Ciroyu Kefirle Büyütüyor, Gelen Parayı Yeni Fabrikaya Yönlendiriyor

By Fortune Türkiye

20 yıl önce deneme olarak başlayan kefir üretimi, bugün Altınkılıç’ın cirosunun yarısını oluşturuyor. Şirket, büyümeyi yeni yatırımlarla destekliyor. Kenan Sofuoğlu ile de marka algısını güçlendirirken, pazar payını büyütmeyi hedefliyor.

Sakarya’daki Kenan Sofuoğlu Motor Pisti’nin üzerinde keskin bir benzin kokusu ve yüksek devirli bir motor sesi hâkim. Asfaltta, biri dünya şampiyonu baba, diğeri henüz altı yaşında bir çocuk; üzerlerinde “Kefir” ve “Altınkılıç” logoları bulunan iki motor aynı virajı dönüyor. Tribünde ise Altınkılıç Gıda’nın Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Altınkılıç, dikkatle izliyor.

68 yıllık bir peynir üreticisi için alışılmadık derecede enerjik, gürültülü ve yeni nesil bir pazarlama hamlesi bu. Fakat tüm bu yüksek hızın merkezinde ne beyaz peynir var ne de tulum peyniri. Yalnızca tarihin derinliklerinden gelen 5000 yıllık bir içecek: kefir.

Peki, nasıl oldu da bu kadim içecek, pistlerdeki bir gösteriden fabrikalardaki büyümeye uzanan bir hikâyenin odağına dönüştü?

Tesadüften sektör liderliğine

“Kefiri yapmak gibi bir planımız yoktu. Fransızların keçi peynirini araştırırken karşılaştık,” diyor Kemal Altınkılıç.

 Hikayesi derin, ayrıntılara dalmak istemiyor.

“Bir kez tanışınca her şeyi bıraktık, dedik ki işte bu.”.

Bu tesadüf, bugün şirketin gelirlerinin yarısından fazlasını oluşturan bir ürünün doğuşuna neden olmuş.

2004’te Türkiye’de ilk kefir üreticisi olarak pazara giren Şirket, bugün 60 bin satış noktasına ürün gönderiyor.

“Potansiyeli artırıyoruz.”

Sözlerinde güven ve rahat bir ton var.

“Bugün herkes ayran içiyor ama bir gün herkes kefir içecek.”

Sadece bu cümle bile markanın yönünü özetliyor.

Gıda sektöründe talep, artık geleneksel lezzetten çok sağlık odaklı ürünlere kayıyor. Altınkılıç Gıda da dönüşümün içinde yer alıyor.

Sırada güzel bir ayran var

Sırada başka ürün olup olmadığını soruyorum. Küresel ısınmadan bahsediyor. Bundan kaynaklı içecek piyasasının daha da büyüyeceğini öngörüyor.

“Ayrana çok önem veriyoruz. Güzel bir ayran yaptık,” diyor.

Ardından devam ediyor. Her ürüne yönelmediklerini söylüyor

“Ürünün mezarlığı da olmamak lazım.”

Çok çeşit yapıp tutturulamadığında ciddi bir emeğin boşa gideceğine dikkat çekiyor.

“Ar-Ge paradan da öte çok zaman ister. En büyük değer, zamanın değeridir.”

Şirketin Ar-Ge biriminde güçlü bir ekip var. “Detoks Kefir” bu ekibin son ürünü. Deneme üretimleri tamamlanan yeni seri, kısa süre içinde Türkiye genelinde satışa çıktı.

Aynı zamanda 13.000’in üzerinde şubesi bulunan market zinciriyle laktozsuz kefiri ülke çapına yaymaya başladı.

Gelişmeler, üretim kapasitesinde tonaj artışını, dolayısıyla ciroda yukarı yönlü bir ivmeyi beraberinde getirmesi bekleniyor.

Yeni fabrika sırada

“2024’te Burhaniye’de beyaz peynir ve eski kaşar için yeni fabrika kurduk.”

Altınkılıç Gıda, bugün 41.000 metrekare üretim alanında, 350 kişilik ekiple günlük 600 ton üretim yapıyor.

Yatırımları devam ediyor. Kemal Altınkılıç’a göre asıl büyüme yeni yatırımla geliyor.

“Ezine’de içecek ürünlerine yönelik yeni tesisin inşaatına başladık.”

Bundan ayrı olarak mevcut fabrikanın kapasitesini iki katına çıkarma çalışmaları da var.

