FİNANSIN YENİ TİTANLARI Wall Street’ten yaklaşık 5 bin km uzaklıkta, cam bir kalede ikamet ediyor. San Francisco’nun Market Street’inin oldukça tepesinde yer alan merkezleri, körfezi ve aşağıdaki şehri çepeçevre gören üç kattan oluşuyor. Ofis binasının resepsiyonunda, üzerinde muzipçe “ilk halka arz” yazan çikolata jeton dolu kavanozlar var. Biraz ötede, köşe ofislerin olmadığı açık bir alanda, Silikon Vadisi’nin devlerinden devşirilmiş ağır toplar işe yeni başlayanların yanlarında oturmuş, bedava kutu gazoz içecekleri arka arkaya açmakla meşguller. Burası, finans sistemini blockchain ve dijital para etrafında yeniden kurgulamak isteyen, şevk ve heyecanla çalışan startup Coinbase’in merkezi.
Ancak Coinbase’in yerini bulabilmek tamamen şans. Bina dışında ya da lobide herhangi bir logo yok. Resepsiyona giden koridorda da herhangi bir yönlendirme işareti görmek mümkün değil; yalnızca güvenlikli metal kapılar ve bir intercom. Coinbase çalışanları düşük profilli olmayı tercih ediyorlar; nedeni ise, onların dediğine göre çoğunun sanal kripto paraya sahip olması; bazılarının miktarı o kadar fazla ki kâğıt üzerinde multimilyonerler. Servetlerinin yerini öğrenmek isteyen birileri tarafından kolayca kaçırılabileceklerinden korkuyorlar; kariyerlerini ve hayatlarını henüz başarılı olup olmayacağı bilinmeyen oturmamış, muğlak bir finansal sisteme bağlamaları yeterince stresliyken, bir de bu tür riskleri de göğüslemek zorundalar.
Çalışanların ruh halinin bir zirveye çıktığı, bir dibe vurduğu Coinbase’de hayat böyle. Bu şirket 2012 yılında insanların ve şirketlerin başta Bitcoin olmak üzere dijital para birimlerini rahatlıkla satın alıp, saklamaları için borsa olarak kuruldu. 2017 yılında, yatırımcıların bu para birimlerine ilgisi merkeze oturunca, Coinbase yeni bir dijital altına hücum için 21’inci yüzyılın Wells Fargosu’na dönüşebilecek noktaya geldi.
Böylece, Coinbase kısa sürede yatırımcıların değerlemeleriyle 1 milyar dolarlık bir “tek boynuzlu”ya dönüşen ve aynı zamanda yıllık 1 milyar dolarlık gelir sağlayan, ABD’nin ilk kripto para startup’ı oldu. Coinbase halen 25 milyon müşteri hesabına sahip olduğunu belirtiyor; iki yıl öncesine göre beş katı bu artış Coinbase’i Charles Schwab ve brokerlik birimi Fidelity gibi geleneksel devlerle aynı kefeye koyuyor. Teknoloji dünyasıyla ilgili haberlerde startup’a yeni fon akışı olacağı ve bir halka arzın da gündemde olduğu belirtiliyor. Şirketin ilk harekete geçen olması da, kripto yönelimli işlerde bir üsse dönüşmesini sağladı. Şaşırtıcı bir biçimde oldukça fazla sayıda üst düzey finansçı bir şekilde Coinbase’e ve 35 yaşındaki kurucusu ve CEO’su Brian Armstrong’a bağlı.
