‘Derecelendirme kuruluşları piyasanın arkasından geliyor’

0
70

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Bu kuruluşlar çok objektif değerlendirmeler yapsalardı, dünya krize bu kadar hızlı sürüklenmezdi. Türkiye olarak baktığımızda, piyasanın hep arkasından geliyorlar. dedi.
 
Yılmaz, Bakanlık binasında Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleriyle gerçekleştirdiği sohbet toplantısının ardından soruları yanıtladı.
 
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Kobani olayları bahane edilerek sokakların karıştırılmak istendiğini belirterek,  “Tüm siyasi partilere şunu söylemek gerekir; çözüm süreci Türkiye’nin tarihi bir sürecidir. Enerjimizi boş yere harcamamak zorundayız. Bu da tüm partilerin derdi olmalı” dedi.
 
Çözüm sürecinde son duruma ilişkin soru üzerine Yılmaz, sürecin ekonomi ve kalkınma açısından ele alınması gerektiğini belirtti.
 
Bölgede ciddi bir canlanma gözlemlediklerini, ilk defa özel sektör yatırımlarının canlanmaya başladığını anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:
 
“Bunlar önemli, sevindirici gelişmeler. Son dönemde yaşanan hadiseleri bununla ilişkilendiriyorum. Bölge ilk defa ekonomik anlamda canlanmaya başlayınca, birileri buna darbe vurmak istiyor. Şantiyelere yapılan saldırılar, iş adamlarından haraç istemeler, çalışanların kaçırılmak istenmesi, bunlar yatırımlara ve o bölgenin kalkınmasına yönelik saldırılar. Bundan en fazla etkilenenler de o bölgedeki gençler. ‘Birileri gençlerin ekonomik imkanlarını kısıtlamak istiyor’ diye düşünüyorum.”
 
Türkiye’nin çözüm süreci konusunda kararlı olduğunu vurgulayan Yılmaz, halkın güvenliğini ve kamu düzenini olumsuz etkileyen hareketleri, süreçle bağdaşmayan eylemler olarak nitelendirdi.
 
Kobani olaylarını bahane ederek, Türkiye’nin karıştırılmak istendiğini belirten Yılmaz, “Buradan tüm siyasi partilere de şunu söylemek gerekir; çözüm süreci Türkiye’nin tarihi bir sürecidir. Enerjimizi boş yere harcamamak zorundayız. Bu da tüm partilerin derdi olmalı. Sadece siyasi partiler de değil sivil toplum kuruluşları, medya bu meselelere destek olmalı” şeklinde konuştu.
 
“Derecelendirme kuruluşları piyasanın arkasından geliyor”
“Milli bir derecelendirme kuruluşu yapma projesinde son durum nedir?” sorusunu da yanıtlayan Yılmaz, küresel kriz öncesinde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının bazı ülkelere oldukça bonkör davrandığını söyledi. Bu durumun derecelendirme kuruluşlarının kredibilitesi açısından olumlu görünmediğini ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:
 
“Bu kuruluşlar çok objektif değerlendirmeler yapsalardı, dünya krize bu kadar hızlı sürüklenmezdi. Türkiye olarak baktığımızda, piyasanın hep arkasından geliyorlar. Türkiye ile ilgili çok ihtiyatlı bir yaklaşıma sahip olduklarını görüyoruz. Bunun sadece matematiksel bir hesaba dayanmadığını söylüyoruz. Bizim asıl bakmamız gereken piyasadır. Piyasa değerlendirmeleri de Türkiye’ye gelen sermayeyle ölçülür. Son 12 yılda doğrudan ve portföy yatırımlarının ciddi düzeyde arttığını görüyoruz. Bu, uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye güvenmesi demek. En sonunda nihayet Türkiye’ye yatırım yapılabilir ülke seviyesinde not verdiler. Bu sevindirici ama inşallah daha da iyiye gider.”
 
Asıl amaçlarının iş ve yatırım ortamını iyileştirmek olduğunu belirten Yılmaz, bunun gerçekleştirildiği takdirde kredi derecelendirme kuruluşlarının er ya da geç buna ayak uyduracağını söyledi.
 
Yerli kredi derecelendirme kuruluşuna ilişkin Hazine tarafından bazı çalışmaların yapıldığını belirten Yılmaz, “İhtiyaç duyulursa bu yapılır. Aslolan, yatırım ortamını iyileştirmemiz. Buna odaklanmış durumdayız” değerlendirmesinde bulundu.