Dijital Dönüşüm ve Gelecek

0
384

Fortune gelecek döneme ışık tutan dijital dönüşüme yakından bakıyor. IoT, yapay zeka, bilişim, siber güvenlik, birbirine bağlantı konularında sektörlerin ve şirketlerin büyüme fırsatlarını sorularla gündeme taşıyor. Sektörlerin geleceğini tanımlamaya yardımcı olan teknolojiler konusunda siber tehditlere karşı dayanıklı, rekabetçi ve kârlı olmasını sağlamak, IoT, yapay zeka, müşterilere yeni hizmetler sunmak, büyüme fırsatlarını ortaya çıkarmak üzere hangi stratejiler gündemde? Birbirine bağlantı “Interconnection” konusunda hangi çözümlere odaklanılıyor? Gelecek döneme ilişkin çevik yaklaşımlar neler? Fortune Türkiye’nin düzenlediği, DE-CIX Türkiye’nin destekleriyle gerçekleşen “Dijital Dönüşüm ve Gelecek” başlıklı yuvarlak masa toplantımızda tüm bu sorulara yanıt aradık.
İşte teknoloji liderlerinin gündemleri…

ŞULE LALELİ

BÜLENT ŞEN • DE-CIX TÜRKİYE BÖLGE DİREKTÖRÜ
‘İNTERNET DEĞIŞIM NOKTASINI İNŞA EDEREK, GELECEĞE HAZIRLANIYORUZ’

“DE-CIX TÜRKIYE OLARAK dünyanın dört bir yanındaki ağ operatörleri, şirketler ve kuruluşlar tarafından veri alışverişi yapmak için rakipsiz birbirine bağlantı ekosistemleri oluşturuyoruz” diyen DE-CIX Türkiye Bölge Direktörü Bülent Şen, teknolojide geleceğe liderlik ettiklerini söylüyor.

“Dünyanın en büyük internet değişim noktası faaliyetlerini yöneten şirketiz. DE-CIX olarak dünya çapında hizmet veriyoruz. 1995’te kurulan DECIX’in Frankfurt’taki İnternet Değişim Noktası, dünyanın lider bağlantı platformu olarak, 2023 yılında saniyede 16,62 Tbit/s’lik rekor bir seviyede veri alış verişine ulaştı. DE-CIX, premium ağ bağlantı hizmetleri sunuyor ve Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Amerika ile Asya’da veri merkezi bağımsız pek çok İnternet Değişim Noktası’nı (IX, veya Internet Değişim Noktası, IXP) yönetiyor. Değişim noktalarının herhangi birindeki müşterilerimize, bölgedeki diğer İnternet Değişim Noktalarının herhangi birindeki ağlara
erişerek kesintisiz bağlantı, toptan satış ve kurumsal gereksinimler için en kaliteli birbirine bağlantı hizmetleri sunuyoruz. Büyük ölçekli bulut şirketlerinin Türkiye’de mevcut olmamalarından dolayı buluta çok büyük talep oluşuyor. Tabii ki kurumlar, bu şirketlere internet üzerinden erişimlerini sağlayabiliyor ama bazı sorunlarla karşılaşmaları kaçınılmaz. DE-CIX için bulut fazlasıyla önemli. Çünkü Almanya’daki platformumuza baktığınızda 50’den fazla bulut sağlayıcı ağı mevcut. Bugün Google Cloud, AWS, Microsoft Azure gibi bulut sağlayıcıları da bizimle aynı sahneyi paylaştı. DE-CIX yolculuğuna internet değişim noktası olarak başladı.

Asıl müşterilerimiz operatörler, içerik sahipleri ve ISP’ler (internet servis sağlayıcıları). Ancak teknoloji o kadar hızlı gelişiyor ki müşterilerin talepleri de o hızda artıyor. Öyle ki 2023’te, dünya çapında 3.100’den fazla bağlantılı ağ üzerinde, DE-CIX tarafından işletilen lokasyonlarda toplamda neredeyse 59 eksabayt veri alışverişi gerçekleşti. Bizim temel hedefimiz verinin Türkiye’de kaldığı bir üs oluşturmak. Bu noktada yeni havaalanını (İstanbul Havalimanı’nı) örnek gösterebiliriz. 35 milyar dolarlık bir yatırımın sonucunda Türkiye çok önemli bir yolcu “hub” noktası oldu. Bizim çalışmalarımızın hedefinde de Türkiye’nin yolcu konusunda bir “hub” olması örneğinde olduğu gibi aynı zamanda bir veri üssü olarak da konumlandırılabileceği var. Bir diğer önemli konu ise buluttan buluta iletişimde birbirine bağlantı, yani “interconnection” konusu. Gelecek dönem yeni iş ortaklarımızla, kurumlar, şirketler için güvenilir, hızlı veri alışverişi sağlayacağız.