“Gıda üretimi devam ederken inşaat yürütmek kolay değil.”

Hijyeni koruyarak büyümenin zorluğuna dikkat çekiyor.

“Ama zor işleri başardığınızda nefes alabiliyorsunuz.”

Bu genişleme, klasik üretim modelinin ötesinde, sağlıklı içecek segmentinde genişlemenin altyapısını oluşturuyor.

 Gazlı içecekler ilgi alanlarının dışında.

“Biz insanların çekinmeden çocuklarına içirebileceği sağlıklı ürünler yapmaya çalışıyoruz.”

Bu sözler Altınkılıç Gıda’nın yönünü net bir şekilde tanımlıyor.

Altınkılıç Gıda’nın Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Altınkılıç

Hız, güç ve nesiller arası güven

Yeni dönemde markanın yüzü, Türkiye’nin motor sporlarında en tanınan sporcularından Kenan Sofuoğlu ve oğlu Zayn.

“Evde zaten sabah akşam kefir içiyoruz,” diyor Sofuoğlu.

“Ben akşamları severim, Zayn sabahları içiyor. Bu iş birliği doğal oldu.”


Kemal Altınkılıç’ın gözünde ise bu tercih, markanın “nesilden nesile” temasını güçlendiriyor.

“Tıpkı Altınkılıç gibi, baba oğul Sofuoğlu da nesilden nesile aktarılan başarıyı simgeliyor.”

Bir peynir markasıyla motor pistinin yan yana gelmesi tesadüf değil. Şirketin yeni pazarlama hattı, klasik gıda markalarından farklı olarak “dayanıklılık ve enerji” kodlarını hedefliyor.

Maldivlere çıkan yolculuk

“12 ülkeye ürün gönderiyoruz.”

Almanya, Suudi Arabistan, Japonya, Maldivler, Amerika… Ancak en stratejik adım Azerbaycan oldu.

Şirket, Azersun Holding’in sahibi olduğu Bazar Store zincirleriyle satış anlaşması imzaladı. Bu, yalnızca ihracat hacmini değil, markanın Türk ürünleri arasında “kültür elçisi” konumunu da güçlendirecek.

Gıda ihracatında niş ürünlerle büyüme Türkiye’de nadir görülen bir örnek.

Altınkılıç Gıda, kefirle hem katma değerli ihracat yapıyor hem de yerli üretimi global raflara taşıyor.

Kâr marjı sorulmaz Bir ürün

Şirket 2024 yılında 3,2 milyar TL ciro elde etti. Bu yılın ilk yarısında ise tutar 2,2 milyar TL.

Kefirin kâr marjını soruyorum. Gülümsemesinden ticari sır olarak değerlendirdiğini anlıyorum.

“Ama peynirden iyidir,” diyor.


Yanıt, hem mütevazı hem öğretici. Çünkü asıl mesele rakam değil, sürdürülebilirlik.

Altınkılıç Gıda, kefir çeşitlemesi için Ar-Ge çalışmasına devam ediyor.

Ezine’deki mevcut tesisinde kapasitesini büyütüyor.

Yine Ezine’de seneye içecek odaklı yeni bir tesis kuruyor.

Yaptığı anlaşmalarla yurt içi ve yurt dışı açılımını genişletiyor.

Ve dünya şampiyonu bir yüzle imajını güçlendiriyor.

Tüm bunlar temelde bir değer zincirini inşa etmek anlamına geliyor.

Kefir, yalnızca bir içecek olarak görülmüyor. Üretim, sağlık ve kültürün birleştiği bir mikro ekonomi boyutunda.

Bu ölçekte bir başarı hikâyesi, genellikle yabancı sermayeli şirketlerde görmeye alışkın olduğumuz bir durum.

Altınkılıç ise kendi tarifini, kendi kefirinden çıkarıyor.

Kenan Sofuoğlu Ve Zayn Sofuoğlu

Pistin son dönemeci

Sakarya pistinde gösteri bittiğinde, motorlar susuyor.

Kenan Sofuoğlu kaskını çıkarıp gülümsüyor.

Oğlu Zayn hâlâ motorun üzerinde, elinde bir kefir şişesiyle babasına bakıyor.

Bense tribünde, seslerin arasında o görüntüye takılı kalıyorum.

Nasıl oldu da 5000 yıllık bir içecek, bugünün modern yarış pistinde bir markaya dönüşebildi?

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...