Yeni Nesil Çalışma Hayatı

0
354
DEM Global CEO'su Kerem Kerimoğlu

DEM Global CEO’su Kerem Kerimoğlu, fortune.com.tr için yeni nesil çalışma hayatını ve Z kuşağının yeni eğlence anlayışıyla ilgili görüşlerini paylaştı.

Yeni nesil, çalışma hayatının her alanında olduğu gibi içecek sektöründe de yavaş yavaş yerini almaya başlıyor. Z kuşağının sektördeki konumuna ve eğlence anlayışına yönelik düşünceleriniz nelerdir?

İlk olarak bizim sektörümüzde yer alan genç arkadaşlarımıza yönelik gözlemlerimi paylaşmak isterim. Z kuşağı; son derece yaratıcı olan, geçmişten gelen alışkanlıklara uymak yerine kendi tarzını ve iş yapış şeklini ortaya koyabilen bir jenerasyon. İlerisi için hedefleri, vizyonu olan bir Z kuşağı çalışan, bunu yaratıcılığıyla birleştirdiğinde ortaya ilham verici sonuçlar koyabiliyor. Sektörde Z kuşağının ağırlığını hissettirmesiyle beraber eski tip yönetim şeklinin de değişeceğine inanıyorum.

Diğer yandan Z kuşağının eğlence anlayışı da kendine özgü. Benim sektördeki ilk yıllarımda akşamüzeri bir yere gidilir, daha sonra klasik Türk adetlerine uygun bir mekanda yemek yenir, ardından da mutlaka bir kulüpte eğlenilirdi. Yeni nesille birlikte bu da değişiyor. Gençler ilk gittikleri mekanda eğlencelerini sonlandıracak kadar kalabiliyor. Diğer bir örnek; önceden akşamüzeri iş çıkışı eğlence dendiğinde 4 farklı mekan gezilirken, şimdi tek seferde halledilebiliyor. İçecek tercihleri de farklılaşıyor. Bu yüzden bir restorana girdiğinizde yemeklerin yanı sıra içecek seçenekleri de dikkat çekiyor. Hangi yemekle hangi içeceğin uyum sağladığına özellikle dikkat ediliyor. 

Dijitalleşmenin sektörünüze etkileri neler oldu? Teknolojiyle birlikte değişen nesle hitap edebiliyor musunuz?

Değişen dünyada ayakta kalabilmenin yolu, teknolojiye ayak uydurmaktan geçiyor. Bu durum, her alanda olduğu gibi bizim sektörümüzde de geçerli. Eğlence ve dijitalleşme birbirini besleyen iki kavram. 

Tabii yaşanan dijital devrim sürecine sadece yeni nesil değil, biz de ayak uyduruyoruz. Eskiden birbirimizi ev telefonlarından arardık, cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla onun yerini SMS üzerinden haberleşme aldı. Dijitalleşme ise bize ilk andan son ana kadar bir “deneyim” yaşatıyor. Baktığınızda; gitmeden önce yüzlerce mekanı araştırabildiğiniz, puanları ve yorumları görebildiğiniz, ne zaman, nerede, neyin açıldığını anında öğrenebildiğiniz bir süreç yaşıyorsunuz. Anlatım, menü, mekanın internet sitesi, Instagram hesabı; hepsi bu deneyimin bir parçası. Artık QR kodlarla menülere baktığımız bir dönemdeyiz. Yeni konseptler, mekanları yeni alışveriş alışkanlıklarına uyacak şekilde hareket etmeye yönlendiriyor. Dijitalleşmeyle beraber ben de bir uygulama kullanıyorum ve bugüne kadar gittiğim her restoranı işaretliyorum, menüde yiyip beğendiklerimi kaydediyorum ve yüklüyorum. Oraya gidenler veya uygulamayı kullananlar bunları görebiliyorlar. Özellikle yurt dışında çok seviliyor. O yüzden durum değişiyor ve daha da değişecek.  