CÜNEYT ERGEN • ALIŞAN LOJISTIK BILGI TEKNOLOJILERI VE AR&GE DIREKTÖRÜ
‘TEKNOLOJI VE DIJITALIZASYONDA İŞ YAPIŞ MODÜLLERINI TASARLAYARAK SEKTÖRE YÖN VERIYORUZ’

“İNOVASYON VE TEKNOLOJI yatırımları lojistik sektöründe rakipler arasında fark yaratma anlamında oldukça önemli. Ar-Ge merkezimizde sürekli yeni projeler geliştiriyoruz” diyen Alışan Lojistik Bilgi Teknolojileri ve Ar&Ge Direktörü Cüneyt Ergen, Alışan Lojistik olarak ulaşım araçlarının birbirleriyle iletişime geçtiği, süreçlerin hatasız ve daha verimli işlendiği bir çalışma sistemi hedefimiz” diyor.

“Alışan Lojistik 40 yıllık bir aile şirketi. Yerel ve küresel pazarda inovatif, esnek ve bütünleşmiş teknolojik çözümleri ile müşterilerine güç katan uluslararası lojistik hizmet servis sağlayıcısı olma vizyonu ile ilerleyen bir yapıda büyüyor. Bu doğrultuda 2023’te global oyuncu Singapur merkezli PSA BDP ile bir ortaklık yaptı. Bin 600’den fazla çalışanımız, 500’ün üzerinde tır filomuz ve 80 bin tedarikçimiz var. Dijital dönüşüme Microsoft Global sponsorluğu ile 2019’da başladık. İlk karar verdiğimiz konu, Ar-Ge merkezinin kurulması yönündeydi. Dijitalleşme sürecinde ilk olarak teknoloji modernizasyonu üzerine çalıştık. Ağırlıklı olarak Konya Selçuk, Konya Teknik Üniversitesi, Innopark TGB ve Marmara Üniversitesi ile Makine Öğrenmesi, Yapay Zeka, RFID, IoT teknolojileri üzerinde
çalışmalar yapmaktayız. Odağımızda lojistik süreçlerde müşterilerimize uçtan uça “izlenebilirlik” sunmak. Teknolojiyi ise özmal araçlarımıza taktığımız IoT cihazlarla domine ediyoruz.

Lojistikte en önemli konuplanlama ve tahminleme. Peki neleri planlıyoruz? Depolarımızdan önümüzdeki hafta, ay ya da 3 ay sonrası çıkacak sevkiyatların potansiyel çıkışlarını geçmiş 10 yıllık verilere dayanarak tahmin ediyoruz. Buna göre vardiyalar düzenliyor, ekipmanlar planlanıyor ve iş planları yapıyoruz. Nakliye tarafında yaptığımız işlerde de özellikle yapay zekada Google ve kendi geliştirdiğimiz AI çözümlerini kullanıyoruz. Güçlü entegrasyon yapımız ile de depo ve nakliye müşterilerimizin iş takip sistemleri ile yaptığımız 200’den fazla entegrasyonla dijitalleşmede önemli bir farkındalık yarattık. 2024 ve sonrası için iki önemli başlık üzerinde çalışıyoruz. Biri; maliyetleri yönetebilmek diğeri ise planlama. Taşımacılık maliyetlerinin nereye gidebileceği yönündeki konulara odaklanıyoruz. Depo hizmetimizde özellikle yeni teknolojik altyapıya geçen depo programımızın otomasyonlu ve otomatik toplama yerleştirme süreçleri için üniversite ve konu uzmanı olan firmalar ile Ar-Ge faaliyetlerimiz yoğun bir şekilde devam etmektedir. 2024 ve sonrası, yapay zeka projelerimizi devam ettirdiğimiz bir yıl olacak.

