısına olan katkısını net biçimde görmeye başladık. Ancak buradaki en önemli konu veriye doğru soruları sorma becerisidir. Ancak o zaman veriden yeteri kadar faydalanabiliriz… 

Doğru soruları sorduğunuz taktirde veri de bize geçmişi daha net anlamamızı sağlayacaktır. Elimizdeki en değerli varlık (asset) olan veriyi kullanarak makine öğrenmesi ile geliştireceğimiz tahminleme modellemeleri ise bize geleceği görmemizde çok önemli fayda sağlayacaktır. Şirketler bunu yeni yeni keşfediyor. Artık bir karar alacaksak ve hatta yeni bir işe girişeceksek, “elimizdeki veriye de bir soralım” demeyi kültürün bir parçası haline getirmeye çalışıyoruz. Bir işin veriye dayalı, veri kaynaklı olması burada başlıyor. Veriyi kullanarak doğru kararlar almaya başladıkça şirketler de başarı skorlarını rekabet ettikleri şirketlerden çok daha hızlı bir şekilde arttırıyorlar. İşte tam da bu noktada geleceğe yolculuk devreye giriyor… 

Veri ile doğru tahminleme modelleri büyük bir güç vaat ediyor. Gelecekte ne yapılması gerektiğinin cevabı artık veriden elde ediliyor. Doğru soruyu soracak uzman insan kaynağı, güçlü bilgisayarlar ile oluşturulan modeller çok iyi sonuçlar üretiyor. Özetle veri sayesinde geleceği görmemiz mümkün hale geldi. İşte bu bir nevi geleceğe yolculuk ve o yüzden bence Geleceğe Yolculuk “Veri” ile Mümkün! 

Oldukça keyifli bir röportaj oldu teşekkür ederiz. Son olarak bir yol haritası arayanlar için şirketinizin hizmet, ürün ve çözümlerini kısaca anlatabilir misiniz? 

Doğuş Teknoloji olarak bilişim alanında değer yaratma vizyonuyla kurulduk. Bugün, 10’un üzerinde sektörde, pek çok firmaya hizmet veren, odağına müşteriyi alan, ihtiyaca özel teknolojik çözümleri sunan, aynı zamanda Ar-Ge merkezi de olan bir teknoloji şirketiyiz. Genç ve dinamik kadromuzla yeni teknolojileri yakından takip ediyor, çevik, güvene dayalı çalışma kültürümüzle Bilişim Sektörünün öncü şirketleri arasında yer alıyoruz.

Türkiye ve global pazarda teknoloji geliştiren bir marka olarak; otomotiv, finans, faktoring, operasyonel filo kiralama, araç muayene, sigorta yazılımları, sadakat programları ve e-ticaret sistemleri gibi pek çok alanda teknoloji üretiyoruz. 24 farklı global iş ortağımızın gücü ve desteğiyle RPA, veri analitiği ve analizi, makine öğrenmesi ve yapay zeka, veri ile ürettiğimiz birçok konudaki tahminleme modelleri, Üretken Yapay Zeka, Mobil ve WEB uygulamaları, ERP ve CRM gibi kurumsal çözümler konularında üst düzey uzmanlıklarımız mevcut. Teknolojiyi sürekli yakından takip ettiğimiz için hayatımıza yeni giren blockchain, mobil ve giyilebilir teknolojiler odağında da yeni araştırmalar ve çalışmalar da yapmaktayız. 

Kısacası, müşterilerimizin en yeni ve doğru teknolojileri kullanarak işlerini rekabette öne geçmelerini sağlayacak farklılıkları ortaya koyabilmek amacı ile her zaman yanlarında hissettikleri güvenilir, stratejik iş ortağı olabilme hedefi ile gece gündüz çalışmaktayız.