Dijitalleşme o kadar hızlı ilerliyor ki bizler de pazarlama stratejilerimizi, iş yapış şekillerimizi ve iş süreçlerimizi bu değişimlere ve yeni teknolojilere göre sürekli yeniliyoruz. Yaşanan dönüşümü şirketimiz için bir avantaj olarak görüyoruz. Çünkü yeniliklere açık, takım çalışmasına yatkın, açık iletişime sahip, gelişim odaklı ve dinamik bir ekibimiz var. İşbirliği içerisinde, hızlı hareket eden çevik yapımızla bu kapsamlı dönüşüm sürecine ayak uyduruyoruz.

Yeme-içme ve eğlence alanında yeni trendler neler? 

Dünyada her dönem farklı bir yiyecek ve içecek seçeneği yükselişe geçiyor. Yeni trendler, uzun süre geçmeden ülkemizde de ön plana çıkıyor. Dünyayı yakından izleyen ve değişimlere çabuk uyum sağlayan Türkiye’de içecek tercihlerinin değişeceğine inanıyorum. Eskiden hakimiyetini sürdüren içecekler, yerini dünyadaki trendlere bırakacak. Hatta bırakmaya başladı bile. Markaların klasikten farklılaşmaya gittiği bir sürecin içerisindeyiz. Yemeklere eşlik eden karışım içeceklerin öne çıktığını söyleyebiliriz. Çok hızlı adapte olabilen, önemli birkaç markanın dünyada en çok satış yaptığı ülkeyiz. Elbette bizim gibi şirketler tarafından desteklenen şeflerin, kaliteli yemek-kaliteli içecek uyumunun oluşumdaki rolünü de göz ardı edemeyiz. Şefler, içeceklerle hangi yiyeceklerin iyi gideceğini düşünerek hazırlık yapıyor. Yeni trend, kaliteli yemek-kaliteli içecek uyumu ve bunun yansımasını Türkiye’de de yavaş yavaş görüyoruz. Ayrıca farklı disiplinlerin; mesela sanatın, müziğin, modanın ve çeşitli alanların içeceklerle birleştiğinde içeriği daha zengin ve entelektüel olarak doyuran aktiviteleri yarattığını görüyoruz. Biz de kendi stratejimizde bu tarz yeniliklere sık sık yer vererek tüketicilerimizi daha şık fırsatlarla buluşturuyoruz.

Tüketim alışkanlıklarında ne gibi değişimler gözlüyorsunuz? 

Tüketim alışkanlıklarına en büyük etkiyi pandemi süreci yaptı. Ev tüketiminin gözle görülür derecede arttığı bu dönemde yeme içme mekanları yerine ağırlıkla bakkal ve market kanalının tercih edildiğine tanık olduk. Tam kapanma sürecinde dışarıda tüketim sıfırlandı, sonrasında mekanların açılması ve turizm sezonunun başlamasıyla dışarıda tüketimde bir miktar artış yaşandı. Aradaki dönemde ise tüketicilerin içeceklerini bakkal ve marketlerden alarak evlerinde stokladıklarını gördük. Bu dönemde yaşanacak talebi öngörerek, ekibimize destek olarak bakkal-market kanalında çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Bu kanaldaki büyümemiz, şirketin büyümesi ile doğru orantılı olarak ilerledi. Ekip olarak dönemlere göre odağımızı değiştirerek en yüksek performansı almaya çalıştık.

Pandemi Dem Global’i ve sektörü nasıl etkiledi? Siz bu süreçte nasıl stratejiler geliştirdiniz?   

Yeni normal; altını çizdiğimiz üzere bakkal ve zincir market kanalını çok güçlendirdi. Seyahat edenler, tatile çıkanlar, mekanları tercih edenler; alışverişlerini marketlerden, bakkallardan ve alkol satan yerlerden yapmaya başladı. Tüketimin yüksek oranda gerçekleştiği bu kanallarda tüketicilerimize ürünlerimizi en iyi şekilde sunabilmek için, bulunabilirliğimizi en yüksek seviyeye çıkarmayı hedefledik. Off-Trade kanalımız çok gelişti ve gücümüz arttı. Bu süreç boyunca tüm ekip arkadaşlarımızla birlikte tam zamanlı olarak evden çalıştık. On-Trade kanalı da açılınca Off-Trade’deki gücümüzü muhafaza ederek ilerlemeyi sürdürdük.