Demokrasi Vapurunun Motoru

0
109

Yıllar önce elektrikle çalışan vapur projesi yapıp bunun tasarımını halk oylaması ile kararlaştırdık. Elektrik motoru ilericiliği ve kalkınmayı simgeliyordu. Aradan geçen yılların ardından sistemin en önemli parçasının vapurlara verilen sürme iskele olduğunu hala anlamamış durumdayız.

ŞEHIR HATLARI’NIN elektrik motoru kullandığı için iskeleden ayrılırken o pis dumanı çıkarmayan yeni ve ihtişamlı vapurlarını seçmek için büyük bir heyecan duyduğumuz günleri hatırlıyorum. Birçok tasarım arasında en işe yarar görünenine oy vermiştik ama o zamanlar bunun iskeleye yanaşma manevrası sırasında bu kadar gürültü çıkardığını bilmiyorduk. Daha önemlisi, bu kadar büyük vapurun manevra yapabilmesini sağlayacak ön pervanenin dalgalı denizde pek de işe yaramadığından haberdar değildik. Ama asıl önemlisi, Çakma Terminatör adını taktığım açılır/kapanır iskelelerin alçalıp yükselen Marmara Denizi ile iskelenin kot farkını karşılamakta yetersiz kalacağından habersizdik. Teknolojiden haberdar olmasına karşın mühendislik ve denizcilikten bihaber olan bir anlayışın hayatımıza kattığı ve uzun süre etkisinden kurtulamayacağımız vapurlarımız, bize ders niteliğinde hayatımızda yer almayı sürdürecek. Tabii bu vapurların elektrikli motorlarının çevreyi kirletmemesi ile övünebiliriz.

Ancak bu arada, bunlara uydurmak için rampa haline getirip şekilsizleştirdiğimiz iskelelere ve özellikle iniş binişlerde eskiden kullandığımız sürme iskelelere baktığımızda içimizin burkulmasına engel olabilir miyiz? Bundan emin değilim. Düz ve bükülmeyen bir tahta parçasından fazlası olmayan sürme iskeleler, bir yanlarındaki tekerlek sayesinde kolayca hareket ettirilebilirken diğer yanları üzerine bırakıldıklarında sabitlenme yeteneğine sahiplerdi. Deniz yükselip iskele aşağıda kaldığında ya da deniz alçalıp tam tersi olduğunda bu düz tahta parçaları iki taraf arasında dengeyi sağlar ve sıkışma olmasını engellerdi. İTÜ’de öğrenci olduğum günlerde bu iskelelerin tasarımındaki basitliğe ve sundukları pratikliğe hayranlık duyardım.

İstanbul’un ulaşımını deniz yolunu kullanarak rahatlatacağı söylenen büyük gemilere oy verdikten sonra şaşırtıcı bir biçimde daha küçük, hiçbir konforu olmayan motorlarla yolculuk etmeye başladık. Artan hatlar nedeniyle içinde değil dışında beklenen çakma iskeleler ortaya çıkarken en çarpıcı olan, “sürme iskele verilmeden inmek yasaktır” uyarısında sürme iskelenin yanına merdiven sözcüğünün eklenmesi oldu. Bu merdivenler, iskelelere göre yüksekte kalan, taka tasarımından bozma motorlara tırmanabilmeyi sağlıyordu.

 Kolayca hareket edebilmeleri için altlarına tekerlek eklenen bu garabetler kendi başlarına hareket ettikleri için altlarına yerleştirilen takozlarla sabitlenmeye çalışıldı. Sonra motorlar da Çakma Terminatör inme/binme rampalarına sahip olunca bunlara gerek kalmadı. Şimdi neredeler bilmiyorum ama yarattıkları hikaye bize ulaşım sistemi tasarlamanın bir mühendislik meselesi olduğunu anlatmakta önemli bir rol oynuyor.

 Bunun dijitalleşme ile ne ilgisi var diye düşünenler varsa, dijitalleşmenin sadece bu bilgiye sahip olanların hayal edebildikleri sistemleri gerçekleştirmeye yaradığını belirteyim. Bugün elektrikli araç tasarlayanlar, benzinli ve diğer fosil yakıtlı araçların aksine bir taşıyıcı panel ve üzerinde yolcunun ya da yükün yerleştirildiği bir kabin şeklindeki tasarımı tercih ediyor. Ancak bu zaten 100 yıl önce ilk otomobillerdeki yaklaşımdı. Dolayısıyla geçmişi bilmek, güncel kararları doğru almayı sağlayan çok önemli bir etken olarak karşımıza çıkıyor.

Daha yakın geçmişe baktığımızda, New York’un efsanevi belediye başkanının suç oranını düşüren bir sistem kurması ile; Barcelona’nın dünyanın en güçlü 50 lideri arasında yer alan belediye başkanının rahat yaşamayı lüks olmaktan çıkarması ile görüyoruz. Ancak asıl çarpıcı örneği, dünyanın beşinci ekonomisini oluşturan eyaleti yöneten California Valisi Arnold Schwarzenegger oluşturuyor. Ülkeler dahil, dünyanın beşinci büyük ekonomisinin başındaydı ve temsil dışında bir şey yaptığını görmedim. Profilinde de oyuncu ve eski vücut geliştirici olduğu; Califonia’ya vali olarak hizmet ettiği yazıyor. İngilizcede hepsi “mayor” olarak ifade edildiğinden örnekleri birlikte veriyorum. ,

Analitik buyuruyor ki, mevki-makam değil; kişinin kendisi olmadan da sürecek sistemi tasarlamak ve gerçekleştirmek önem taşıyor. Dijitalleşme, bunun olanaklarını son derece geliştiriyor ancak sürme iskeleyi tasarlamak insana kalmış.