TAYFUN İŞBILEN • İSKİ BILGI İŞLEM DAIRESI BAŞKANI
‘KENTIN SU YÖNETIMINI, YAPAY ZEKA İLE ÇÖZÜME KAVUŞTURUYORUZ’

“DIJITAL DÖNÜŞÜM sürecinde, akıllı su yönetimiyle yaklaşık 7 milyon abone ile 16 milyonun üzerindeki İstanbullu’nun su ihtiyacını yapay zekanın gerçek deneyimini kullanarak çözüme kavuşturuyoruz.” diyen İSKİ Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Tayfun İşbilen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun dinamik vizyonu ve desteği ile sorumluluklarını yerine getiren İSKİ’nin, kentin altyapı sistemlerinde olduğu gibi dijital olarak da yenilenme sürecine başladıklarını söylüyor.

“İSKİ olarak bir musluğu veya vanayı açıp kapamanın çok ötesindeki bir vizyonla hizmet veriyoruz. İSKİ’nin dijitalleşme süreci 2019’da başladı. Bir ucu Melen’de, bir ucu Tekirdağ’daki coğrafyada 10 farklı su kaynağından 24 adet içme suyu arıtma tesisi ve 23.000 km uzunluğundaki içme suyu hattı ile günlük ortalama 3 milyon metreküp suyu 16 milyon vatandaşımıza ulaştırıyoruz. Şehre verilen suyu, kullanıldıktan sonra 18.400 km uzunluğundaki atık su hattı ile 90 adet atık su arıtma tesisine iletiyoruz.İSKİ bu yıl 90’ıncı yılında. Böylesine büyük bir su operasyonunu tek başına gerçekleştiriyor. Suyu arıtan, toplayan, dağıtan, atık suyu temizleyen iş süreçlerini BT teknolojilerini kullanarak yönetiyoruz. Bunun için de yapay zekayı kullanıyoruz.


Dijital Dönüşümü altyapı dönüşümü ile başlattık. BT omurgamızı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki İSTTELKOM A.Ş ortaklığı ile hibrit bulut hizmetleriyle güçlendirme kararı aldık. (İBB) iştiraki İSTTELKOM A.Ş ile beş yıllık dönemde teknoloji ve dijitalleşme alanındaki stratejik dönüşümle, İstanbulluların yaşam kalitesini etkileyen çalışmalara imza attık. Uzun
yıllardır kullanılmakta olan Abone ve Kurumiçi ERP sistemini yeniliyoruz. Mimari olarak da çağımızın gerekliliği olan microservis mimarisine geçiyoruz. Veri tabanı bağımsız yazılımlar yapıyoruz. Coğrafi bilgi sistemleri (CBS) dönüşümümüzü tamamladık kurum personelimizin kullanımına sunduk. Ağ Erişim Kontrol Sistemini, Ağ Tabanlı Saldırı Tespit Ve Önleme, Veri Sızıntısı Önleme sistemleri
gibi ihtiyaç duyulan yazılım ve sistemleri devreye aldık. İSKİ olarak büyük veri analizi yapacak platforma sahibiz onbinlerce noktadan data okuyoruz. Dijital ikiz bizim için çok kritik çünkü bunların sonundaki hedefimiz bir arıtma tesisinin dijital modelini, oradaki su şebekesinin dijital ikizini modellemek ve bunu dijital olarak yönetmek. 2024 ve sonrası planımız, kendi modelimize kendi verimizi ekleyip, İSKİGPT’yi oluşturmak orada da artık hem abone tarafından hem de su yönetimi tarafında bulut konusunda ilerleme kaydedebilmek.”

MURAT DERELI • İşNET GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
‘İŞNET ’IN GENLERINDE BANKACILIK VE FINANS SEKTÖRÜNE DAIR YÜKSEK BILGI BIRIKIMI VAR’

“DIJITAL DÖNÜŞÜM sürecinde, akıllı su yönetimiyle yaklaşık 7 milyon abone ile 16 milyonun üzerindeki İstanbullu’nun su ihtiyacını yapay zekanın gerçek deneyimini kullanarak çözüme kavuşturuyoruz.” diyen İSKİ Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Tayfun İşbilen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun dinamik vizyonu ve desteği ile sorumluluklarını yerine getiren İSKİ’nin, kentin altyapı sistemlerinde olduğu gibi dijital olarak da yenilenme sürecine başladıklarını söylüyor.


