Desa yeniden ABD’ye yöneliyor

0
221

İtalya, Fransa, Çin, Hong Kong, Birleşik Krallık gibi ülkelere ihracat yapan ve dünyaca tanınmış Prada ve Chanel gibi lüks segmentteki markalarla da çalışan Desa, ihracat ağını genişletiyor. Yurtiçinde perakende mağazacılık alanında hızla ilerleyen şirket, 2015 yılında Terra City Alışveriş Merkezi Samsonite Şubesi mağazasının açılışını gerçekleştirdi ve Ataköy Plus Alışveriş Merkezi Desa mağazasının alanını 275 metrekareye çıkardı. Haziran 2015 itibariyle mağaza sayısı 106, mağaza alanı ise 16 bin 764 metrekareye ulaşan şirket yatırımlarını sürdürüyor.

Yaklaşık 20 yıl ara verdikten sonra ABD pazarında yeniden faaliyet göstermeye başlayan Desa’nın ikinci kuşak yöneticisi, Genel Müdür Burak Çelet, bu kararın gerekçesini şöyle anlatıyor: “Şu an dünya pazarlarına baktığımız zaman çok önemli değişiklikler söz konusu. Emtia fiyatlarının son derece aşağıya gelmiş olması bazı ülkelerin satın alma güçlerini çok etkiliyor. Deri sektörü bu durumdan önemli ölçüde etkileniyor. Çin’de bir yavaşlama var. Çin’in hem dünyaya gönderdiği turist sayısında hem de iç lüks tüketimde azalma söz konusu. Japonya ve Kore nispeten stabil gidiyor. Avrupa’ya baktığımızda ise Almanya dışında çok sağlıklı bir pazar maalesef yok. Geriye doğru düzgün bir ABD pazarı kalıyor. Bu nedenlerle ABD bizim için önemli bir pazar.”
Burak Çelet, Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü mezunu. ABD’de Wisconsin Üniversitesi’nde MBA ve İngiltere’de Northampton Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptıktan sonra yurda dönüyor. Desa’ya katılmadan önce deri mobilya sektöründe, kendi işiyle uğraşıyor. Bunun önemli ve keyifli bir deneyim sağladığını ifade eden Çelet, birkaç sene sonra Desa ekibine katılıyor.

Desa, sektörde uzun yıllardır faaliyet gösteren bir şirket. Birçok kriz görmesine rağmen ayakta kalmayı başarmış. 1985’e kadar yoğun bir şekilde kendi markasıyla ürün satan Desa, kriz döneminde ihracat pazarlarının çok ciddi etkilenmesiyle ister istemez içe kapanmak durumunda kalmış. Çelet, “O yıllarda pazarımızda ciddi bir daralma yaşanıyordu. İhracatımızda da sıkıntılar vardı. Şirket iç piyasaya biraz daha ağırlık vermişti. O dönem zaten perakendenin büyümeye başladığı yıllardı. Aynı zamanda yurtdışından çanta alımı yapan büyük firmalar üretici aramaya başladılar. O yüzden ihracat tarafında kendi markasıyla ihracat yapan bir konumdan daha ziyade fason üretim yapan bir konuma doğru evrildik. İlk yurtdışına çıkışımız ve oradan da gelişimiz aslında bu şekilde. Daha sonra ihracatımıza fasonculukla devam ettik” diyor.

Şirketin bugünkü şeklini almasında Desa Yönetim Kurulu Başkanı Melih Çelet’in etkisi ise oldukça büyük. Burak Çelet, “Öncelikle, dümeni tutan kaptan çok tecrübeli. Melih Bey’in çok ciddi tecrübesi ve katkısı var. Türkiye’de zaten uzun yıllar sanayicilik yapmış herkes önemli krizlerde çok önemli deneyimler edindiler. O yüzden krize de oldukça efsunlu bir piyasayız. Yurtdışında birçok firmayı devirecek olan önemli gelişmelere bizde günlük işler gibi bakılıyor. Ama tabii en önemli şey, önceden başımıza gelebilecekleri öngörüp oyun planını ona göre yapmak. Biz de bunları doğru yaptık diye düşünüyorum” diyor.

İlk mağazasını 1973 yılında Erenköy’de açan şirket o yıllarda Türk tüketicisini omuzdan askılı bayan çantası ile tanıştırıyor. 1980’li yıllarda dünyadaki büyük firmalar için üretim yapan başarılı bir tedarikçi haline geliyor. 1986 yılında New York’ta açılan Desa ofisi gibi global ölçekli girişimler sonucunda marka, ABD, Avrupa ülkeleri ve İngiltere’de tanınan ve bu ülkelere ihracat yapan bir isim haline geliyor. 

Yurtdışındaki iş hacmini büyütmek adına yoğun bir şekilde satış kampanyalarına ağırlık veren Desa, sunum yapılan noktaların sayısını artırmaya çalışıyor. Çelet, “Bir yandan tasarım ile farklılaşmaya çalışıyor, bir yandan da tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine ağırlık verip tüketiciye dokunarak pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz” diyor.

2004 yılında halka arz gerçekleştiren şirketin halka açıklık oranı yüzde 20’ler civarında bulunuyor. Çelet halka arzla ilgili, “Herhangi bir borçlanma ihtiyacından dolayı değil, bilakis daha kurumsal olmak, üst yönetim ve çalışanların şirketten beklentilerinin bir olması ve kurumu daha iyi yönetebilmek, büyümek için doğru bir platform hazırlamak düşüncesiyle halka açılmayı gerçekleştirdik” diyor.

Desa’nın 17 Şubat 2016 itibariyle borsadaki piyasa değeri 41 milyon 346 bin TL. Piyasa değeri/defter değeri ise 0,70. 2015 yılı dokuz aylık dönem itibariyle 146 milyon 647 bin TL satışı bulunuyor. Aynı dönemde 8 milyon 487 bin TL zararda olan şirketin hisseleri Borsa İstanbul’da C grubunda yer alıyor.

Desa’nın üç adet tesisi bulunuyor. İstanbul Sefaköy’den sonra 2006 yılında Düzce’deki fabrikasını faaliyete geçiren Desa, toplam 25 bin 500 metrekarelik alana yayılan üretim tesislerine sahip. İstanbul ve Düzce tesislerinde yaklaşık haftada bin 500 adet deri konfeksiyon üretiliyor. 5 bin adet kadar çanta, 6-7 bin adet arası da küçük mamul cüzdan imalatı yapılıyor. Desa’nın Çorlu’daki tabakhanesi ise 20 bin metrekarelik alana sahip. Tabakhanede günde yaklaşık 5 bin adet koyun derisi ve 8 ton kadar dana derisi işleniyor.