Çin’in Hedefi Dünya Ekonomisinde İstikrar Faktörü Olmak

    0
    31

    Koronavirüs küresel finans piyasalarını altüst ederken, Çin kendi piyasalarından başlayarak istikrar gücü olmayı hedefliyor.

    Dünyanın ikinci büyük ekonomik gücü aralık ayı sonlarında Wuhan’da ortaya çıkan COVID 19 virüsüyle mücadele eden ilk ülke oldu. Virüs daha sonra tüm dünyaya yayılırken Çin’de hayat normale dönmeye ve iş dünyası da yavaş yavaş işlerlik kazanmaya başladı. Öte yandan, Çinliler kendi deneyimlerinden yola çıkarak küresel piyasalara ne tür deneyimler sunabileceklerini de değerlendirmeye başladılar.

    IMF’de Asya Pasifik departmanı direktör yardımcısı Helge Berger, “Çin’de kriz bitmiş değil ama ondan öğrenebileceğimiz çok şey var” diyor. “Çinli yetkililer büyümede kaçınılmaz yavaşlamaya hazır olunmasının önemine dikkat çektiler.”

    Dünyada resesyon riski piyasaları sallarken, ABD Hazine bonosu getirilerini rekor seviyelerde düşürdü. Belli ABD borsaları 2008 mali krizinden beri en kötü zamanlarını yaşarken S&P 500 yaklaşık yüzde 29 oranında değer kaybetti. Buna karşılık Şanghay kompoziti sadece yüzde 10’luk bir değer kaybı yaşadı.

    Çin borsa ve bono piyasaları dünyanın ikinci büyük piyasasını oluşturuyor. People’s Bank of China’nın başkan yardımcısı Chen Yulu, “Çin finans piyasalarının istikrarının sağlanması küresel finans piyasalarının istikrarı içim büyük önem taşıyor” dedi.

    Çin faiz indirimi ya da büyük çaplı teşvik paketleri yerine daha konservatif davranmayı tercih ediyor. Nitekim kredi ana faiz oranı olarak adlandırılan yeni bir gösterge faiz oranını mart ayında bir önceki aya göre sabit seviyede tuttu. Çin Merkez Bankası bazı hedeflenmiş faiz oranlarında indirime gitti ve virüsten en çok zarar gören sektörleri desteklemek için milyarlarca yuanlık destek paketleri açıkladı.

    Analistlere göre, Çin ülkeye daha fazla para girişi olsun istiyor; bundan dolayı da faiz oranlarını yakın zamanda indirmek gibi bir planı yok. Para biriminin değerini indirmeyi de istemiyor.

    Yabancı yatırımcılar açısından daha da önemlisi ABD ila Çin’in 10 yıllık devlet tahvilleri arasındaki getiri farkı 20 Şubat ila 19 Mart arasında 172 baz puandı. Bu da Çin varlıklarını yabancı yatırımcılar açısından çekici kılıyor ve Pekin’in uzun vadeli hedeflerinden biri olan uluslararası yatırımcıları yuan bazlı varlıklara çekme politikasıyla uyuşuyor. Batılı analistlere göre bunun sonucunda yabancı sermaye Çin’e girerek Pekin’in yerli para arzını genişletmesini ve bunun sonucunda da ülkenin dünyanın ihracatçısı olmak yerine önemli bir tüketici konumuna yükselmesini sağlayacak. (Kaynak: cnbc)