“İSKİ olarak bir musluğu veya vanayı açıp kapamanın çok ötesindeki bir vizyonla hizmet veriyoruz. İSKİ’nin dijitalleşme süreci 2019’da başladı. Bir ucu Melen’de, bir ucu Tekirdağ’daki coğrafyada 10 farklı su kaynağından 24 adet içme suyu arıtma tesisi ve 23.000 km uzunluğundaki içme suyu hattı ile günlük ortalama 3 milyon metreküp suyu 16 milyon vatandaşımıza ulaştırıyoruz. Şehre verilen suyu, kullanıldıktan sonra 18.400 km uzunluğundaki atık su hattı ile 90 adet atık su arıtma tesisine iletiyoruz.İSKİ bu yıl 90’ıncı yılında. Böylesine büyük bir su operasyonunu tek başına gerçekleştiriyor. Suyu arıtan, toplayan, dağıtan, atık suyu temizleyen iş süreçlerini BT teknolojilerini kullanarak yönetiyoruz. Bunun için de yapay zekayı kullanıyoruz. Dijital Dönüşümü altyapı dönüşümü ile başlattık. BT omurgamızı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki İSTTELKOM A.Ş ortaklığı ile hibrit bulut hizmetleriyle güçlendirme kararı aldık. (İBB) iştiraki İSTTELKOM A.Ş ile beş yıllık dönemde teknoloji ve dijitalleşme alanındaki stratejik dönüşümle, İstanbulluların yaşam kalitesini etkileyen çalışmalara imza attık. Uzun yıllardır kullanılmakta olan Abone ve Kurumiçi ERP sistemini yeniliyoruz. Mimari olarak da çağımızın gerekliliği olan microservis mimarisine geçiyoruz. Veri tabanı bağımsız yazılımlar yapıyoruz. Coğrafi bilgi sistemleri (CBS) dönüşümümüzü tamamladık kurum personelimizin kullanımına sunduk. Ağ Erişim Kontrol Sistemini, Ağ Tabanlı Saldırı Tespit Ve Önleme, Veri Sızıntısı Önleme sistemleri gibi ihtiyaç duyulan yazılım ve sistemleri devreye aldık.


İSKİ olarak büyük veri analizi yapacak platforma sahibiz onbinlerce noktadan data okuyoruz. Dijital ikiz bizim için çok kritik çünkü bunların sonundaki hedefimiz bir arıtma tesisinin dijital modelini, oradaki su şebekesinin dijital ikizini modellemek ve bunu dijital olarak yönetmek. 2024 ve sonrası planımız, kendi modelimize kendi verimizi ekleyip, İSKİGPT’yi oluşturmak orada da artık hem abone tarafından hem de su yönetimi tarafında bulut konusunda ilerleme kaydedebilmek.”

“İş Bankası iştiraki olarak hâlihazırda, finans alanında gelişmelerin odağında yer alan bir kurumuz. İşNet, internet bankacılığını müşteri nezdinde yaygınlaştırmak için kuruldu ve zaman içerisinde interaktif bankacılıktan, internet bankacılığına geçiş yapıldı. Geliştirip zenginleştirdiğimiz hizmet portföyümüze ses ve internet hizmetlerinden, siber güvenliğe; bulut, veri merkezi ve yönetilen hizmetlerden, e-dönüşüme kadar birçok kategoride ürün ve hizmet ekledik. İstanbul ve Ankara’da, yüksek güvenlik seviyesinde üç adet veri merkezimiz üzerinden sağladığımız otomasyona dayalı bulut hizmetlerimizle, müşterilerimizin verilerini yurt içinde muhafaza ediyoruz.