Bununla birlikte, tepe konumda hayat kolay değil. Coinbase üstünlüğünü kısmen, geçen yıl kripto para yatırımında öngörülemeyen, spekülatif değer artışına borçlu. Ancak 2017 yılında Bitcoin etrafında oluşan coşku artık uzak bir anı; nedeni ise, gittikçe daha fazla sayıda yatırımcının bu varlıkların değerinin sorgulamasına paralel, kalıcılığını kanıtlamak zorunda olması. En popüler dijital para birimlerinin çoğu geçen aralık ayındaki pik değerlerinin yüzde 80 -90 altında işlem görüyor ve balonun sönmesi de piyasa değerinden 600 milyar dolar silinmesine neden oldu. Bu çöküş de Coinbase için daha az al sat işlemi ve daha az komisyon geliri anlamına geliyor; yeni piyasaya çıkan, düşük komisyonlu rakipler şirketin esas işini emteaya dönüştürmeye zorlamak ve şirket şaşaalı dönemindeki müşterilerinin uzaklaşmasına neden olan kendisinden kaynaklı sorunları çözmekle beraber bu durum değişmedi.
Tüm bunları yöneten ise, 2017 yılındaki kriptomaniyi uzun bir tarihin yalnızca bir bölümü olarak gören, içe dönük kurucusu. Armstrong dijital para birimlerini ve bunların dayandığı blockchain teknolojisini yatırım, kredi ve para tasarrufu gibi alanları daha hızlı, daha ucuz ve daha eşitlikçi bir hale getiren araçlar olarak gören kuşağa ait. Coinbase’i de bu araçları kitlelere ulaştıracak bankacılık imparatorluğuna dönüştürmek istiyor.
Armstrong ve iş arkadaşları, dikkatli adımlarla yasa koyucuların güvenini kazanmak ve yeni teknolojiye yatırım yapmak suretiyle geleceğin temelini attılar. Ancak Armstrong daha geniş çaplı finans dünyasını, “kripto”nun olmazsa olmaz bir teknoloji olduğuna dair henüz ikna edemedi. Eğer Armstrong uzun vadeli bir yapı oluşturamazsa, sadece Coinbase değil bütün endüstri çöker.
ARMSTRONG’UN ÇOCUKLUĞU San Jose’de geçti; başarılı birer mühendis olan bir anne babanın çocuğuydu. Ancak teknoloji dünyasının merkezinde, Steve Jobs’un Apple’ının ve Andy Grove’un Intel’inin gölgesinde büyümek onda işine yakınlıktan çok endişe yarattı. “Çok geç kalmış olabilirim gibi hissettim” diyor. “İnternet devrimi çoktan gerçekleşmişti.”
Ancak Armstrong farklı bir devrimin oluşum sürecinde erken davrandı. 2009 yılının Noel bayramında ailesinin evinde web’de gezinirken, Satoshi Nakamoto takma adlı bir yazarın dokuz sayfalık yazısına denk geldi. Tasvir ettiği şey-bankaların ve hükümetlerin erişiminin ötesinde global para birimi-o kadar etkileyiciydi ki, tekrar tekrar okumaya başladı; o kadar dalmıştı ki, alt katta annesinin Noel sofrasına gelmesi için seslenmelerini duymuyordu bile.
Nakamoto’nun yazısı halen Bitcoin’in yapısını ve aynı zamanda herhangi bir işlemin ortak kaydının tutulması için global bir bilgisayar ağı kullanma modelini açıklamasıyla biliniyor. Sisteme ilk başta inananlar gibi Armstrong da aracıların ve politikacıların etkisini asgariye indirebilecek bir finans sistemi fikrinin büyüsüne kapıldı. Arjantin’e yolculuğunun ardından bu konudaki saplantısı daha da büyüdü. Kendisi, Buenos Aires’te restoranlarda otururken, menülerdeki fiyatlar hemen hemen her gün değiştiği için sticker’larla kaplandığını hatırlıyor; bu durum, gittikçe artan ve sıradan insanların tasarruflarını silip süpüren enflasyonun sonucuydu. Onun düşüncesine göre, Bitcoin serveti, sürekli hata yapan devletlerin kontrolünden uzak tutmak için bir yol sunuyordu. Bir anlamda dijital altındı.
Ancak bu vizyonun gerçekleşebilmesi için sıradan insanların kripto parayı kullanmaları gerekiyordu ve ilk başlarda da, bu hemen hemen imkânsızdı. Müstakbel Bitcoin’cilerin ilk önce ne olduğu bilinmeyen, deli saçması bir “cüzdan” yazılımını indirmeleri ve daha sonra da offshore banka transferiyle ya da şüphe uyandıran birtakım aracılarla çalışarak cüzdanı fonlamaları gerekiyordu.
