Corona’dan Sonra Dünya

    0
    40
    Financial Crisis

    Son kırk yıldır, küreselleşme ve kentleşme dünyanın iki önemli itici gücü oldu. Küresel ticaret 1980 yılında dünya GSYİH’sinin yüzde 40’ından daha azken bugün yüzde 60’ın üzerine çıktı. Aynı dönemde kentlerde yaşayanların sayısı da ikiye katlanıp dört milyarı aştı; bu da dünya nüfusunun yarısından fazlasını oluşturuyor.

    Ancak COVID-19 bu trendleri tersine çevirerek hem ülkeler hem de insanlar arasındaki mesafeyi büyütecek. İşte korona sonrası dünyayla ilgili belli başlı iki tahmin:

    Daha az global ve daha izole. COVID-19’dan önce bile ticaret, yatırım, tedarik zincirleri ve insan akışında durgunluğun işaretleri belirmeye başlamıştı. 2008 yılı mali kriz sonrası resesyon, eşitsizlik ve popülizm zaten küreselleşmeye olan tepkileri artırıyordu. ABD’nin Çin’le olan ticaret savaşı bu durumu daha da körükledi.

    Gelişmiş ekonomilerin koronavirüse tepkisi ise bu konsensüsü daha da güçlendirecek; uluslararası olan her şey gereksiz ve riskli görülecek; küreselleşme karşıtı his “de-globalizasyon”a yani küreselleşmenin çözülmesine yol açacak.

    İkinci olarak, daha az kalabalık ve daha fazla mesafe ön plana çıkacak. Bunun sonucunda kentleşme trendi darbe alacak. Küreselleşmenin tersine, daha fazla kentleşme yönelimi küresel finansal krizden etkilenmemişti. İnsanlar yalnızca ekonomik fırsat arayışları için değil kentli yaşam tarzı için de şehirlere yöneliyorlardı.

    Ancak koronavirüsten sonra insanlar kalabalık tren, otobüs, cafe ve restoranlar, tiyatrolar,  stadyumlar, süper marketler ve ofislerden çekinir hale gelecek. Kentler kalabalık alanlarla özdeşleşmiştir. Oysa artık kalabalıklar başlıca sağlık riski olarak görülüyor. Bundan dolayı, kentlerden uzaklaşabilenler bu yönde karar alacaklar. Şehirde yaşamak zorunda olanlar ise kendilerini yüksek risk altında hissettiklerinden, hareketlerini ve temaslarını azaltacaklar. (Kaynak: Dünya Ekonomik Forumu)