e-Belge süreçlerinde ise, şirketlerin işlerini kolaylaştırmaya yönelik; kolay, güvenilir, esnek dijital uygulamalar ve çözümler geliştiriyoruz. Kendi kurduğumuz özel bulut sistemleri üzerinden, şirketlere yönetilen bulut, siber güvenlik ve erişim hizmetleri sunuyoruz. Tier IV sertifikasına sahip Atlas Veri Merkezimiz üzerinden kesintisiz, güvenli ve hızlı veri akışı sağlıyoruz. TCMB onaylı Bluuty Finans topluluk bulutumuz ile bankacılık ve finans sektörüne özel olarak tasarlanan, güvenlik seviyesi artırılmış, regülasyon ve denetimlerle tam uyumlu, ölçeklenebilir, esnek ve yüksek performanslı bulut hizmeti sunuyoruz. Müşterilerimizin çalışan verimliliğini merkeze alarak, iş yüklerini hafiflettiğimiz başarılı otomasyon projeleri gerçekleştiriyoruz. İş birliğimizden aldığımız güçle; sektöre değer katan, yenilikçi projeler üretmeye devam ediyoruz. Özellikle şirketlerin “Teknolojimi nasıl yenilerim? İletişim altyapımı nasıl iyileştiririm? Sunucularımı daha rahat nasıl yönetirim?” gibi sorularına, aradıkları doğru cevap oluyoruz. Bulut teknolojilerine ve yapay zekâ destekli güvenlik uygulamalarına yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Bu süreçte de üç önemli noktaya dikkat ediyoruz, bunlar; sunduğumuz hizmetin güvenilir ve yüksek erişilebilir olması, sistemlerin üstün performans ile çalışması ve verimli sonuçlar üretmesi.

Güvenlik yüzeyinin genişlemesi, bizi dijitalleşme sürecinde her faaliyeti kontrol etmeye sevk ediyor. Çoğu siber saldırı, sistemler üzerindeki açıklardan faydalanarak yapılıyor. İşNet olarak, siber güvenlik alanındaki yatırımlarımızı ve sunduğumuz hizmetleri bu açıdan çeşitlendiriyoruz, siber güvenlik olgunluğumuzu sürekli yükseltiyoruz. Yerli ve yabancı iş ortaklıklarımızla çalışarak, kendimizi sürekli yenilediğimiz bir ekosistem yarattık. Robotik süreç otomasyonu, Siber Güvenlik Operasyon Merkezi, bulut ve yönetilen hizmetler gibi birçok güncel teknoloji ile çalışma olanağını müşterilerimize sunarak onlara rekabet avantajı sağlıyoruz. Bankacılık ve finans sektöründeki güçlü konumumuzun yanı sıra; başta perakende, enerji ve sağlık sektörü olmak üzere tüm sektörlerden müşterilerimize güvenilir hizmetler sunuyoruz. Önem verdiğimiz konulardan biri de insan kaynağı.

Yeni teknolojileri ve yapay zekâyı, insanın “yerine” değil “yanına” mottosuyla ele alıyoruz. Özellikle içerik üretiminde yapay zekânın etkin kullanılması için yetenek dönüşümüne odaklı iş stratejileri geliştiriyoruz. İşNet olarak bir yapay zekâ ekibi oluşturduk. Şirketimizi teknolojik gelişmelere adapte ediyor, yenilikçi fikirlere
yatırım yapıyoruz.

DR. ERDAL KEMIKLI • OTOKOÇ OTOMOTIV BILGI TEKNOLOJILERI VE STRATEJI LIDERI
‘YENILIKÇI MOBILITE ÇÖZÜMLERINE LIDERLIK EDIYORUZ’

“Dijital hizmetlerin otomotiv değer zincirini kapsayacağını ve bağlı araçların ortaya çıkaracağı yeni hizmet ve iş modelleri gelişiminin önemli bir parçası olacağını öngörüyoruz” diyen Otokoç Otomotiv Bilgi Teknolojileri ve Strateji Lideri Dr. Erdal Kemikli, elektrifikasyon, bağlantılı ve otonom araç teknolojileri, perakende teknolojileri, mobilitede müşteri deneyimi ve sürdürülebilirlik konularının gündemlerinde olduğunu söylüyor. Otokoç Otomotiv olarak Dijital dönüşüm sürecine 2017’de başladık. Üç farklı aşamada bu yolculuğu gerçekleştirdik. İlki hızlı kazanım dönemiydi. Dijital dönüşüm fırsatı nerede var? Getirisi nerede yüksek? İlk inisiyatiflere böyle karar verdik. Bu da şirket yönetiminde dijital dönüşümle ilgili algıyı daha da güçlendirdi, yatırım yapıldığında, şirketin geleceğini etkileyeceği ortaya çıktı. Bu ilk aşamadan sonra dijital dönüşümü şirket stratejimizin bir parçası olarak konumlandırdık. Otokoç Otomotiv’in dijital odaklı bir stratejik planlama yaklaşımı ve vizyonu var. Vizyonumuzu gerçekleştirmedeki en önemli araçlardan biri dijital dönüşüm. Stratejiye uygun projeler belirledik. Bu projelerin daha güçlü yönetilmesi ve sonuçlandırılması için daha güçlü yapılar oluşturduk. Son aşamada ise Otokoç Otomotiv olarak vizyonumuza giden yolu tarifleyen çok kapsamlı bir dijital dönüşüm yol haritası ortaya çıkarıp uygulamaya başladık.