Armstrong’un vizyonu bu işlemi online hisse satın alabilmeye uygun bir noktaya getirmekti. Böylece, 2012 yılında Airbnb’deki mühendislik işinden ayrılıp bu hayalini gerçekleştirmek için yola koyuldu. Bitcoin satın almak bir zamanlar ciddi teknolojik aracılar gerektirirken, Coinbase versiyonu daha çok PayPal ya da Venmo kullanımına uygun gözüküyordu. Ayrıca Coinbase kullanıcılardan komplike kriptografik şifrelerle paralarını saklamalarını talep etmek yerine, müşteriler adına kendisi kasa işlevi görüyordu.
Kolay Bitcoin hizmeti ciddi talep gördü; Coinbase 2012 yılı sonlarında lanse edildikten hemen hemen bir yıl sonra, bir milyon müşteriye ulaştı. Ancak uyuşturucu trafiği ve kara para aklamayla ilgili kaygılar kripto para dünyasını hedef alınca Coinbase ABD bankacılık mevzuatının talep ettiği “müşterini tanı” yasalarına ve diğer birtakım sınırlamalara uymakta zorlandı. Ve de geçen yılki furya sırasında, yüzlerce yeni kripto para yatırımları arka arkaya gündeme gelirken, şirket birtakım sahtekarlıklardan çekindiğinden ve Sermaye Piyasaları Kurulu’yla sorun yaşamak istemediğinden, bu tür yatırımların büyük bir bölümüne piyasasını açmayı reddetti. (Halen 1 milyar doları aşkın piyasa değerine sahip 15 kripto para var ama Coinbase bunlardan yalnızca beşiyle işlem yapıyor.) Armstrong’un kurallara uyarak, dikkatli adım atma stratejisi kripto para dünyasının kendi kurallarına göre hareket eden kesimlerinin kendisinden uzak durmasına yol açtı ama bu tavrı Coinbase’i brokerlik lisansı için onay alabilecek bir düzeye taşıdı. Kendisi halen federal bankacılık anlaşması elde etmek için görüşmelerde bulunuyor; oysa bu bir zamanlar Bitcoin’le ilgili bir şirket için asla akla gelmeyecek bir şeydi. Sanford C. Bernstein’dan analist Christian Bolu, “finans ürünlerinde ilk harekete geçen ve standartları koyan her zaman avantajlıdır” diyor. “Coinbase bu yolda ilerliyor ve buna göre yasal bir düzenleme oluşturuyor.”
Şirket aynı zamanda, erken dönem yatırımcıları Union Square Ventures ve Andreessen Horowitz gibi birinci sınıf girişim sermayesi kuruluşlarının da gözdesi. Horowitz’in 2013 yılında 25 milyon dolarlık yatırımı girişim sermayesi cephesinin kripto parada ilk gerçek anlamdaki bahsi olarak değerlendirilebilir. Genç CEO’yu destekleyenler, onun hızla kendisini geliştirecek bir kapasiteye sahip olduğunu belirtiyorlar. Andreessen’in ortaklarından biri, “onunla gerçekleştirdiğiniz her toplantıda, konuyu takip etmenizi sağlayacak sorular ortaya koyuyor” diyor. “Merak duygusunu hiç kaybetmiyor ve sürekli mentor desteği peşinde.”
Armstrong çalışanlarını her zaman hem kendisinin hem de onların neyi daha iyi yapabileceği konusunda sıkıştırmaktan kaçınmıyor. Hatta bir defasında, İK’dan kendisiyle ilgili performans değerlendirmesi isteyerek, bu bilgiyi bütün çalışanlara göndererek, fikir ve düşüncelerini paylaşmalarını istedi. Michael Malone tarafından kaleme alınan ve Hewlett-Packard’ın tarihi olan Bill and Dave’i okuması, çalışanlarını diledikleri zaman fikirlerini kendisiyle paylaşmaya teşvik etmesini sağladı. “Steve Wozniak HP’de mühendisken, onlara Apple 1’i getirdi” diyor. “ HP’ye ‘bunu yaptım, sanırım üretmeniz iyi olacak’ mesajını verdi. Ama onlar kabul etmediler. Ve tabii ki bunun üzerine, HP’den ayrılıp Apple’ı kurdu, öyle değil mi?” Herhalde, burnunun dibinde olan böyle birisini kaçırması Armstrong için kabus olurdu.
ANCAK BAŞARI GELDİĞİNDE, Coinbase ve Armstrong bunu yönetmeyi öğrenmeleri gerektiğini keşfettiler. 2017 yılında, Bitcoin ve diğer dijital paraların değeri 20 kat ve üzerine çıkarken, Coinbase al sat işlemlerinin komisyon ücretlerinden büyük paralar kazandı. Armstrong’un dediğine göre, bu furyanın en şaşaalı günlerinde, Coinbase günde 50 bini aşkın yeni müşteri kaydetti. Bununla birlikte, bu müşterilerin bazıları için işlem deneyimi kısa sürede tam bir felakete dönüştü. Web sitesinde art arda meydana gelen çökmeler ve diğer arızalar verilen emirlerin yerine getirilmemesiyle sonuçlandı. Twitter ve Reddit web sitesi arafta kalmış para hesaplarıyla dolarken, müşteri hizmeti biletleri de kara deliklerde tıkalı kalarak, günlerce çözülemeyen bir sorun yarattı.
Bu arada, hackerlar ise müşterileri büyük bir özenle hazırlanmış sahte hesaplar ve banka dolandırıcılıklarıyla karşı karşıya bıraktılar. Coinbase gelirinin yüzde 10’unu dolandırıcılıkla ilgili sorunları çözmek için harcamaya başladı. Bu kaos pek çok mühendis ve müşteri hizmeti temsilcisinin günde 16 ila 18 saat çalışmasına neden oldu; hatta bazıları dayanamayıp, işi bıraktı.
Bir başka ciddi sıkıntı ise 21 Haziran 2017’de yaşandı; çok büyük miktarda nakdi olan bir “balina” aniden milyonlarca dolar değerinde popüler para birimi Ethereum sattı. Sonuç tam bir çöküştü; fiyatlar 320 dolardan 10 sentin altına düşerken, ardından yeniden fırladı ve bu da otomatik satış emirlerinin verilmesine ve bazı şanssız yatırımcıların varını yoğunu kaybetmesine yol açtı. Coinbase büyük borsalardan farklı olarak, panik satışlara karşı işlemleri durduracak bir mekanizma geliştirmemişti; bu da ciddi bir teknik hataydı. Armstrong bunun üzerine kendi tarafındaki işlemleri iptal ederek kurbanları kurtarmaya çalıştı; bu ortalığı rahatlatan ama maliyeti yüksek bir girişimdi.
Kripto patlamasının zirvesinde, Coinbase Bitcoin’in yan kuruluşu Bitcoin Cash’i yönetme konusundaki inandırıcılığına bir darbe daha aldı. İlk başta yeni para birimini desteklemeyi reddetti ama daha sonra müşterilerden gelen şikayetler karşısında tavrını değiştirmek zorunda kaldı. Ancak Aralık ayında, Coinbase tam da bu değişikliği açıklamaya hazırlanırken, Bitcoin Cash’in fiyatında ani ve sıra dışı bir artış gözlendi; bu beklenmedik gelişme, Coinbase çalışanlarının içerden bilgi alarak işlem yaptıkları ve yeni bir para akışı olacağını öngörerek para birimini satın aldıkları spekülasyonuna yol açtı. Eski bir çalışana göre, müşterilerin homurdanmaları üzerine, Coinbase mesajlaşma uygulaması Slack üzerindeki kanallardan ikisini birdenbire iptal etti; Slack çalışanların kripto pazarı ve işlem stratejilerini tartışmak için kullandıkları bir kanaldı.