Yeni teknolojik trendler, tüketici tercihlerini, iş modellerini, ürünleri ve hizmetleri hızla değiştirirken, mobilite alanındaki sektörleri de köklü biçimde dönüştürüyor. Otokoç Otomotiv olarak tüm bu değişimleri takip ederek kendimizi bugünden geleceğe hazırlıyor, mevcut işlerimizi faaliyet gösterdiğimiz her alanda ve devamlı bir şekilde büyütüyoruz. Bu trendlerden biri; biyo-teknoloji ve genetik. Bu teknoloji ileride toplum yapısını ve dünyayı değiştirecek. Bir diğeri ise dünyadaki tüm nesnelerin yapay zeka ve analitik yöntemlerle işleyebilmesinin, dünyanın tek bir varlık gibi çalışmasını sağlayan temel bir teknoloji olan IoT. Bir diğer konu, yapay zeka. Bugün şirketlerin ofis programlarından yazılımcıların kullandığı geliştirme ortamlarına, ERP sistemlerine kadar tüm sistemler yapay zeka fonksiyonlarıyla zenginleşiyor.

Otomotiv sektöründe ise kısaca CASE olarak adlandırılan ve «Connected Cars – Bağlantılı Araçlar», «Autonomous Cars Otonom Araçlar», «Sharing Mobility – Paylaşım Mobilitesi», «Electric Cars – Elektrikli Araçlar» olarak sıralanan kategoriler trendler olarak dikkat çekiyor. CASE çerçevesi, çevreci, talep üzerine ve büyük kullanıcı deneyimi seçenekleri ile müşterilerin gelişen ihtiyaçlarına yanıt veren hizmet modellerini içeriyor. Otokoç Otomotiv olarak biz de Connected Car çözümlerimizle araçları bağlantılandırıyor, bunu da şirketlere yönelik olarak çok adetli ve çok markalı olacak şekilde önemli bir farkla sağlıyoruz. Gündemde güçlü bir şekilde yer alan optimizasyon ve yapay zeka çözümleri rekabet için önemli bir ayrıştırıcı.

MERT ALTAÇ • PARIBU ÜRÜN MÜDÜRÜ
‘DIJITALE DOĞMUŞ BIR ŞIRKETIZ VE ÇEVIK ADIMLARLA İLERLIYORUZ’

“PARIBU OLARAK teknoloji alanında yatırım yapmaya devam edeceğiz” diyen Paribu Ürün Müdürü Mert Altaç, Türkiye’nin alanında öncü kripto para işlem platformu olarak Paribu’nun yapay zeka ve blokzincir teknolojilerini kullanarak, kullanıcılarına daha hızlı ve verimli hizmet sunduğunu söylüyor.

“Paribu bugün 6 milyonun üzerinde kullanıcısı olan bir kripto para işlem platformu. Aslında işlem hacimleri ve kullanıcıların işlemlerini içeren bir veriye sahibiz. Paribu’daki günlük işlem hacimleri çok yüksek seyrediyor ve bugüne dek milyarlarca kullanıcı işlemi gerçekleşti. Bahsettiğimiz milyarlarca işlem de aslında milyonda bir dediğimiz ihtimallerin bizim günde üçbeş defa başımıza gelebileceği anlamı taşıyor. Bu sebeple biz hep o milyonda bir olacak ihtimallere yoğunlaşıp bunların önüne nasıl geçebileceğimiz üzerinde çalışıyoruz. Yani asıl yapılması gerekenleri çözmüş durumdayız. Zaten dijitale doğmuş bir şirket olduğumuz için daha avantajlı bir konumdayız. Çevik adımlarla ilerliyoruz. 2017’de Yasin Oral tarafından kurulan Paribu nispeten genç bir ekosistemin ilk ve en fazla kullanıcıya sahip olan işlem platformlarından biri. Bu durumun elbette avantajları olduğu kadar dezavantajları da var. Avantajı, yeniliklere çok hızlı şekilde adapte olabilmekken dezavantajı ise kıyaslama yapmakta zorlanmak. İş süreçlerimizi optimize etmek ve kaynak yönetimini daha doğru kullanabilmek ve rekabet avantajı sağlamak için ne yapabiliriz diye analiz yapıyor ve bunun için ayrı bir strateji ekibiyle çalışıyoruz. Yapay zekayı iş süreçlerimizde nasıl daha fazla kullanabiliriz ve oradan elde edilecek veriyi nasıl mükemmel hale getirebiliriz konularına yoğunlaşıyoruz.