Coinbase kendi içinde bir araştırma yaparak çalışanlarının içerden işlem yapmadıklarını belirledi; şirket yetkililerinin Fortune’a anlattığına göre, Slack kanalları herhangi bir yanlış yapıldığı için değil, temkinli olmak adına kapatıldı. Kripto parayla ilgili mevzuat göz önüne alındığında, içerden bilgiyle işlem yapılmasının kurallara aykırı sayılacağı da kesin değil. Bununla birlikte, tartışma sitenin müşteri hizmetlerinin sıkıntılarıyla birleştiğinde, şu mesajı gönderdi: Kripto para ülkenin gündeminin merkezine otururken, Coinbase primetime konuma hazır değilmiş gibi gözüküyordu.
Bununla birlikte, mücadeleleri yatırımcıların kaçmasına yol açmadı. Startup Ağustos 2017’de 100 milyon dolarlık yatırım elde ederek, piyasa değerini 1,8 milyar dolara çıkardı. Bu da Armstorng’a gemisinin doğru yöne çevirmesine yardımcı olabilecek yetenekleri işe alabilmesi için gereken sermayeyi ve gücü sağladı. Coinbase böylece, müşteri hizmetlerindeki aksaklıkların giderilmesine destek olması için uzun zaman Twitter operasyonlarının başında olan Tina Bhatnagar’ı işe aldı ve ayrıca HP veteranı Asiff Hirji’yi COO olarak atadı. Armstrong ayrıca kendi içinden de atamalar yaptı: Coinbase, şirket politikası gereği, her açık pozisyon için kariyer yapma olanakları kısıtlı koşullarda yaşayan, yetenekli üç kişiyi de işe alım mülakatından geçirir ve liderlik rolünün yüzde 33’ü de kadınların elindedir.
Çalışanlar, kriz patladığında bile patronları paniğe kapılmayıp, soğukkanlılığını koruduğu için kendisinden övgüyle söz ediyorlar. Armstrong şirket büyüdükçe ayaklarının daha sağlam yere bastığına inanıyor. Kendisi geçirdiği dönüşümü şu sözlerle anlatıyor: “İlk başta, CEO’nun komutan gibi davranması, sürekli emirler yağdırması gerektiğini düşündüm. Ancak sanırım biraz daha işbirliğine açık, kendi liderlik tarzımı oluşturabildiğim kanaatindeyim. Bu yaklaşım doğru olmaya çalışmıyor, doğruyu arıyor.”
Coinbase aynı zamanda son bir yılda çalışan sayısını ikiye katlayıp, yaklaşık bine çıkardı. Ekstra çalışan sayısı iş/hayat dengesinin kurulmasını ve gece mesaisi sayısının azalmasını sağladı. Öte yandan, Armstrong personeline temposunu düşürebileceğini gösterdi. Bu yeni çalışma koşulları ofiste Disney şarkılarını söylemesine ve ofis dışında da karaoke seanslarına katılmasına yol açtı. Armstrong’u “büyük bir şarkıcı” olarak tanımlayan bir çalışan, San Francisco’da bir barda CEO’sunun Little Mermaid şarkısını tek başına söylediğini anlatıyor.
Kripto para haberleriyle ilgili bir startup’ı yöneten, eski bir Google veteranı Mike Dudas, müşteri hizmetlerinin Bhatnagar döneminde önemli iyileşmeler sağladığını belirtiyor. Coinbase 2018 yılının ortalarında, yığılmış/sürüncemede kalmış işlerinin yüzde 95’ini temizlediğini ve artık şikayetlere de 10 saat içinde cevap verebildiğini belirtiyor. Bu süre, pek çok fişin çözümünün bir hafta ya da daha uzun sürdüğü Bitcoin çılgınlığının zirve yaptığı dönemlere göre oldukça kısa.