İşimizde web 2.0 ve web 3.0 diye ayırdığımız taraflar var. Biz kullanıcıların web 2.0 platformlarından web 3.0’a geçmesine aracılık ediyoruz. Blokzinciri herkese anlatmaya çalışıyoruz. Bu teknoloji nerelerde kullanılabilir, hayatın farklı alanlarına nasıl entegre edilebilir gibi konuları anlatmak ve bu teknolojiyi yaygınlaştırmak için çalışmalar yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde hızı artacak olan dijitalleşme süreçlerinde blokzincirin yeri tartışmasız şekilde çok önemli olacak. Eğitim, sağlık, otomotiv, kamu, emlak gibi alanlarda bu teknolojinin kullanılmaya başlandığını görüyoruz ancak daha yolun başındayız ve yapılması gereken çok şey var. Bu gibi gelişmeler bizi gelecek için heyecanlandırıyor.”

MAHMUT DEDE • SCHNEIDER ELECTRIC TÜRKIYE VE ORTA ASYA SERVISLER GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
‘ENDÜSTRIYEL TEKNOLOJI LIDERI VE SÜRDÜRÜLEBILIR İŞ ORTAĞIYIZ’

“ENERJI YÖNETIMI ve otomasyonun dijital dönüşümüne liderlik ediyoruz” diyen Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Servisler Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Dede, teknolojileri daha verimli kullanmaları, maliyetleri azaltmaları ve sürdürülebilirlik hedeflerine hızla ulaşmaları konusunda şirketlerin çözüm ortağı olduklarını belirtiyor.

“Dijitalleşme veya dijital dönüşüm günümüzde artık bir tercih değil, uyum sağlanması gereken bir zorunluluktur. Dijital dönüşümün hammaddesi veri ise, o veriyi yapay zeka teknolojileri ile işlemek için olmazsa olmazımızın enerji olduğuna inanıyoruz. En pahalı enerjinin “bulunamayan enerji” olduğu bilinciyle, bugün her alanda teknolojinin işleyebilmes için temel ihtiyacımız enerjinin bulunabilirliği, güvenliği ve sürekliliğidir. Enerjiye olan talebin her geçen gün artması ve dünyamızın içinde bulunduğu koşullar bizler için sürdürülebilir enerji modellerini zorunlu kılıyor. Bu nedenle Schneider Electric olarak biz ‘daha verimli sistemler için dijital, daha sürdürülebilir bir dünya için elektrik enerjisi’ diyoruz. Bu doğrultuda geliştirdiğimiz çözümlerle güvenliği, güvenilirliği, verimliliği ve
kârlılığı artıyor, sürdürülebilir değer sunuyoruz.