ŞİKAYETLER TABİİ Kİ, artık eskisinden daha farklıysa, bunun nedeni aynı zamanda Bitcoin çılgınlığının da farklı olması. Kripto para birimi fiyatlarında Aralık ayından beri yaşanan yüzde oranında kayıplar, Nasdaq’ın 2000-2002 döneminde dotcom balonunun sönmesi sırasında maruz kaldığı kayıplardan çok daha fazla. Araştırma kuruluşu Diar kısa süre önce yaptığı açıklamada, Coainbase işlem hacminin ocak ayındaki 20 milyar doları aşkın değerinden bu yaz bir ay içinde 5 milyar doların altına gerilediğine dikkat çekti.
Coinbase her işlemin yüzde 1,99’u kadar komisyon yüklediğinden, hem değerlerim hem de hacmin eşzamanlı gerilemesi çifte sorun olarak görülüyor. Marjları da yeni rekabetin tehdidi altında. Son bir yılda, fintech kuruluşları Robinhood ve Square ve Avrupalı brokerlik kuruluşu eToro düşük maliyetli ya da sıfır maliyetli işlemlerle kripto yatırımcılarını cezbettiler. Bu meşum davul sesi Armstong’un en önemli misyonlarından birinin uygulanmasını daha da acil hale getiriyor: Coinbase’i salt işlem gelirine bağlı olmayan, çeşitlendirilmiş bir blockchain-bankacılık devine dönüştürmek.
Washington’da kısa süre önce, aşırı sıcak bir günde, Armstrong siyah tişört ve kot pantolondan oluşan üniformasını çıkarıp, taba rengi takım elbise giydi ve senatörlerle ve üst düzey yasal yetkililerle beraber bir dizi toplantı gerçekleştirdi. Armstrong daha sonra bu toplantılarda “en hoşuna giden şeyin yer altı treni” olduğunu anlatacaktı; söz konusu tek raylı tren yetkilileri ve elit ziyaretçileri Senato’ya götürüp, geri getiriyor. Ancak her ne olursa olsun, CEO ve ekibi siyasi erki kripto para ve blockchain konusunda eğitmede ısrarcıydılar.
Gittikçe daha fazla sayıda yasa düzenleyici teknolojiyi yapısı gereği doğal bir kriminal tehditten çok yararlı bir araç olarak gördüğünden, bu çabalar nitekim sonuç verdi; bu yaklaşım Coinbase ve rakiplerine daha fazla fırsat sunuyor. Menkul kıymetlerle ilgili sürüncemede kalan brokerlik-aracılık anlaşmasına ek olarak, Coinbase aynı zamanda kripto para varlıklarına sahip olmak isteyen büyük kurumsal müşterilerine emanet hizmeti sunmak için izin aldı. Şirket yatırım fonları, emeklilik fonları ve özel sermaye fonları gibi işlem yapabileceği daha büyük oyuncuları çekmeyi başarabilirse, bu hizmetler son derece verimli olabilir. Şimdiden bu alanda bazı ilerlemelere tanık olunuyor: Bu yılın başında, profesyonel işlemcilere ve kurumlara yönelik hizmetleri- özellikle de zengin “aile ofisleri” ve kripto para odaklı hedge fonlar-şirketin en büyük işlem hacmi olarak müşteri platformunu aştı.
Danışmanlık kuruluşu Greenwich Associates’te finans teknolojileri uzmanı Richard Johnson, “kolay olacağını sanmıyorum” diyor. Ana akım fon yöneticileri yatırım yapmadan önce bu konuda güçlü bir yasal çerçevenin oluşmasını beklediklerinden, Johnson’a göre, kurumsal pazar onlar için rahatlıkla ezebilecekleri bir yer olmayacak.
Ancak kısa süre önceki satın almalar, yasal çerçeve ortaya çıktığında, Coinbase’in hazır olmasını sağlayabilir. Şirket bünyesine kattığı isimlerden biri de, LinkedIn’de 40’ıa aşkın satın almayı yöneten, kurumsal ve iş geliştirme başkan yardımcısı Emilie Choi. Choi Coinbase’e dahil olduğu mart ayından beri, şirketin bir dizi küçük blockchain ve finans kurumunu almasına aracılık etti; bu satın almalar Coinbase’e geniş bir hizmet yelpazesi sunabilecek.