Dijital dönüşüme liderlik etme yolculuğumuzda, endüstriyel IoT ve dijital teknolojileri bir araya getiren EcoStruxure platformumuz çalışmalarımızın merkezinde yer alıyor. Aynı zamanda hem yeni iştirakimiz AVEVA’nın sahip olduğu agnostik yazılım portföyü hem de Endüstriyel Otomasyon ve Enerji Yönetimi kapsamında güçlü agnostik yazılım ürünleri paketi ile öncü hizmetler sunuyoruz. Paydaşlarımızın Dijital İkiz, IoT ve otomasyon çözümleri gibi yenilikçi teknolojilerden yararlanmasına yardımcı oluyoruz. Öte yandan hep zekanın “yapay”ını konuşuyoruz oysaki bir de işin “doğalı” yani insan kaynağına bakmak gerek. Dijital sistemleri üreten, işleten, yani yenilikçi, inovatif fikirler ortaya koyacak çalışanların hızlıca bu yeni çağa adapte olmaları gerektiğini düşünüyoruz. Bu doğrultuda insan kaynağına yatırımı önceliklendiriyor ve toplum genelinde de yeni nesil yeteneklerin kazanılması için çalışıyoruz. Dünyada örnek gösterilen sayılı merkezden biri olan İstanbul İnovasyon Merkezimiz ve İzmir’deki Eğitim Akademimiz bu kapsamda önemli bir görev üstleniyor. Gelecek dönemde de Schneider Electric hem tedarikçi hem son kullanıcı olarak, endüstriyelleşme, şehirleşme ve dijitalleşme trendlerine paralel dünyada artan enerji ihtiyacına cevap verebilmek amacıyla teknolojik çözümler geliştirecek. Bir yandan da enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümünde öncü rol üstlenirken, diğer yandan da enerji verimliliği çözümleri ile sürdürülebilirlik alanında iş dünyasına liderlik etmeyi sürdürecek.”

MELTEM ATAY • TÜRK TUBORG BILGI TEKNOLOJILERI DIREKTÖRÜ
‘ENDÜSTRIYEL TEKNOLOJI LIDERI VE SÜRDÜRÜLEBILIR İŞ ORTAĞIYIZ’ ‘EN BÜYÜK ODAĞIMIZ, VERI VE YAPAY ZEKA’

TÜRK TUBORG Bilgi Teknolojileri Direktörü Meltem Atay, veri ve yapay zeka konusunda farkındalık oluşturmanın
önemine değiniyor. Atay; “Hedefimiz Türk Tuborg olarak üretimden, bilgi teknolojilerine yapay zeka ve veri yönetimiyle yüzde 100 kalite sağlamak” diyor.

“Dijitalleşme yolculuğumuza 2019’da başladık. Bugün artık dijitalleşmenin ana konusu yapay zeka. Dönüşüm hızımız, tempomuz, şirket değerleri, stratejiler ve kültüre uyumlu şekilde bu süreci gerçekleştirdik. Lokasyonlarımızdaki fiber altyapılar, bulut teknolojiler, self-servis uygulamalar, major sistemlerin güncellenmesi ve teknolojik yenilenmeleri bu süreçte revize ettik ve gerekli çözümleri ve standartları oluşturduk. Genel olarak baktığımızda dijitalleşmeyi üç odak noktasında ele alıyoruz. İlki entegrasyon. Kurum içindeki tüm dijital teknolojilerin birbiriyle iyi bir şekilde entegre olması ve buradaki teknolojilerin hem birimlerin hem de kurumun ortak hedeflerine hizmet etmesi önemli. İkincisi; veri konusu. İyi analitikler yapabilmek önemli.

Kendi verilerimizden içgörü oluşturacak şekilde analitikler elde etmeye odaklandık. Son olarak da ekosistemimizdeki deneyimleri iyileştirmeye yöneldik. Hem çalışanlarımızın hem tedarikçilerimizin deneyimlerini iyileştirdik. Bu odak noktalarından hareketle biz de Türk Tuborg olarak, fabrika, tedarik zincir ağımızı ürettiğimiz verilerle izledik. Veri modelleri kurduk. İkinci ana odağımız ise sürdürülebilirlik oldu. Makine öğrenmesini burada kullandık. Sahadaki satış noktalarında dijital olarak uygulamaları mükemmelleştirmeye odaklandık. 2020-2021 yıllarında metal yaka yani process robotlarımızı devreye aldık. Sıkıcı ve tekrar yapıldığı için hataya yol açan süreçlerimizi robotlara teslim ettik. Gelecek dönem, ChatGPT’yi çok daha fazla konuşacağız. Çünkü sessiz bir devrimden bahsediyoruz.

Yapay zeka ile daha önce ‘Data is the new oil’ yani ‘Veri, yeni petrol’ derdik. Şimdi ‘Veri yeni para birimi’ diyoruz. En fazla
veriye sahip olanlar, bundan faydalananlar en zenginler olacak gelecekte. Türk Tuborg da buradaki yerini almak üzere, veriyi kullanırken ve veriyle ilgili yapıları kurarken, dijital yatırımlar, yapay zeka, inovasyon, bulut teknolojileri konularında çözüm üreten gelişmeleri yakından takip etmeye devam edecek.”