Johnson ve diğerleri Coinbase’in en iddialı projelerinden birinin, blockchain’de jeton şeklinde yatırım aracı olarak kullanılabilecek, güvenlik jetonu adlı yeni bir yatırım sınıfı olduğunu belirtiyorlar. Armstrong, bu tür jetonlarla, Coinbase’in yönettiği alternatif bir yatırım pazarı oluşturmaktan söz etti. Destekçileri jetonların likit olmayan ve görece pahalı servetlerin-örneğin, borsaya açık olmayan şirketler ya da sanat koleksiyonları veya diğer koleksiyonlar-işlemi kolay birimlere dönüştürülmesi için kullanılabileceğini söylüyorlar.
Girişim sermayedarı ve PayPal’ın kurucu COO’su David Sacks, büyük ölçüde likit olmayan bir yapıya sahip ABD’nin 7 milyar dolarlık emlak pazarını bölmeye ve jetonlarla satmaya son derece uygun görüyor. Bu fikir şimdiden teoriden pratiğe dönüşme yolunda: Örneğin, Aspen’deki elit St.Regis otelinin sahipleri Ağustos ayında yaptıkları açıklamada, otelin yüzde 19’luk payını jeton şeklinde satabileceklerini belirttiler.
Finans danışmanı ve kripto para avukatı Preston Byrne güvenlik jetonlarının, mevzuata uygunluk ve kayıt tutma işlemlerini düzene sokarak iş dünyasının sermaye elde etmesini kolaylaştıracağını ileri sürüyor; halen düzinelerce ayrı ayrı dosyayı kapsayan bilgiler blockchain üzerinde konsolide olacak. Jetonlar aynı zamanda şirketleri yatırım bankalarına ve diğer aracılara daha az bağımlı hale getirip, birleşmeler, satın almalar ve tahvil ihracından kaynaklanan maliyeti azaltacaklar. Byrne, “Coinbase tüm bunları kaldıraçlayabilecek çok iyi bir konumda çünkü bunun için gereken teknolojiye sahip” diyor. “Teknoloji startup’ları büyük bankaların işlerinden pay almaya başlarken, işte burası tam da en kritik nokta.”
Tabii ki büyük bankalar, kendileri yem olmadan önce davranıp, yiyebilirler. Kasaları parayla dolup taşan ve teknolojinin parlak beyinlerine sahip olan JP Morgan Chase ve Citigroup gibi finans devleri kendi blockchain projelerini fonluyorlar. Coinbase ise kripto para işlem teknolojisi üzerinde zar zor bir monopoliye sahip; Circle ve Gemini gibi rakipler de kurumsal işlem platformlarını oluşturmak üzere harekete geçmiş durumdalar.
Bununla birlikte, Coinbase yatırımcılar açısından hâlâ favori. Pek çok kaynak Fortune’a, şirketin yüklü bir fon toplama raundunun son aşamalarında olduğunu söyledi. Coinbase’in kripto şirketi Earn.com’u satın aldığı nisan ayında, kendisine yaklaşık 8 milyar dolarlık bir değer biçtiğine dair haberler sızdı. Şirket bu rakamı teyit etmedi ama yalanlamadı da.
Daha geniş çaplı bir kripto para devrimine gelince, Armstrong bankalar ve hükümetlerden bağımsız bir global ödeme sistemi idealinde ısrarcı. Bu hedefe ulaşmak amacıyla da, Coinbase sıradan yatırımcıların jetonlar dünyasındaki faaliyetlerine yardımcı olmak amacıyla Coinbase Wallet adlı bir yazılım geliştiriyor. Armstrong ise bu konuda yatırımcılarından çok daha fazla ihtiraslı. “Kriptonun gelecek beş yılda bir milyar insan tarafından kullanıldığını gerçekten görmek istiyorum” diyor.
